Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, katıldığı canlı yayında 'Depremde neden bant daraltma yapıldı?' sorusuna "Gerekli bir durum vardı ki, yapıldı. Sonuçta yapılması gereken konuydu. Teknik olarak izahı vardı. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki." yanıtını verdi. Twitter'ın kapatılmasını sonradan öğrendiğini belirten Karaismailoğlu, "Biz o süreci hızlı ve doğru takip edemedik" diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yoğun bir bilgi akışının olduğu sosyal medya sayesinde birçok insanın hayatı kurtulurken Twitter, TikTok ve Instagram gibi uygulamalara erişim kısıtlaması getirilmişti. Sosyal medyanın kısıtlanması vatandaşların tepkisine neden olmuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Habertürk canlı yayınında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un "Depremde neden bant daraltma yapıldı?' sorusuna "Gerekli bir durum vardı ki, yapıldı. Sonuçta yapılması gereken konuydu. Teknik olarak izahı vardı. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki." yanıtını verdi.
Karaismailoğlu, "Sosyal medya üzerinden bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Zaten yargıya intikal etti, orada gerekli açıklamalar yapıldı. Biz tamamen afetin içindeydik. Bant daraldığı daha sonra haber verildi. Enkazların içinde olduğumuz için o süreci hızlı takip edemedik zaten." ifadelerini kullandı.
Karaismailoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
İSTANBUL'DAN MI ADAY OLACAK?
Ben çalışma hayatında İstanbul'da başladım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde. İstanbul bize çok şey kattı, biz İstanbul'a kattık. İstanbul'da çalışırken sadece İstanbul sınırlarıyla proje uyguluyorduk. Buralar kutsal görevler. Burada makamda geçireceğimiz her dakika bizim için çok önemli. Hayat felsefemiz vatanımıza milletimize hayırlı evlat olma görevimiz var. Bizim için görevlerin her türü kutsaldır. İnşallah Pazar günü saat 11.00'de herkes şahit olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 20 yıldır yapılanlar ortada. Biz de o altyapının üstene neler koyabiliriz çabasındayız.
"ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Şu anda en önemli gündemimiz 14 Mayıs seçimleri. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 100 yılda yapılmayacak işleri 20 yıla sığdırdık. İnşallah bu seçimi aldıktan sonra sayın Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde listeler çalışılıyor. Tek gündemimiz 14 Mayıs'tan sonra hizmet etmeye devam etmek. Biz yıllardır memleketimize, milletimize hizmet ediyor.
"DEPREM GÜNÜ HAREKET ETTİK"
Bizim deprem öncesi çok farklı gündemimiz vardı. Çok güzel projeleri bir taraftan hizmete sunuyoruz, bir taraftan ulaştırma sisteminde kaliteli hizmetin stardartlarını yükseltmek istiyoruz. Depremi duyar duymaz bakan arkadaşlarımızla organize olduk. Hemen harekete geçtik. Ben sabah saat 08.00 olmadan İstanbul Havalimanı'ndaydım. 110 arama kurtarma uzmanı ile THY ile Adıyaman'a hareket ettik. Saat 09.00'da oradaydık. İndiğimizde tahminimizin ötesinde tahribat vardı şehirde. Adıyaman gibi yerde 1200 bina yıkılmış. Tabii zor süreç. Bizim her bölgede onlarca şantiyemiz var. İş makinaları, personelimiz var.
"DEPREME BİNADA YAKALANDIK"
Bütün araçlarımızı deprem bölgesine sevk ediyoruz ama gittiğinizde bina yıkılmış, içinde canlı var, iş makinası ile dokunamıyorsunuz. Öğle üzerindeki depreme Adıyaman'da binada yakalandı. Deprem biter bitmez kendimizi dışarı attık. İlk hafta çok zor geçti. Kışın en soğuk günleri. Bölgenin tarihindeki en soğuk günleri. Bu zorluklar içinde canla başla çalışıldı. İlk gün araç ekipman eksiği olabilir ama bu kadar büyük afete anında müdahale etmeniz zaten mümkün değil. Milletimiz olağanüstü sahiplendi. 3 ve 4. günde yurt dışından ekipler gelmeye başladı.
"YAPILARIMIZ DİRENÇLİYDİ"
Depremin etkilediği bölge Yunanistan büyüklüğünde, 3 tane Hollanda büyüklüğünde bir alan. Bizim 10 bin kilometre yolumuzdan sadece yüzde 2'si etkilendi. İlk günde tamiratları yapılıp, açıldı. Nurdağı'nda bizim viyadükler var. Hiçbir şey olmamış hala çalışıyor. Kahramanmaraş-Göksun arasında 11 tünelimiz var, depremden eser göremezsiniz. Son 20 yılda yaptığımız altyapılar depreme dirençli yapılardı.
"PROJEMİZİN ARKASINDAYIZ"
Yüzde 2'lik kısmı hasar gördü. Çoğu 20 yılın öncesinde yapılmış eski yapılardır bunlar. Daha çok yol ağırlıklı, fay hattının geçtiği alan. Köprü de var bunların içinde. Buralarda trafik aksamadı. İlk hafta zaten zorlu kış şartlarında deprem bölgesine giden trafik yoğunluğu, kaygan zeminden dolayı bazı aksaklıklar yaşandı. Trafik akışının yaptığı sıkıntılarla bu kuyruklar oluştu. Son 20 yılda yaptığımız bütün Türkiye'deki yapılar, olabilecek bütün afete karşı, depremin getirmiş olduğu yükü kaldırabilecek yapılar yapıyoruz. Marmaray, Avrasya'da sismik zincirle depremle gelen yükü absorbe ediyorlar. Yaptığımız projenin arkasındayız. Allah göstermesin İstanbul depreminde ayakta kalacak yapılardır. Köprülerimiz de böyle.
"DİMDİK AYAKTA KALACAKLAR"
Şu an FSM köprüsünün çelik hatlarla yeniliyoruz. Bunları gün gün, saat saat takip ediyoruz. Trafiğe yansıtmadan yeniliyoruz. Aynı şekilde diğer köprülerimizin de bakımını yaptıkları için afet durumda dimdik ayakta kalacaklar. Afeti önleyemeyebilirsiniz ama afete dirençli yapılar yapabilirsiniz. İstanbul'daki yapı stoğu maalesef eski. TOKİ binaların zarar görmemesi yönetmeliklere, tekniklere uygun olduğu içindir. İstanbul'da eski binaların, Bağcılar, Güngören'de yoğun yapılaşmaların olduğu bölgelerde kentsel dönüşümün süratle yapılması gerekiyor. Vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor.
"HATAY HAVALİMANI ÇOK ESKİ"
Bölge için bütün raporları çıkardık, hazırlıklarımızı yaptık. Demiryollarımızda az da olsa hasar meydana gelmişti. 10 tane havalimanımız bölgede vızır vızır çalıştı. Bir tane Hatay Havalimanı 1 hafta kapalı kaldı. Mazisi çok eski. 2002 yılda Hatay Özel İdaresi tarafından yeri tespit edilmiş. Bitmemiş bir havalimanıydı. 2007 yılında hizmete açıldı. Terminali yenidir. Bölge tartışılabilir, buraya havalimanı olabilir mi diye. Amik Ovası orası. Şu anda su altında bile bina yapma teknikleri var. Ama mazisine gittiğinizde oradan gelen tesirler oldu. Sürekli kontrol altında. Saat başı kontrol yapılıyor. Hızlıca açılabilmesi için gerekli olan işler yapıldı. Kalıcı ve uzun vadeli olabilmesi için yeniden kapatılıp, imalatının yapılması gerekiyor.
"MUHALEFET GEREKSİZ BULMUŞTU"
Depremin yoğunluğu, gidiş gelişlerin azalmasından sonra artık orada kalıcı projeyi, afette etkilenmeyecek projeyi yapacağız. 9 tane havalimanımız olağanüstü çalıştı. Muhalefet çoğu zaman Adıyaman havalimanınının gereksizliğini söylüyordu. Sırf Adıyaman Havalimanı'ndan 1 ayda 100 binin üzerinden yolcu transferi sağladık. Enkaz altından çıkardığımız yaralılarımız için çalıştı. Hala kargolar devam ediyor.
"DÜNYAYA ÖRNEK BİR PROJEDİR"
İstanbul Havalimanı depremden kesinlikle etkilenmez. En sağlam ve depreme karşı en dirençli yapılardan birisidir. Mühendislik size burada olabilecek etkiye neler gerektiğini söylüyor. Gururla bütün dünyaya sunduğumuz bir proje. Buradaki kalite standartları dünyanın en üstlerinden bir tanesi. Dünyaya örnek bir proje. İstanbul gibi bir yerde bu şehre ve dünyaya hizmet edecek örnek yapı. Geçen yıl 65 milyon insanı ağırladı. Kalite açısından dünyanın en ilerilerinden bir tanesi. 75 milyon metrekarelik alanda devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan yapıyorsunuz. Bundan sonra da hiç çıkmayacak.
"İŞLETMECİ DEVLETE BIRAKIP GİDECEK"
Şu anda biz oradan kira alıyoruz. 25 yıl sonra buranın işletmecisi devlete bırakıp gidecek. Ağır bakımlarını yapmış olarak gidecek. Devletimiz kazandı. Son 20 yılda yapmış olduğumuz bütün yapılar zemin etüdleri yapılmıştır. Orada olabilecek en yüksek afet, depreme karşı ayakta ve dirençli yapılardır. İstanbul'da 7'nin üzerinden depremden bahsedilmiyor. Biz ona göre yaptık. Çanakkale Köprüsü'nde 280 km. rüzgar yüküne dayalı dirençli yapı yaptık.
"GÜNDE 1500 VATANDAŞIMIZI DEFNETTİK"
Şehirler yerle bir olmuş. Bu kadar vefat var. Bir taraftan enkaz altından binlerce vatandaşımızı kurtardık. Hakikaten çok büyük mücadele verildi. İlk gün işin büyüklüğü, sıcaklığıyla uzman dışında başka müdahale yöntemi olabildiği için aksaklıklar oldu ama sonra herşey yapıldı. Altyapıya aslında fazla bir şey olmadı. Aynı anda binlerce binanın yıkılması. Bu şehirlerde, Adıyaman özelinde günde 2 vefat oluyordu. Günde maalesef 1500 vatandaşımızı defnettiğimiz günler oldu. Buraları çok kısa sürede eskisinden daha iyi şekilde inşa edeceğiz.
"ACİL OLAN KALICI KONUTLARIN İNŞASI"
Bütçelerimizi Maliye ve Hazine Bakanlığımızın bütçelerinden alıyoruz. Türkiye çok büyüdü. Bütçesi çok büyüdü. Başlangıçta biraz etkileyecek ama daha sonra imalatlar devam ettikçe daha fazlası geri dönecek. Burada acil olan kalıcı konutların yapılması gerekecek. Şehirlerin imar planlarının yeniden yapılması gerekiyor. Şehir merkezlerindeki ticari canlılık yavaş yavaş başladı. Biz de şehirlerimizde geçici çarşılar kuruyoruz. İnşallah belli bir süre sonra da şehirlerde yaşam alanı üretildikten sonra eskisinden çok daha canlı şehirler olacak.
"GSM ŞİRKETLERİNE UYARIMIZI YAPTIK"
Telekomünikasyon GSM şirketlerinin de bazı mazaretleri var. Bazı bahaneler öne sürüldü. Jeneratörler vardı. Baz istasyonları iletişim için olmazsa olmaz. Bunların sağlam ve güvenli yerlerde kurulması gerekiyor. Kulelerin kurulacağı yerler konusunda izinlerde zorluk yaşanıyor. Bazı binalara koyulmakta izin verilmiyor. Binalar yıkılınca baz istasyonları da olmuyor tabii. Bunların hiçbiri mazaret değil. GSM şirketlerine gereken uyarıları yaptık, cezalarını verdik. Bundan sonra daha kalıcı şeyleri üretmek zorundalar.
"KALICI ÇÖZÜM İÇİN UĞRAŞIYORLAR"
İstanbul'da ve büyükşehirlerde çok güçlüyüz. Belki kırsalda bazı sorunlar yaşıyorduk. İhtiyaç duyduğumuz anda oldu. Bugün Hatay'da bir baz istasyonu kurmaya giden GSM şirketinin elemanlarını dövdüler. Baz istasyonu istemiyoruz demişler. Bir sanatçı 'bize baz istasyonu değil iletişim lazım' dedi. Binalardan bağımsız kuleler ve daha güçlü jeneratörlerle bu işi çözebileceklerini söylüyor, yer tahsisi istiyorlar. Bizler de takip edeceğiz. Bu sıkıntıları yaşamamak üzere planlamaları yapıyorlar.
