Yüksekova’da girişimci kadınların başarı hikâyelerine bir yenisi daha eklendi. Dört çocuk annesi Ayşe Zeyrek, evinde başladığı terzilikle önce kendi ayakları üzerinde durdu, ardından bir iş yeri açarak çevresindeki kadınlara da destek olmaya başladı. Bugün 7 kişiye iş imkânı sunan Zeyrek, hayalini kurduğu büyük tekstil atölyesiyle daha fazla kadına umut olmayı hedefliyor.
HER ŞEY EVİNDE BAŞLADI
Ayşe Zeyrek’in başarı öyküsü, evinin bir odasında dikiş dikmeye başlamasıyla başladı. Zamanla kendini geliştiren ve dikiş konusundaki yeteneğini fark eden Zeyrek, Yüksekova Halk Eğitim Merkezi'nde aldığı eğitimlerle mesleki bilgisini derinleştirdi. Buradan aldığı usta öğretici belgesiyle birlikte artık yalnızca üretim yapan değil, öğreten bir kadın haline geldi.

KENDİ ATÖLYESİNİ KURDU
Zeyrek, Esenyurt Mahallesi’ndeki TOKİ konutlarında kendi atölyesini açarak üretimini profesyonel hale getirdi. Kendi çabasıyla büyüttüğü bu iş yerinde 7 kadına istihdam sağlayan Zeyrek, “Kadın isterse her şeyi başarır. Önce küçük adımlarla başladım, şimdi başkalarına da yol açıyorum” diyerek kararlılığını vurguladı.
ATIKTAN TASARIMA, HER ŞEY DEĞERLENİYOR
Üretiminde hem geri dönüştürülebilir atık malzemeler hem de dışarıdan temin edilen kumaşları kullanan Zeyrek, sürdürülebilirliğe de dikkat çekiyor. Ürünlerinin hem ekonomik hem de çevreci yönleriyle fark yarattığını ifade eden Zeyrek, yaratıcılığın her yerde mümkün olduğunu belirtti.

HEDEF: 40 KADINA İSTİHDAM
Ayşe Zeyrek’in en büyük arzusu ise daha büyük bir tekstil atölyesi kurarak çok sayıda kadına iş imkânı sunmak. “Gönlümden geçen 40 kişilik bir tekstil atölyesi. Kadınlarımıza istihdam sağlamak, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak en büyük hayalim” diyen Zeyrek, bölgedeki kadınlara hem ekonomik hem manevi anlamda örnek olmaya devam ediyor.
“YAPAMAM” DEMEYEN HER KADIN BAŞARABİLİR
Zeyrek, girişimci olmak isteyen kadınlara ise cesaret verici mesajlar gönderiyor: “İmkânsız gibi görünen şeyleri adım adım gerçekleştirdim. İsteyen her kadın başarabilir. Yeter ki vazgeçmesinler.”
Yüksekova’nın sessiz sokaklarında yankılanan bu başarı hikâyesi, yalnızca bir iş kurmanın ötesinde, umut ve ilham dağıtan bir mücadeleye dönüşmüş durumda.
