Küresel İmalat PMI Nisan 2025’te 49,8’e gerileyerek yeniden daralma bölgesine indi. Türkiye İmalat PMI 47,3 seviyesinde sabit kaldı ve 13 aydır eşik değerin altında seyrediyor. Girdi maliyetleri son bir yılın en yüksek artışını gösterirken, üretim ve yeni siparişlerdeki düşüş sınırlı da olsa sürdü. Türkiye, 33 ulusal ekonomi içinde sondan 8. sırada yer aldı. Raporda küresel ticaret koşullarındaki zayıflama öne çıktı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayımlanan Nisan 2025 Küresel İmalat PMI raporuna göre, dünya genelinde imalat sanayi ikinci çeyreğe zayıf bir başlangıç yaptı. Küresel PMI endeksi, Mart ayındaki 50,3 seviyesinden Nisan'da 49,8'e gerileyerek yeniden daralma bölgesine düştü. Raporda, ticaret koşullarındaki bozulmanın etkisiyle yeni ihracat siparişlerinde azalma yaşandığı, üretim artışının ise zayıfladığı belirtildi.
Nisan ayında en güçlü imalat performansı 58,2 ile Hindistan'da kaydedildi. Yunanistan, Filipinler ve İrlanda gibi ülkeler de büyüme bölgesinde yer aldı. Buna karşılık, Meksika, Kanada, Myanmar, Birleşik Krallık ve Vietnam gibi birçok ülke endeksin 50 eşiğinin altında kaldı.
TÜRKİYE ÜST ÜSTE 13. AYDA DA DARALMA BÖLGESİNDE
Türkiye İmalat PMI ise Nisan’da 47,3 seviyesinde gerçekleşti ve Mart ayına göre değişim göstermedi. Endeks, böylece üst üste 13. ayda da daralma bölgesinde kalmış oldu. Raporda, Türkiye'de üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşün yavaşlayarak sürdüğü, buna karşın girdi maliyetlerinde son bir yılın en keskin artışının kaydedildiği ifade edildi. Türkiye, bu performansıyla 33 ülke arasında 29. sıraya yerleşti.
Amerika kıtasında ise Kolombiya 51,4 ile büyüme kaydederken, Kanada (45,3) ve Meksika (44,8) gibi ülkelerde imalat sanayinin daraldığı gözlendi. Avrupa'da ise Euro Bölgesi ortalaması 49,0 olurken, Almanya (48,4), Fransa (48,7) ve İtalya (48,9) gibi büyük ekonomiler toparlanma sınırında yer aldı.
Genel görünümde, artan korumacılık ve kırılgan dış talep, imalat sektörlerinde toparlanma sürecini baskılamaya devam ediyor. İSO’nun değerlendirmesinde, küresel imalatın zayıf seyrinin, politika yapıcılar açısından dikkatle izlenmesi gereken bir sinyal niteliği taşıdığı vurgulandı.
