Çekerek Irmağı’ndaki kirlilik, tarım ve hayvancılıkla uğraşan bölge halkının tepkisine neden oluyor. Çiftçiler, biyogaz tesisinden ve atıkların ırmağa bırakılmasından dolayı mahsullerin çürüdüğünü, hayvanların olumsuz etkilendiğini belirtiyor. Kazankaya köyünde yoğun yosunlaşma ve tortu birikmesi gözlemlenirken, halk yetkililerden önlem alınmasını talep ediyor.
Sivas Çamlıbel Dağları’ndan doğup, Yozgat’ın Çekerek ve Aydıncık ilçelerinden geçerek Tokat Irmağı ile birleşen Çekerek Irmağı’nda kirlilik her geçen gün artıyor. Nesli tükenme tehlikesi altındaki su samurlarının da yaşadığı ırmaktaki kirlilik, Kümbet Ova’da tarım ve hayvancılıkla uğraşan bölge halkının tepkisine neden oluyor. Çiftçiler, Çekerek ilçesinde kurulan biyogaz tesisi ile birlikte yerleşim yeri atıkları ve hayvan dışkılarının ırmağa bırakılmasının tarımsal üretime zarar verdiğini öne sürüyor.
"MAHSULLERİMİZ ÇÜRÜYOR, HAYVANLARIMIZ ETKİLENİYOR"
Bölgedeki çiftçiler, sulama yaptıklarında ürünlerin tarlada çürüdüğünü, hayvanların ise sakat doğduğunu dile getiriyor. Aydıncık ilçesinin Kazankaya köyünde, kirlilik nedeniyle ırmak boyunca yosunlaşma ve tortu oluşumu gözlemlendi. Kanyon girişindeki yeşil ve kızıl renkteki tabakanın, ırmakta yaşayan canlıların ölümüne neden olabileceği belirtilerek yetkililerden önlem alınması istendi.
ÇEKEREK IRMAĞI, 66 BİN HEKTARLIK TARIM ALANINI SULUYOR
Büyük kısmı Yozgat’tan geçen Çekerek Irmağı, Yozgat, Çorum, Amasya ve Tokat’ta toplam 66 bin 165 hektarlık tarım alanını suluyor. Aynı zamanda, üzerinde kurulu nehir tipi hidroelektrik santralleri ve Süreyyabey Barajı Hidroelektrik Santrali ile enerji üretimine de katkı sağlıyor. Ancak, bölgedeki yerleşim alanlarının evsel ve hayvansal atıkları ile sanayi atıklarının ırmağa bırakıldığı, bunun da kirlenmeyi artırdığı belirtiliyor.
Kazankaya Kanyonu girişindeki hidroelektrik santrali havzasında su yüzeyinde yoğun yosunlaşma ve atık birikmesi dikkat çekiyor.
"EN KISA ZAMANDA ÇÖZÜM BULUNMALI"
Aydıncık ilçesinin Kazankaya köyü sakinleri, kirliliğin önlenmesi ve mevcut durumun temizlenmesi için yetkililerden çözüm bekliyor. Köy halkından Mithat Uzun, yaşanan durumu şu sözlerle dile getirdi:
"Epey bir süre yoktum köyde ama daha sonra döndüğümde, görüyorsunuz halini, bu şekilde olması iyi değil. Bizim daha önceki ürünlerimiz, mahsullerimiz üzerine kar yağsa sapasağlam olan soğanlarımız şimdi tarlada çürüyor bu barajın sebebiyle. Yapılan tesislerin bize verdiği mağduriyetler, meyvemiz, sebzemiz hiçbir şeyimiz olmuyor. Kirlilik herhalde barajın üzerine yapılan biyogaz tesisleri ve hayvan atığı, kanalların bağlanması. Önceden bizim çocukluğumuzda şu ırmakta çok güzel oyunlar oynanıyordu, giriyordu, tertemiz yıkanılıyordu. Şimdi girme ihtimalimiz yok, nefes alma ihtimalimiz yok. Yazın özellikle meydanımızda veya evlerimizin önünde oturma gibi hiçbir halimiz yok, sinekten böcekten, her türlü rahatsızız. Buna en kısa zamanda bir çözüm bulunmasını istiyoruz."
Mehmet Solmaz ise ırmağın insan sağlığına da zarar verdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"İnsan sağlığına da zararı var, hiç kimse bir duyarlılık yapıp da bir şey yapmıyor, kıpkırmızı akıyor ırmak bazen. Çevreye zarar verdiği gibi insana, hayvana her şeye, yetiştirdiğimiz mahsullere bile çok zararı var, ürünü alamıyoruz, tarlada çürümeye başladı, pancarımız, soğanımız, patatesimiz. Bir önlemin alınmasını istiyoruz, halk olarak."
"IRMAK YATAĞI TEMİZLENMELİ"
Köylülerden Orhan Erdoğan, hidroelektrik santrallerin kurulmasıyla ırmak yatağının temizlenmesi gerektiğini ancak bu işlemin yapılmadığını dile getirdi:
"Buranın HES yapılırken her 5 senede bir ırmak yatağının temizlenmesi gerekiyordu. Şu anda ırmak yatağında her şey var. Çekerek’te biyogaz gübre tesisi kuruldu, onu ırmağa verdikleri zaman, ırmaktan suladığımız mahsullerin hepsi çürüyor, ona bile önlem almıyorlar. Genelde ırmaktan, başka bir yerden sulamamız yok bizim, yeraltı suları zaten yazın kesiliyor. Yeraltı suları kesildikten sonra ırmaktan sulamaya başlıyoruz. Verdiğimiz su mahsulleri çürütüyor. HES kanununa göre, bu ırmak yatağının komple temizlenmesi lazım. Bu HES’ler kurulurken temizlenmesinin ağır bedelleri mal olduğu için onu yapmıyorlar. Bunu yapanlarsa, bunun peşine düşerlerse buradaki HES’lerin ırmak yatağını temizlemesi gerekiyor."
Hasan Şimşek de yaşanan kirliliğin tarım ve hayvancılığa zarar verdiğini vurguladı:
"Bu barajın köye çok zararı var. Malımız, davarımız su bile içemiyor. Bitkiler, sebzeler zarar görüyor, her yönden zararı var. 7-8 senedir bu meyveleri bile kurutuyor, meyveleri hiç alamıyoruz. Meyveler, elma olsun, kayısı olsun hepsini kurutuyor."
Osman Torun ise biyogaz tesisinin de bölgedeki tarımı olumsuz etkilediğini ifade etti:
"Bizim buradaki meyvelerimiz, sebzelerimiz olmuyor barajdan dolayı. Gördüğünüz gibi zaten ırmağın işi de komple ot yatağıyla dolu. Bir de yukarıda biyogaz tesisi yaptılar. Onun da bize zararı var. Soğanlarımızı, pancarımız çürütüyor. Bunun dile getirilmesini istiyoruz, başka bir şey demiyoruz."