ZEYNEP ORHAN
Son haftalarda gündüzleri kavurucu sıcaklarla mücadele edip, geceleri ise bir türlü serinleyemeden ter içinde uyanan milyonlarca vatandaşa bilimsel açıklama, Türkiye'nin en önemli iklim bilimcilerinden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'ndan geldi. Kadıoğlu, yaşadığımız bu durumun adının "Tropikal Gün ve Tropikal Gece" olduğunu belirterek, bunun basit bir bunalmadan çok daha ciddi sağlık sorunlarına işaret ettiğini vurguladı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla son günlerdeki "yapış yapış" havanın nedenini açıklayan Prof. Dr. Kadıoğlu, bu durumun iklim değişikliğinin en net göstergelerinden biri olduğunu belirtti.

BİLİMSEL OLARAK "TROPİKAL GECE" NEDİR?
Peki, yaşadığımız bu durumu bilimsel olarak ne anlama geliyor? Prof. Dr. Kadıoğlu, kavramları net bir şekilde tanımladı:
Tropikal Gün: Gün içindeki en yüksek hava sıcaklığının 30°C’yi aşmasıdır.
Tropikal Gece: Gece boyunca en düşük hava sıcaklığının 20°C’nin altına düşmemesidir.
Kadıoğlu, "Bu, tropikal iklime geçtiğimiz anlamına gelmez! Türkiye hâlâ ılıman iklim kuşağındadır. Ama bu olaylar, iklimin tropikleştiğinin değil, ısındığının ve değiştiğinin açık göstergesidir" diyerek önemli bir uyarıda bulundu.

SADECE BUNALMIYORUZ: İŞTE TROPİKAL GECELERİN 5 TEHLİKELİ ETKİSİ
Geceleri havanın serinlememesi, sadece bir konfor sorunu değil, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı tehdidi. İşte Prof. Dr. Kadıoğlu'nun sıraladığı tehlikeler:
Vücut Dinlenemiyor: Gece boyunca serinleyemeyen vücut, kendini onaramaz ve ertesi güne yorgun başlar.
Kalp-Damar Hastalıkları Artıyor: Vücudun sürekli yüksek sıcaklıkla mücadele etmesi, kalp ve damar sistemi üzerinde ciddi bir baskı oluşturur.
Uyku Kalitesi Bozuluyor: Kesintisiz ve derin uyku imkansız hale gelir, bu da genel sağlık durumunu ve zihinsel performansı olumsuz etkiler.
Tarım ve Enerji Tüketimi Etkileniyor: Tarım ürünleri gece serinleyemediği için strese girerken, klimaların gece boyu çalışması enerji tüketimini rekor seviyelere çıkarır.
Yangın Riski Yükseliyor: Gece boyunca soğumayan ve kurumaya devam eden orman örtüsü, yangın riskini en üst seviyede tutar.
Prof. Dr. Kadıoğlu'nun bu analizi, yaşadığımız sorunun sadece bir "yaz sıcağı" olmadığını, iklim değişikliğinin hayatımızı doğrudan etkileyen ciddi bir sonucu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
