İlaca yapılan yüzde 30,5’lik kur artışı da ilaç krizine çare olmadı. Döviz kuruna bağlı ilaç fiyatlandırma politikası nedeniyle ithal edilemeyen ilaçların sayısı artıyor. Organ naklinde yaşamsal öneme sahip bir ilacın da artık Türkiye’ye getirilmeyeceği ileri sürüldü.
Türkiye’de ilaç krizi atılan adımlara rağmen devam ediyor. 24 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Kararı ile Beşerî Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar ile ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kurunun yüzde 30,5’lik artışla 10.76 TL’den 14,03 TL’ye yükseltilerek güncellenmesine rağmen kriz derinleşiyor.
Cumhuriyet’ten Merve Kılıç’ın haberine göre; ilaç yokluğu krizini çözmek için cumhurbaşkanı kararı ile İlaç Fiyat Kararnamesi’ndeki 3. düzenlemeyle yapılan “ilaç zammı” da sorunu çözmedi. Döviz kurundaki hareketlilik, eczane raflarına yansıdı. İthal edilemeyen ilaçlar nedeniyle yurttaşlar; antibiyotikleri, ağrı kesicileri, astım, şeker, kalp ilaçlarını eczanelerde bulamıyor.
ORGAN NAKLİ İÇİN GEREKEN İLAÇ GELMEYECEK
Döviz kuruna bağlı ilaç fiyatlandırma politikası nedeniyle ilaç ithal edilmedi veya kısıtlı ithalat yapıldığını belirten Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, “Bu durum doğal olarak hastaların ihtiyaçlarını karşılayacak ilaç bulamamalarına neden oluyor” dedi.
İlaç devi Roche’nin, organ nakli olan hastalar için hayati öneme sahip ilacı, fiyat politikasından dolayı Türkiye’ye getirmeyeceğini duyurduğunu söyleyen Ercanlı, şöyle konuştu:
“En önemli ilaç yokluklarından biri de yurtdışında tedavi kapsamına yeni sokulan ilaçların da Türkiye’ye girememesi. Kura bağlı fiyatlandırma politikasından vazgeçilmeli. Sıfırdan kârlılıkların belirlendiği fiyat kararnamesi ile hastanın ilaca erişebileceği bir sistemin getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu durum düzelmez.”
'ANTİBİYOTİK YOKLUĞU KIŞA GİRERKEN...'
İlaç probleminin dört yıl önce de var olduğunun ancak hâlâ çözülemediğinin altını çizen Ercanlı, “Bunun çözümü kur güncellemede değil. Türkiye’nin ilaç sanayisini savunma sanayi gibi özel bir alana alması gerekiyor. Özel destekler verilmeli. Türkiye yüksek teknolojik ilaçları üretebilen ülke konumuna gelmeli. İlaçta dışa bağımlılığımız devam ettiği sürece bu yoklar devam edecek” ifadelerini kullandı.
Ercanlı, “En kıymetli ilaç bulunmayan ilaç. Çok basit antibiyotiklerde yokluklar yaşanıyor. İlaç yokluğu bir halk sağlığı sorunudur. İlaç erişilebilir olmalıdır” dedi. Ekim ayıyla birlikte enfeksiyonların artacağını kaydeden Ercanlı, “Antibiyotik yokluğu, kışa girerken sıkıntıyı daha büyük boyuta getirir” ifadelerini kullandı. Olası Marmara depremine de dikkat çeken Ercanlı, “İlaç sanayimizin çoğunluğu İstanbul’da. Lojistik üsleri orada. Bir felakette çok ciddi ilaç sıkıntısı yaşanabilir. Politikalar gözden geçirilmeli” dedi.
‘AYAKTA KALAMIYORLAR’
CHP Adana Milletvekili Eczacı Burhanettin Bulut ise ilaç yokluğunun pandemi sonrası arttığına dikkat çekerek “Sağlık bakanı buna ilişkin geçici tedbirlerle çözüm bulmaya çalıştı. Yaptığı en önemli çalışma, ilaç piyasadan çekilip halk sağlığı sorunu haline geldiğinde ilaca zam yapmak oldu. Bunun dışında bir faaliyette bulunmadı” dedi.
“Eczacının kâr oranını düşürüyor” diyen Bulut, şu ifadeleri kullandı:
“Eczanelerin ayakta kalma şansı kalmadı. Yurttaş boyutundan bakılınca ise her ilaca ulaşmakta sorun yaşanıyor. Yapılması gereken piyasada özellikle yoka giren hayati ilaçların stok seviyesi üzerinden değerlendirilip sıfırlanmadan müdahale edilmesi. İlaç zamanında verilirse anlamlı olur.”
