Gaffar Okkan, Diyarbakır’ın efsane emniyet müdürü… Şehre geldiği ilk andan itibaren her yere, her insana dokunan izler bıraktı. Diyarbakırspor’u bir başkan edasıyla destekledi, neredeyse her maçına gitti. ‘Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım’ sözüyle de bağlılığını gösteriyordu. Peki şehidimiz Gaffar Okkan kimdir, aslen nerelidir ve nasıl öldürüldü? Tüm bilgiler karar.com’da…
Hizbullah’ı çökerten, birçok önemli operasyonda başı çeken bir efsaneydi Gaffar Okkan. 24 Ocak 2001’de Diyarbakır’da hain bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Faili meçhul bir cinayete kurban gitti, Diyarbakır’ın babası… Şimdi ölümünün yıl dönümünde hasretle, özlemle yâd ediliyor. İşte Gaffar Okkan’ın hayat hikâyesi…
GAFFAR OKKAN KİMDİR?
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 1952’de doğan Ali Gaffar Okkan, 30 Eylül 1970’te Polis Koleji’nden, 29 Eylül 1973’te ise Polis Akademisi’nden mezun olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne Komiser Yardımcısı oldu.
İzmir’de emniyet amirliği rütbesine dek birçok birimlerde görev yapan, ardından 1983’te ise Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandıktan sonra 1985’te şube müdürlüğüne terfî eden Gaffar Okkan, 1986’da Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü kadrosuna geçti. Burada 1992’de Emniyet Müdür Yardımcısı oldu.
1997’DE DİYARBAKIR İL EMNİYET MÜDÜRÜ OLDU
6 Aralık 1993’te 1. sınıf emniyet müdürlüğüne terfî ettikten sonra Kars İl Emniyet Müdürü olarak atanan Gaffar Okkan, 18 Kasım 1997’de Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olarak göreve başladı. Tüm bu görevlerinin yanında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi.
Kars Emniyet Müdürü olduğu sırada, Diyarbakır gibi senelerce terör örgütleri PKK ve Hizbullah ve aşırı göçün ağır neticeleriyle karşı karşıya kalan yaşayan bir kente emniyet müdürü olarak atanan Gaffar Okkan’ın Hüseyin Velioğlu’nun İstanbul Beykoz’daki villasına yapılan baskında büyük payı vardı. Gaffar Okkan, Hizbullah’ın çökertilmesinde çok önemli bir görev üstlendi.
‘BİR SIKINTINIZ OLURSA BENİ ARAYIN’
Polisin halktan kopuk olamayacağı görüşünü kendine yaşam felsefesi edinen Gaffar Okkan, daha evvel emniyet binasından çıkmayan kadın polisleri Diyarbakır sokaklarında gezdirerek; esnaf ziyaretleri yaptı. Onlara, ‘Bir sıkıntınız olursa beni arayın’ diyerek; tek tek herkese şahsi numarasını bile verdi. Diyarbakırspor’un neredeyse her maçını ise direkt sahaya giderek izledi.
Gaffar Okkan, tüm bu insanın içine işleyen işleri yaparken karşısında da hain bir terör örgütü vardı ve bu örgütün adı da Hizbullah’tı. Hizbullah’la mücadele eden efsane emniyet müdürü, 2 bin 951 örgüt militanının yakaladı.
ÖRGÜT ONU HEDEF TAHTASINA KOYDU!
17 Ocak 2000 yılında ise Hizbullah’ın elebaşı Hüseyin Velioğlu’nu öldürdü. Birçok operasyonda olduğu gibi bu operasyonda da Gaffar Okkan’ın büyük rolü olduğu biliniyordu. Tüm bu operasyonlar sayesinde hain örgüt, Okkan’ı hedef tahtasına oturtuyordu.
DİĞER BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN
‘DİYARBAKIR BENİM EVİM’
Şehit edilmeden kısa süre önce düzenlediği bir basın toplantısında 26 Hizbullah militanını basına açıklamış ve öldürüleceğine dair istihbarat bile aldığını söylemişti. Ancak Diyarbakır’ı evi olarak gören ve bu kentte kendisine bir şey olmayacağını düşünen Gaffar Okkan, ekstra güvenlik önlemi almamıştı, kaçmamıştı.
Cenaze günü Diyarbakır’da adeta hayat durdu. Esnaflar dükkânları açmadı, neredeyse bütün Diyarbakır Okkan’ı birlikte uğurladı. Gaffar Okkan’ın adı ölümünden sonra Diyarbakır’da doğan birçok çocuğa verildi.
DİYARBAKIR'DAKİ İLK GÜNLERİNDEN BİR HİKÂYE
Şehit Gaffar Okkan, Diyarbakır'a gittiğinde bir restorana giriyor ve sivil kıyafetlerle çorba içiyor. Bir yandan da etrafı izleyen Okkan, mekâna gelen ve hesabı ödemeden kalkıp giden polisleri görünce, kendi hesabıyla birlikte polislerin de hesabını ödemeye çalışıyor. Mekân sahibi ise 'Allah'larından bulsunlar' diyerek; bu talebi kabul etmiyor ve ona şunu söylüyor: Ben yeni emniyet müdürüyüm, bir derdin olursa uğra çekinme...
Görevi devralır almaz tüm polis memurlarını toplayan Gaffar Okkan, o dönemde dışarıda olmanın potansiyel tehlike olarak görüldüğünün bilincindeydi ancak o, ''Masa başı görev yapan polis memuru istemiyorum'' diyerek, kadın erkek demeden, herkesi sokağa çıkardı ve halka nazik davranmaları yönünde talimat verdi.
Hiçbir zaman Diyarbakırspor'dan da desteğini esirgemeyen Gaffar Okkan, Diyarbakır halkına o kadar çok bağlıydı ki, ''Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım'' diyordu...
Şehidimizi rahmet ve özlemle anıyoruz...
NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
24 Ocak 2001 yılında Diyarbakır'da valilik binasına doğru giderken suikasta uğrayan Gaffar Okkan, yakındaki 5 polis memuruyla birlikte şehit edildi.
OLAYIN ARDINDAN YAŞANAN TELSİZ KONUŞMASI İSE ŞÖYLE:
24 Ocak 2001, saat 18:50
Merkez, merkez! Saldırıya uğradık, saldırıya uğradık…
m: Olay yeri neresi?
Yaralı polis: Şehitlik mevki
m: Zayiat var mı, zayiat var mı?
Yaralı polis: Şehidimiz var.
m: Sayın 3310'un durumu ne?
Yaralı polis: Başımız sağ olsun...
3310, Okkan'ın telsiz koduydu...
Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün programında hazırladığı Gaffar Okkan suikastı belgeseli...