"1 YIL İÇİNDE ÖNEMLİ KISMI BİTER"
Mühendisliğin gereği zemine ve bölgesine göre proje ürettiğinizde yarın olabilecek depremden etkilenmesi mümkün değil. Burada TOKİ konutları ve kamu binaların, bazı özel sektörün binaların etkilenmemesi yapı denetimi yapılınca etkilenmiyor. Çadırlarda yaşamak gerçekten zor. Şu an en büyük çabamız bir an önce konteyner ve prefabriklere almak. Bütün kurumlarımız çok yoğun gayret gösteriyor. Bunlar sonuçta geçici barınma yerleri. 1 yıl sonra önemli kısmı biter.
DEPREMDE BANTLAR NİYE DARALTILDI?
Mahkemeye intikal etmiş konu. Arkadaşlarımız savunma yapıyor. Gerekli bir durum vardı ki, yapıldı. Sonuçta yapılması gereken konuydu. Teknik olarak izahı vardı. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki. Tabii ki güvenlikte olur. Sosyal medya üzerinden bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Zaten yargıya intikal etti, orada gerekli açıklamalar yapıldı. Biz tamamen afetin içindeydik. Bant daraldığı daha sonra haber verildi. Enkazların içinde olduğumuz için o süreci hızlı takip edemedik zaten.
"İSTANBUL BU YÜZDEN SIKINTI ÇEKİYOR"
Bakanlık olarak üzerimize düşeni hızlıca yerine getiriyoruz. Ama karşıda görevini yerine getirmeyen yerel yönetim var. Sonuçta vatandaşımız hesabını görecektir. Ama maalesef İstanbul bu hizmetlerden yararlanamadığı için sıkıntı çekiyor. Başlanmış işi yapmamak, şantiye olarak yollarımızı çevirip kapattılar. Şehirlerimiz sahipsiz gibi gözüküyor. Esenyurt-Mahmutbey metro hattı. Sancaktepe'de yapımından sorumlu olduğu metro hattının üzerine harfiyat döken yönetimden bahsediyoruz.
"BU GİDİŞLE 80 SENEDE ANCAK BİTEBİLİR"
Şu anda devam eden metro yatırımların tamamını yerel yönetimler öncesinde AK Partili belediyeler tarafından yapılmıştır. Mahmutbey-Esenyurt metro hattı o kadar önemli ki. Toplu taşımaya çok uygun, toplu konut alanlarının olduğu yerde. 1 milyon 100 bin nüfusu var Esenyurt'tun. En önemli metro hatlarından bir tanesi. İhalesi 2018'de yapıldı. 2019'da seçimler oldu. Tam 4 yıl geçti ve bu hat 4 yılda yüzde 5 ilerleme seviyesinde. Bu hızla 80 yılda bitirebilirler.
"BU PROJELERİN HEPSİ ONAYLANDI"
Neyi engelliyoruz? Madem yapma gücün var? Yap o zaman Mahmutbey-Esenyurt metrosunu. TEM otoyoluna paralel olarak gider. Bu hat Esenyurt'tan Beylikdüzü'ne inecek hat. Bunu yaptıklarında Sefaköy hattını çekerler. Çok laf ama ortada bir iş yok. Bir projenin yatırım programına girebilmesi için uygulama projeleri ve imar planına işlenmesi gerekiyor. 1 yıl boyunca projelerini hazırladılar, Bakanlık tarafından onaylandı. Ancak lafla peynir gemisi yürümüyor.
"HEMEN MÜDAHALE ETTİK, BİTİRDİK"
İstanbul gibi büyük metropollerde kaliteli, güvenli toplu taşım sistemi kurmak, işletmektir. İETT otobüsünü işletemeyen belediye ile İstanbullular uğraşıyor. Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'nden geçecek hattı birkaç gün içinde açacağız. Başakşehir-Kayaşehir metro inşaatı da yerel yönetim seçimleri öncesinde yapılmıştı. Burada dünyanın en büyük kapasiteli bir hastanesi, Kayaşehir-Başakşehir'de nüfus yoğunluğunun olduğu yerde bu metro gerekliydi. Hastaneye en çok ihtiyaç duyulan zamanda yolunu yapmadılar. Hemen müdahale ettik, bitirdik.
"İBB'YLE GÜNDEME GELEN HİZMET YOK"
Biz onlardan destek beklemiyoruz, yapacağımızı fazlasıyla yapıyoruz. İBB'nin İstanbul'a bir hizmetle gündeme geldiğine rastladınız mı? Bilinçaltında şu var, şehir hastanelerine karşıyız, bu çalışmasın. Böyle demiyor tabii ki, bilinçaltlarında var. Merkezi hükümetten gelen paralar belli. Bu paralar nereye gidiyor? Bunun hesabını milletimiz soracak. Şu anda 318 kilometre çalışan metro hattımız var. Bu yıl 380 kilometreye çıkacak Bakanlığımızın yaptığı metrolarla. Bizim master planımız 1100 kilometre. Onun da ne zaman yapılacağı planları yapılmıştır. Kayaşehir metrosunu 1 hafta içinde açıyoruz.
"SAYIN BAHÇELİ KENDİ İSMİNİ İSTEMEDİ"
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından inşası başlamıştı. Maalesef CHP zihniyeti sadece İstanbul'da yok. Bunlar vatandaşın hayatını kolaylaştıracak işlere karşı. Adanalılar talep ediyorlar. Nisan ayı içerisinde bu köprüyü açıyoruz. Seyhan Nehri üzerinde. Tamamen yerli ve milli mühendislik çözümü. 1700 metre uzunluğunda. İnşallah Nisan ayı sonunda dört başı mamur şekilde açacağız. Sayın Devlet Bahçeli burasının kendi ismiyle değil 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün daha iyi olacağını söylemiştir.
"AVRUPA'NIN EN BÜYÜK TÜNELİ OLACAK"
Zigana Tüneli bayramdan önce açılmayı hedefleniyor. Şimdi bu kadar büyük mega projelerini yaparken dünyanın en büyük felaketiyle uğraşıyoruz. Deprem gündemimizden hiçbir zaman çıkmayacak. Zigana Tüneli de bayram öncesi inşallah açılacak. 14,5 kilometre uzunluğuyla Avrupa'nın en büyük tüneli olacak. Bunlar hakikatten gurur verici işler. Ovid Tüneli 14 kilometreydi. Zigana Tüneli onu geçti.
"BOLU DAĞI TÜNELİ 17 YIL BİTİRİLEMEMİŞTİ"
Şu an 711 kilometre tünelimiz var bizim. 2002'de 50 kilometreydi. Yusufeli yollarında 59 kilometre yollar yaptık biz. Otoyollar, Kuzey Marmara, İstanbul-İzmir Otoyolu dünyanın en kaliteli, standardı yüksektir. Bunu kendi mühendislerimiz yapıyor. Kuzey Marmara Otoyolu'nu 3 yılda bitirmiş hükümet var. Çok daha basit olan Bolu Tüneli'ni 17 yıldır bitiremeyen hükümetler vardı bu ülkede. Altyapı projelerini bir defa yapıyorsunuz, onlarca yıl kullanıyorsunuz. İsdihdam, üretim ve ihracatta etkisi oluyor. Çanakkale Köprüsü yazın 10 bini geçmişti. Yazın bazı günlerde 80 bin araç geçiyor. Feribotla maksimum 10 bin araç geçirebiliyorduk. O köprüdeki zaman kazançlarımız, akaryakıt tasarruflarımız artı olarak gözüküyor. Oradaki illerimizde tarım, turizm, sanayideki karşılıklarını görüyoruz.
"KANALİSTANBUL'U ÜLKEYE KAZANDIRACAĞIZ"
Bizim mega projelerimizden bir tanesi Kanalistanbul. Orada inşaat devam ediyor. Hazırlıklarımız devam ediyor. Covid nedeniyle maliyet artışları, tedarik artışları nedeniyle fizibilitemizi yapıyoruz. Kanalistanbul devletten 1 kuruş çıkmadan ülkemize kazandıracağız. Kanalistanbul kendi gelirleriyle yatırım maliyetini karşılayacak proje. Biz fizibilitemizi o şekilde yaptık. Önünde sonunda yapılacaktır. Bugün başlasanız 6-7 yıldır sürecek devasa bir proje. Bu bir ihtiyaçtan doğuyor. Şu anda İstanbul Boğazı'nda 40 bin civarında bir gemi geçişi var yılda.
"TARİHİN YENİDEN YAZILACAĞI BİR PROJE BU"
Artık tarih yeniden yazılıyor. Basra Körfezi ile bi zim Habur'a kadar 1100 kilometre hızlı tren inşa edilecek. Türkiye'den Basra Körfezi'ne. Hint Okyanusu, Basra Körfezi, Habur'dan giriş yapılacak. Irak hükümeti bunu 'Kalkınma Yolu' olarak adlandırıyor. Türkiye'nin jeopolitik konumunun önemi her geçen gün artarak devam ediyor. Bu tarihin yeniden yazılacağı projedir. Yeni bir İpek Yolu'dur.
