Hayatlarını sabit bir çatı altında değil, dört tekerlek üzerinde yaşamayı seçen Türkoğlu çifti herkesi imrendiren hayatlarıyla tüm dikkatleri üzerinde topluyor. Konya'da yaşayan Türkoğlu çifti, düğün sonrası hayatlarının direksiyonunu bambaşka bir yöne kırarak Türkiye'yi gezmeye karar verdi.
DÜĞÜN ARABASIYLA BAŞLAYAN KARAVAN SERÜVENİ
Konya’da yaşayan ziraat mühendisi Ömer Türkoğlu ile okul öncesi öğretmeni Büşra Türkoğlu, üç yıl önce nikâh masasına oturdu. Ancak onların hikâyesi, klasik bir evlilik hikâyesinden çok daha fazlasını barındırıyor. Düğünlerinde gelin arabası olarak kiraladıkları bir karavanla tura çıkan çift, bu deneyimin ardından hayatlarında radikal bir karar aldı. Takı olarak gelen altınları satarak bir minibüs satın alan çift, bu aracı kendi elleriyle karavana dönüştürdü.

KARİYERLERİNİ BIRAKIP YOLLARA DÜŞTÜLER
Ömer Türkoğlu, düğün sonrası çalıştığı iş yerinde yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle görevinden istifa etti. Ardından, eşini de ikna ederek onun da işinden ayrılmasını sağladı. Karavanın yapım sürecinde birlikte çalışan çift, bu sırada bir tatil planı yaparak karavan deneyimine adım attılar. Ancak planlanan kısa tur, onların yeni hayatının başlangıcına sürükledi. 3 yıldır Türkiye’nin dört bir yanını gezen Türkoğlu çifti, bugüne kadar 51 il gördü.
LİMON DA TOPLUYORLAR, ÇAPA DA YAPIYORLAR
Karavanla sürdürülebilir bir yaşam kurabilmek adına evlerini kiraya vererek sabit bir gelir elde eden çift, zaman zaman gittikleri şehirlerde günlük işlerde de çalışıyor. Mersin’de limon, Antalya’da domates toplayan çift, memleketleri Konya’ya döndüklerinde ise çapa makineleriyle tarlalarda çalışarak geçimlerini sağlıyor. Ailelerinin yetiştirdiği sebzeleri turşu ve sos haline getirip gezdikleri yerlerde satışa sunarak ek gelir elde eden hem kendilerini mutlu ediyor hem de kazançlarını sağlıyor.

HAYALLERİNİN PEŞİNDEN GİTTİLER
Karavan hayatının çocukluktan gelen bir hayal olduğunu belirten Ömer Türkoğlu, bu yaşamı 'uç bir fikir' olarak nitelendirseler de cesaretle adım atarak gerçekleştirdiklerini ifade ediyor. Karavan hayatına ilk adımlarını düğün karavanıyla attıklarını dile getiren Türkoğlu, bu deneyimin onları kararlı hale getirdiğini vurguluyor. Her sabah başka bir manzaraya uyanmak, çiftin hayat felsefesi haline gelirken yaşama farklı bir bakış açısı getiriyorlar.
AİLELERİNİN ENDİŞESİ, ZAMANLA TAKDİRE DÖNÜŞTÜ
Büşra Türkoğlu, evlilik sonrası klasik beklentilere karşı farklı bir yaşam biçimi seçmelerinin aileleri tarafından ilk etapta eleştirildiğini dile getirdi. Ancak zamanla onların da bu özgür ve doğal yaşam biçimine alıştığını ve desteklemeye başladığını aktaran Türkoğlu, “Evlilik sonrası altınlarla ev, araba almak yerine biz karavan yaptık. Aslında bu bir başkaldırıydı” dedi.

"HER MANZARA BİZİM PENCEREMİZDE"
Gittikleri yerlerde sabahları diledikleri manzaraya karşı uyanmanın, kendilerini zengin hissettirdiğini belirten çift, “Penceremizi açtığımızda bir gün dağ, bir gün deniz, bir gün göl görüyoruz. Bu bizim en büyük lüksümüz” sözlerini dile getirdi. Sosyal medya hesaplarını birer dijital anı defteri gibi kullanan çift, hem diğer kamp ve karavan tutkunlarıyla deneyimlerini paylaşıyor hem de kendi geçmişlerine iz bırakıyor.
"GERİ DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ"
Türkoğlu çifti, bu yaşam tarzını bir geçiş dönemi değil, kalıcı bir tercih olarak görüyor. Yeni bir işe başlamayı planlasalar da geçen üç yıl boyunca dönmek istemediklerini fark ettiklerini dile getiriyorlar. “Tekerin bastığı her yer evimiz” diyerek yola devam eden çift, doğa ile iç içe, sade ama özgür bir yaşamın hayalini kuranlara da ilham veriyor.
