Türkiye’de artan gıda enflasyonu ve tarımsal üretimdeki plansızlık sofraları vurmaya devam ediyor. CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2025 yılına dair TÜİK verileri üzerinden çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürer, özellikle bakliyat üretiminde Türkiye'nin 2002 yılının gerisine düştüğünü belirterek, yaklaşan gıda krizine ve fiyat artışlarına dikkat çekti.
TAHIL VE MEYVEDE REKOR ÜRETİM KAYBI
Gürer, 2025 yılında tahıl, bitkisel üretim ve meyve üretiminde ciddi kayıplar yaşandığını vurguladı. TÜİK verilerine atıfta bulunan Gürer, "Tahıl ve bitkisel üretimde 2023 yılına göre 10 milyon ton, meyvede ise 8 milyon ton üretim kaybı yaşandı. Meyvede kayıt dışı kayıplarla birlikte bu rakam 10 milyon tonu buluyor" ifadelerini kullandı. Bu düşüşün doğrudan raflara zam olarak yansıyacağı belirtiliyor.
MERCİMEK VE NOHUTTA 2002 YILININ GERİSİNDEYİZ
Temel gıda maddelerindeki arz açığına dikkat çeken Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "ihracatçıyız" söylemine rağmen 21 üründe arz açığı olduğunu belirtti. Gürer, nohut ve mercimek üretimindeki düşüşü şu verilerle ortaya koydu:
Nohut: 2002 yılında 650 bin ton olan üretim, 2025'te 406 bin 400 tona geriledi. Sadece ilk 9 ayda 34 bin ton ithalat yapıldı.
Kırmızı Mercimek: 2002'de 500 bin ton olan üretim, 2025'te 405 bin tona düştü. 343 bin ton ithalat yapılarak yurt dışına 205 milyon dolar ödendi.
Yeşil Mercimek: 2002'de 65 bin ton olan üretim, 2025 öngörüsüne göre 58 bin tona geriledi.
"TARLADA PARA ETMİYOR, RAFTA YANINA YAKLAŞILMIYOR"
Üreticinin maliyetler altında ezildiğini belirten Ömer Fethi Gürer, tarladaki fiyat ile raf fiyatı arasındaki uçuruma dikkat çekti. Niğde, Konya ve Nevşehir gibi üretim merkezlerinde çiftçinin malını maliyetine bile satamadığını belirten Gürer, "Patates tarlada kaldı, fasulye maliyetinin altına bile satılamadı. Kamu alım yapmadı, üretici tüccara ezdirildi" dedi.
Gürer, tarlada 35-38 liraya satılan beyaz fasulyenin market raflarında 54 liradan başlayıp 149 liraya kadar çıktığını, şeker fasulyenin ise 350 ile 790 lira arasında işlem gördüğünü belirtti.
EMEKLİNİN SOFRASINDAKİ SON KALE DE YIKILIYOR
Et ve süt ürünlerine ulaşmakta zorlanan dar gelirli vatandaşların ve emeklilerin, artık geleneksel "kuru fasulye-pilav" menüsüne de ulaşamayacağını söyleyen Gürer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Fakir fukara et ve süt mamullerinden sonra kuru fasulye ve pilav dahi tüketmekte zorlanacak. Lokantada bir tabak kuru fasulye pilav 210 liraya dayandı. Gelecek yıl ithalata dayalı sistem nedeniyle bu fiyatların daha da artması kaçınılmaz. Emekli, kuru fasulye pilava da hasret kalabilir."
