Foregin Policy'den 14 Mayıs analizi: Muhalefet hiç olmadığı kadar birlik içinde

Foregin Policy'den 14 Mayıs analizi: Muhalefet hiç olmadığı kadar birlik içinde

ABD merkezli Foreign Policy dergisi, bu pazar 60 milyondan fazla seçmenin oy kullanma hakkı olduğu Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine dair çarpıcı bir analiz yayınladı. Makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2018 seçimlerinde elde ettiği bazı avantajlardan bu seçimde yoksun, muhalefet partilerinin de önceki seçimlerin aksine, "hiç olmadığı kadar birlik içinde" olduğunun altı çizildi.

SELMAN CÖMERT

ABD haber dergisi Foreign Policy, önümüzdeki pazar gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini konu alan bir makale yayınlandı. Makalede, 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "lider etrafında toplanma" etkisinden yararlanmasına yardımcı olan 2016 FETÖ darbe girişiminden ve buna müteakip Türkiye'nin güney sınırlarını tehdit eden YPG/PYD/PKK terör örgütlerine karşı başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'ndan sonra iktidarının "milliyetçilik dalgası üzerinde yükseldiği" belirtildi. Ayrıca, 2018'de Türkiye'nin bugünkü gibi derin bir ekonomik krizin pençesinde olmadığına dikkat çekildi.

Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü'ndeki Türkiye Programının kurucusu Gönül Tol ve Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü'nde öğretim üyesi olan Ali Yaycıoğlu'nun kaleme aldığı makalede, 2018 seçimlerinde bütün muhalefet parti liderlerinin birer cumhurbaşkanı adayı olduğu hatırlatılırken, henüz kurulan İyi Parti'nin milliyetçi oyların çoğunu toplayamayacak kadar yeni kurulduğunun altı çizildi.

'KILIÇDAROĞLU SEÇİME ÖNDE GİRİYOR'

2023 seçimlerine doğru giderken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "lider etrafında toplanma etkisinden" 2018 seçimlerindeki gibi yararlanamadığı öne sürülen makalede, AK Parti'nin ortağı MHP'den Millet İttifakı'ndaki bazı milliyetçi partilere oy kaydığı ileri sürüldü. 2018'de "milliyetçilik dalgası üzerinde yükselen" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısında artık "büyüyen bir milliyetçi muhalefet" olduğuna dikkat çekildi. Altı partili ittifakın yanı sıra HDP'nin de desteğini alan Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, MAK Danışmanlık'ın yayınladığı son ankete göre oyların yüzde 50,9'unu elinde tutuyor.

Erdoğan'ın, "kaybedecek çok şeyi olduğu" için seçim sonucunu garantilemek için "her şeyi" yapacağını savunan önemli bir kesimin argümanlarının da yer aldığı makalede şu ifadeler yer aldı:
"Daha önceki oylamaları bariz bir şekilde manipüle eden ve kendi istediği gibi gitmediğinde sonuçları kabul etmeyi reddeden yerleşik bir otokrat tarafından yönetilen bir ülkede seçimler konusunda şüpheci olmak normal. Haziran 2015 parlamento seçimlerinde AK Parti, meclis çoğunluğunu kaybetmişti. Erdoğan, AKP ile CHP arasında koalisyon hükümeti kurma görüşmelerini durdurmuş ve yeni seçimler için zorlamıştı".

2017'de Cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler veren başkanlık sistemi için anayasa referandumuna giden Türkiye'de yeni sistem az farkla kabul edilmişti. Makaleye göre, referandum hile iddialarının gölgesinde kalmıştı. Makalede ayrıca, muhalefetin parlamento seçimleri ve referandumda oy pusulalarını koruyacak ve "Erdoğan'ın oldubitti yaratma çabalarına karşı koyacak kadar örgütlü olmadığı" iddia edildi.

'İŞLER 2019 YEREL SEÇİMLERİNDE DEĞİŞTİ'

2019'daki yerel seçimlerde "işlerin değiştiği" belirtilen makalede şu görüşler yer aldı:

Erdoğan'ın partisi, belediye seçimlerinde Türkiye'nin büyük şehirlerinin neredeyse tamamını kaybetti. Erdoğan için özellikle sinir bozucu olan, siyasi kariyerine başladığı finans başkenti İstanbul'u kaybetmesiydi. Erdoğan, muhalefetin İstanbul'daki az farkla galibiyetini kabul etmedi ve yeniden adaylık çağrısında bulundu. Seçim tekrar yapıldığında iktidar partisi çok daha büyük bir farkla kaybetti. Erdoğan'ın seçim sonucunu (reddetmesi), muhalefeti harekete geçirdi.

Makalede, yerel seçimlerin, muhalefet partileri birlikte hareket ettiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sandıkta yenilebileceğini gösterdiği ifade edildi. Ancak Erdoğan'ın, 2023 seçimlerinde sandıkta muhalefet lehine sonuç çıkması durumunda bile iktidarı "zarafetle" muhalefete teslim etmeyebileceğine dair şüphelerin bulunduğu ve bunun 2019 yerel seçimlerine göre daha yüksek risk taşıdığı belirtildi.

MUHALEFET KAZANIRSA ERDOĞAN BAŞBAKAN OLARAK GERİ DÖNEBİLİR Mİ?

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi küçük bir farkla kaybettiği bir senaryoda neler olabilir?" sorusunun sorulduğunu makalede, Erdoğan'ın seçimde hile yapıldığını açıklayarak bürokrasiden kendisine destek çağrısı yapabileceği ifade edildi. FP, Kılıçdaroğlu'nun seçileceği konusunda iyimser olan muhalefet destekçilerinin, seçime hile karıştırıldığını veya seçim sonucunun iktidar tarafından reddedildiğini düşünürlerse sokağa dökülebileceğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için en uygun seçeneğin, Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde sonucu kabul etmek ve yeni hükümetin başarısız olmasını beklemek olduğunu ileri süren, çünkü Erdoğan'ın hala bu amaçla seferber edebileceği güçlü bir taraftar kitlesine sahip olduğu belirtilen makalede, "Deneyimsiz yeni bir hükümetin yönetmesi gereken devasa ekonomik sorunlar göz önüne alındığında, (Erdoğan için) demokratik yollarla geri dönmek imkansız değil -özellikle de mevcut muhalefet (güçlendirilmiş) parlamenter sisteme geçme vaadini yerine getirirse, bu da Erdoğan'ın başbakan olarak iktidara dönmesinin yolunu açacaktır" ifadeleri yer aldı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN