Tekstil ve endüstriyel üretim sektöründe önemli bir yere sahip olan Dost Grup, konkordato başvurusu ile sektörü derinden sarstı. Grup bünyesindeki üç şirketin mali sıkıntıya girmesiyle birlikte Yönetim Kurulu Başkanı Natanael Tavit, mahkemeye başvurarak koruma talep etti. İstanbul Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 11 Haziran 2025 tarihi itibarıyla 3 aylık geçici mühlet kararı verdi.
DOST GRUP İÇİN KORUMA SÜRECİ BAŞLADI
İstanbul’da görülen davada mahkeme, Dost Teknik Tekstil Ltd. Şti., Opera Proje ve Yapı A.Ş. ile Politek Medikal Cihazlar A.Ş. adına yapılan konkordato başvurusunu değerlendirmeye aldı. Mahkeme, bu şirketler hakkında 3 ay boyunca her türlü haciz ve icra işlemini durdurdu. Böylece alacaklılara karşı mali yükümlülüklerin yeniden yapılandırılmasının önü açıldı.
3 KİŞİLİK KOMİSER HEYETİ ATANDI
Geçici mühletin tanınmasıyla birlikte mahkeme, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için 3 kişilik konkordato komiseri heyeti atadı. Komiserler, şirketlerin borç yapılarını, ödeme planlarını ve mali yapısını detaylı şekilde inceleyerek mahkemeye düzenli rapor sunacak. Tüm bu incelemeler sonucunda şirketlerin iflastan kurtulup kurtulamayacağına dair nihai karar verilecek.
MAHKEME TAKVİMİ NETLEŞTİ: GÖZLER EYLÜL’DE
Mahkeme, konkordato talebine ilişkin ilk duruşmanın 4 Eylül 2025 tarihinde yapılacağını duyurdu. Bu tarihte sunulacak komiser raporları ve tarafların beyanları doğrultusunda Dost Grup’un geleceği netleşecek. Süreç sonunda ya kesin konkordato kararı çıkacak ya da iflas yolu açılacak.
700'Ü AŞKIN ÜRÜNLE SEKTÖRE HAKİMDİ
Kuruluşundan itibaren teknik tekstil alanında öne çıkan Dost Grup, ilerleyen yıllarda otomotivden inşaata, medikalden kuyumculuğa kadar pek çok alana yatırım yaptı. 3.000 metrekarelik lojistik alanı, 700’den fazla ürün çeşidi ve uluslararası marka temsilcilikleriyle sektörde önemli bir konum elde eden grup, hem yurt içi hem yurt dışı projelere imza attı.
Geçici mühlet kararının ardından gözler, komiser heyetinin hazırlayacağı detaylı raporlarda olacak. Bu raporlar ışığında mahkeme, Dost Grup ve bünyesindeki şirketlerin borç yapılandırma sürecini başarıyla yürütüp yürütemeyeceğine karar verecek. Eğer olumlu değerlendirme yapılmazsa, şirketler iflas riskiyle karşı karşıya kalabilir.
