2026 yılı asgari ücret pazarlıkları sürerken, Türkiye’deki ücret dengesizliğini ortaya koyan çarpıcı bir rapor yayımlandı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından hazırlanan rapora göre, ülkedeki çalışanların büyük bir çoğunluğunun asgari ücret seviyesinde veya bu ücrete çok yakın bir gelirle geçindiği tespit edildi.
Ekonomim Gazetesi'nin aktardığı DİSK-AR’ın 2026 Raporu'ndaki 2024 verileri, Türkiye’de ücretli emeğin durumunu gözler önüne seriyor:
Asgari Ücret ve Altı: Türkiye'de çalışanların yüzde 46,7’si asgari ücret ve altında bir gelirle yaşamını sürdürüyor. Bu oran, çalışanların neredeyse yarısının asgari ücretle çalıştığı anlamına geliyor.
İki Asgari Ücret Çevresi: Çalışanların yüzde 87,3’ü ise iki asgari ücret ve altında bir kazanca sahip. Raporda, bu yüksek oranın "yakınsama" denilen, asgari ücretin fiilen ortalama ücret haline geldiği durumunu işaret ettiği vurgulanıyor.
ASGARİ ÜCRETİN YÜKSELİŞİYLE ARTAN YOKSULLUK RİSKİ
Raporda dikkat çekilen bir diğer önemli bulgu ise, asgari ücretin çevresinde kazananların oranındaki yıllara göre değişim. 2020 yılından bu yana (pandemi dönemi hariç) asgari ücret ve altında kazananların oranı sürekli yükseldi.
DİSK-AR’ın TÜİK verileri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre:
2020 yılında asgari ücret ve altında kazananların oranı yüzde 33,8 iken,
2024 yılına gelindiğinde bu oran keskin bir artışla yüzde 46,7’ye ulaştı.
Bu veriler, asgari ücretin belirlenme sürecinin yalnızca en düşük ücreti değil, Türkiye'deki çalışanların büyük çoğunluğunun gelir seviyesini doğrudan etkilediğini ve çalışanların giderek artan bir bölümünün yoksulluk riski altında yaşadığını gösteriyor.
