İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenleri, 23 Nisan’da Marmara Denizi Silivri açıklarında gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından önemli bir rapor yayımladı. Depremin, bölgedeki sismik gerilimin yalnızca yüzde 12’sini boşaltığı ve büyük bir depremin olasılığının devam ettiği vurgulandı. Uzmanlar, Kumburgaz segmentindeki gerilim birikiminin tehlikeye işaret ettiğini belirtiyor. Deprem hazırlığı konusunda önemli uyarılar yapıldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) akademisyenlerinin Marmara Denizi Silivri açıklarında 23 Nisan’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem hakkında hazırladığı ön rapor, bölgede biriken sismik enerjinin yalnızca yüzde 12’sinin boşaldığını ortaya koydu. Rapora göre, depremin büyük bir bölümünün gerilimi henüz yerinde duruyor ve bu durum büyük bir depremin habercisi olabilir.
İTÜ’DEN DEPREM RAPORU: 291 ARTÇI SARSINTI KAYDEDİLDİ
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral’ın koordinasyonunda hazırlanan raporda, depremin yaklaşık 13 saniye sürdüğü ve 26 Eylül 2019'daki Silivri depreminin 5 kilometre güneyinde gerçekleştiği vurgulandı.
Ayrıca, depremden sonraki süreçte 291'in üzerinde artçı sarsıntı kaydedildi. Bu artçılar, Kumburgaz Havzası ve kuzey bloktaki ikincil fay hatlarında kümelendi ve bazıları 30 kilometre derinliğe kadar ulaştı.
BÖLGEDEKİ SİSMİK GERİLİMİN YÜZDE 12’Sİ BOŞALDI
Ön raporda, 1766'dan bu yana biriken sismik gerilimin yaklaşık yüzde 12’sinin bu depremle boşaldığı belirtiliyor. 23 Nisan'daki ana şok, 20x12 kilometrelik bir alanda 30 santimetrelik yer değiştirmeye yol açtı. Depremin, sağ yanal doğrultulu faylanma karakteri taşıdığı ifade edildi.
İSTANBUL'DA EN YÜKSEK İVME KÜÇÜKÇEKMECE'DE ÖLÇÜLDÜ
Raporda, İstanbul’un farklı bölgelerinde ölçülen ivme değerlerine de dikkat çekildi. Küçükçekmece ilçesinde en yüksek ivme kaydedilirken, Marmara Ereğlisi ve Avcılar gibi bölgeler de yüksek ivme değerleriyle öne çıktı. Depremin ivme değerleri, zemin özellikleri ve topoğrafya ile de bağlantılı olup, mevcut modellerin yüzde 65’in altında bir uyum gösterdiği tespit edildi.
"KUMBURGAZ SEGMENTİ HALA TEHLİKELİ"
MATAM Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, Marmara Denizi'ndeki Kumburgaz segmentinin sadece 20 kilometrelik kısmında hareket yaşandığını belirterek, fayın tamamında 3,7 metrelik gerilim birikmiş olduğunu vurguladı. Yaltırak, "Bu, büyük bir depremin habercisi değil, fakat fayın büyük kısmı hala yerinde duruyor" diyerek, bu bölgedeki gerilim birikiminin potansiyel tehlikeye işaret ettiğini söyledi.
7,8 Büyüklüğündeki Deprem Senaryosu: Korku Değil, Bilimsel Bir Gerçeklik
Yaltırak, Marmara için sıklıkla gündeme gelen 7,8 büyüklüğündeki deprem senaryosunun bilimsel hesaplamalarla ortaya konduğunu belirtti. Bu büyüklükteki bir depremin, bölgedeki büyük fayların zincirleme kırılma olasılığını hesaba katan gerçek mühendislik hesaplamalarına dayandığını söyledi. Yaltırak, bu tür büyük depremler için önceden tedbir alınmasının önemine vurgu yaptı.
TOPLUMUN DEPREM ALGISI YANLIŞ!
Prof. Dr. Yaltırak, depremle ilgili toplumda yanlış algıların olduğunu belirterek, "İnsanlar duymak istediklerini dinliyor, ancak gerçek şu ki doğa, istediğimiz gibi hareket etmez. Deprem riskini en iyi şekilde yönetmek, kentsel dönüşüm planlarıyla olası büyük felaketlere karşı hazırlıklı olmak gerekiyor" dedi.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin raporu, Marmara Bölgesi’ndeki büyük depremlere karşı hazırlıklı olmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Akedemik çalışmalar, sadece bilimsel verilerle değil, aynı zamanda halkın bu gerçekleri kabul ederek güvenli yaşam alanları yaratmasına olanak tanıyacak şekilde yönlendirilmelidir.
İTÜ'den İstanbul'daki 6,2'lik depremin raporu: 'Fayın büyük kısmı yerinde duruyor'
