Türkiye’de kanser hastalarının hayati ilaçlara erişim mücadelesi sürerken, Ankara’da yaşanan bir dava sağlık sistemindeki krizin boyutlarını yeniden gündeme taşıdı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme listesinde yer almayan bazı kanser ilaçlarına ulaşmak için mahkemeye başvuran bir annenin tedbir talebi, oğlunun yaşamını yitirmesinin ardından bile reddedildi.
Son yıllarda, SGK’nın “bedeli ödenecek ilaçlar listesi” dışında kalan ve uluslararası standart tedavilerde kullanılan ilaçlar için hastalar mahkemelere başvurarak “ihtiyati tedbir” kararı talep ediyor. Ancak Yargıtay’ın aldığı kararlarla birlikte bu tedbirlerin verilmesi giderek zorlaştı. Artık mahkemeler, ilaç teminine ilişkin kararları kendi inisiyatifleriyle veriyor; bazı mahkemeler hastaların tedavi sürecini dikkate alarak ilaca erişim izni verirken, bazıları ise tüm talepleri reddediyor.
DOKUZ AYLIK MÜCADELE ÖLÜMLE SONUÇLANDI
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Ankara’da bir anne, dokuz aydır kanserle savaşan oğlunun hayatta kalabilmesi için mahkemeye başvurdu. Ankara 37. İş Mahkemesi’nden tedbir kararı talep eden anne, doktorların ilaçların etkili olduğuna dair hazırladığı raporları da sundu. Ancak mahkeme, tüm başvurularını reddetti. Anne, eylül ayında oğlunu kaybetti.
Acılı anne, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Mahkeme defalarca reddetti. Doktorların raporları vardı, çocuğum kullandığı ilaçlara olumlu yanıt veriyordu. Buna rağmen hiçbir adım atılmadı.”
MAHKEME TÜM BAŞVURULARI REDDEDİYOR İDDİASI
Hasta yakınları ve avukatlar, aynı mahkemenin ilaç teminiyle ilgili açılan tüm davalarda benzer şekilde ret kararı verdiğini ileri sürüyor. Bilirkişi raporlarının ve Yargıtay içtihatlarının dikkate alınmadığı, hasta yakınlarına kötü muamelede bulunulduğu ve SGK avukatlarının yönlendirildiği de iddialar arasında.
Uzmanlara göre, bu tür kararlar yalnızca bireysel mağduriyet yaratmıyor; aynı zamanda Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizliği de derinleştiriyor.
