Günlerdir dünya kamuoyuna yansıyan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ndeki kamyon görüntüsü, tarihe karşı sorumluluğumuzda kantarının topuzunun kaçtığını bir kez daha gösterdi. Ayasofya’nın tarihi mermerleri üzerinde ilerleyen ağır tonajlı iş makineleri ile başlayan tartışmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ‘mühendislik, sanat ve bilimin buluştuğu büyük bir seferberlik’ şeklindeki savunması, ne koruma etiği dünyasını ne de meslek örgütlerini ikna etti. Biz de konunun peşini bırakmadık; zira 1500 yıllık bir dünya mirasının geleceği, basit bir inşaat işi gibi ele alınamazdı. Bu sebeple, uzman isimlere danıştık; konuyu, bir yıl öncesine kadar Ayasofya Bilim Kurulu’nda yer alan ancak geçen yıl istifa ettiğini belirten Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi, arkeolog ve sanat tarihçisi Nezih Başgelen ile konuştuk.
PROF. DR. ZEYNEP AHUNBAY: ULUSLARARASI UZMANLARA DA DANIŞILMALI
Restorasyon biliminin duayen ismi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay Karar’a özel yaptığı değerlendirmede öncelikle Ayasofya’nın bir dünya mirası olduğuna dikkat çekerek, edinilen şu bilgileri paylaştı: “Öğrendiğim kadarıyla ibadet devam ederken kubbede sağlamlaştırma çalışmaları yapılmak isteniyormuş, onun için kubbenin altını örten bir platform oluşturulacakmış. Bu çalışma yapıya uygun mu? Daha önce hep çeyrek kubbeler üzerinde çalışıldı, orta kısım tamamen kapatılmadı. Yani daha hafif iskeleler kurarak çalışmak da mümkün.”
Ahunbay, Ayasofya’nın içindeki kamyon görüntüleriyle yükselen tepkilerin ardından Bakanlığın yaptığı bilim kurulu savunmasını hatırlattığımızda ise şu kritik uyarıyı yaptı: “Burada yapılacak çalışmaların uluslararası uzmanlar da davet edilerek tartışılması uygun olur, Ayasofya bir dünya mirası da olduğu için sadece bilim kurulu yeterli değil.”Yıllardır birçok tarihi eserin restorasyon projesinin bilim kurullarında yer alan saygın bir isim olan Ahunbay, Aya İrini restorasyonunu örnek vererek, Almanya’dan önemli bir uzmanın davet edildiğini ve çalışmanın yurt dışından gelen uzmanlarla yürütüldüğünün altını çizdi. Ahunbay, şöyle devam etti: “Şimdi Ayasofya’da sadece bizim mühendisler karar vermiş oluyor. Ancak bunun UNESCO tarafı var ve uluslararası uzmanların da işin içinde olması gerekiyor. Çünkü çalıştığınız yapının hassasiyetine göre davranmalı, nazik olmalısınız. Döşemelerindeki mermerlerin zaten çok çatlakları vardı hatırlarsanız. Üzerinden ağır tonajlı bir yük geçirmek sağlıklı değil.”
‘BİLİM KURULU AÇIKLAMA YAPMALI’
Ardından “Nasıl bir önlem alındı?” sorusunu soran Ahunbay, son olarak Ayasofya’daki restorasyon projesini yürüten Bilim Kurulu’na şu çağrıyı yaptı: “Bilim Kurulunun Ayasofya’ya kamyon sokulmasının gerekçesini ve yapılan çalışmanın yaratacağı risklere karşı ne tür önlem aldıklarını açıklaması gerek.”
NEZİH BAŞGELEN: GİTTİM YERİNDE GÖRDÜM CİDDİ KAYGI DUYDUM
Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu Yöneticisi, arkeolog - editör Nezih Başgelen ise, Ayasofya’ya yüksek tonajlı araçların ve iş makinelerinin sokulması üzerine kamuoyunda her geçen gün dalga dalga yükselen yükselen tepkiler üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yaptığı basın açıklamasında bu konunun Ayasofya Bilim Kurulu’nun sorumluluğunda olduğunu ve onların kararı doğrultusunda uygulamaların yapıldığını belirtince bu uygulamaları yerinde izlemek için Ayasofya’ya gittiğini belirterek, şu gözlemlerini aktardı: “Gördüklerimden sonra ise insanlığın ortak belleğine karşı üstlendiğimiz sorumluluk ve koruma etiği açısından ciddi kaygılar duydum. Teknik gerekçeler öncelenerek Ayasofya’nın maruz bırakıldığı bu müdahaleler sırasında meydana gelebilecek insan odaklı kazaların Ayasofya’nın içine ve dışına ne denli geri dönüşü olmayan zararlar verebileceğini düşünmek bile insanın içini ürpertiyor.” Meseleye Prof. Dr. Ahunbay ile aynı çerçeveden bakan arkeolog Başgelen, uygulamalar sırasında ilgili ulusal ve uluslararası koruma ilkelerinin göz ardı edilmesini izah edemeyeceğimizi belirterek son olarak şu uyarıyı yapıyor: “Üstün Evrensel Değer Taşıması açısından Ayasofya’daki restorasyon projesinde UNESCO statüsünün gerektirdiği Bilim Kurulu’nu oluştururken uluslararası alanda yetkin koruma ve bilim insanlarına da yer verilmemesi büyük bir eksiklik ve handikaptır. Bunun gereği liyakatli seçimler yapılarak vakit geçirmeden yerine getirilmesi önem arzediyor.”
MİMARLAR ODASI ANAYASAL SORUMLULUĞU HATIRLATTI
Sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyuna duyuru yapan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi de yayımladığı “İnsanlığın Ortak Mirası Ayasofya’nın Hassasiyetle Korunması Toplumsal bir Sorumluluktur” başlıklı açıklamayla tartışmaya kurumsal bir boyut kattı. Oda, Ayasofya gibi ‘yenilenemeyen bir kaynak’ olan kültürel mirasa yapılacak yanlış müdahalelerin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını vurguladı. Açıklamada, tonlarca ağırlıktaki iş makinelerinin yapıya girmesinin kamuoyunda yarattığı kaygının haklı olduğu belirtilirken, şeffaflık ve toplumsal katılım şu ifadelerle talep edildi: “Ayasofya gibi ünik bir yapının koruma yönetimindeki kapalı yapı düşünüldüğünde koruma süreçlerinde şeffaflığın önemini bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır... Planlanan müdahaleleri gerekçeleriyle birlikte toplumla paylaşmasını ve bütün sürecin toplumun bilgi almasını ve katılımını sağlayacak şekilde yürütülmesini tüm yurttaşların hakkı olarak görmekteyiz.” Meslek örgütü, sorumlu kurumların hukuki yükümlülüklerini de hatırlattı: “Anayasamızda ve taraf olduğumuz Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile Venedik Tüzüğü gibi uluslararası tüzük ve sözleşmelerde de vurgulandığı üzere gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz.”
