İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, diplomasının 31 yıl sonra iptal edilmesine ilişkin yaptığı açıklamada; Türkiye'de kazanılmış tüm hakların tehlike altında olduğunu belirterek "Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar. Kul hakkı yediler ve tabiri caizse bir avuç insan milletin tüm duygularını bertaraf edecek" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 yıl önce aldığı diploması, İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edildi. İmamoğlu, karar sonrası iftar sofrasından millete seslendi.
Sosyal medya hesabından 'İftar sofrasından milletime sesleniyorum. Kendimi onlara emanet ediyorum' notunu paylaşan İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Bu akşam Ramazan'ın güzel bir iftar sofrasında çok kıymetli Saadet annemizin evlatlarıyla birlikte orucu açmanın keyfini doya doya yaşadık.
Allah'ın nasibi 2019'da Sultanbeyli'ye gitmiştim ve bir eve girerken seçim iptal olmuştu. Ve 'eve girme toplantıya gel' diye arayanlar olmuştu. Biz yine eve girdik, iftarımızı yaptık. Seçim iptal olduğunda ben 'bu seçim iptal olmadı, biz yine sandığa gideriz ve milletimiz bize hakkımız olanı verir' dedim. Milletimiz bize kat kat fazlasını verdi.
Bu toprakların en büyük adaleti vicdanı 86 milyon insanımızın adaleti ve vicdanıdır. Çok inanıyorum. Tarifsiz bir inancım var. Bu bağlamda bu ülkede bugün de çok enteresan bir olay yaşadık. Buraya gelirken televizyonlarda Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması 31 yıl sonra iptal ediliyor ve hukuksuz bir şekilde.
'KAZANILMIŞ TÜM HAKLAR TEHLİKE ALTINDA'
Üniversite'nin diploma iptal etme yetkisi yok. Ama ateşten mal kaçırır gibi, savcılığın aşırı baskıları, yazıları, komedi komedi gelişler, gidişler, Ankara'dan aramalar vesaire. Çok enteresan. Ben açıkcası bugün diplomanın iptali falan umrumda değil. Esas umrumda olan; bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır. Bu akıl, bu milleti gerçekten tehdit eden bir akıla dönüşmüştür. Herkesin elinden her şeyi alabilirler. Malını, mülkünü, mülkiyet hakkını, eğitim hakkını, seçilme hakkı, seçme hakkı, her şeyinizi elinizden alabilirler.
'ADALET DUYGUMUZU YERLE BİR ETTİLER'
Unuttukları şu var; bundan sonra milletin gücüyle ortaya çıkacak meşruiyetin dışında bir çözümümüz yok bizim. Tek meşruiyet var, o da milletin gücünün ortaya çıkması. Ve bunun için büyük bir çaba göstereceğiz. Yani değil hukuk kanun devleti bile olmayan bir yerde artık demokratik bir yarış söz konusu değil. Bir Ramazan sofrasında bize neyi konuşturuyorlar... Bir kul hakkı yediler ve kul hakkını bir avuç insan bu milletin bütün duygularını bertaraf edecek. Zaten kamu gücüyle ne yazık ki iktidarın ortaya koyduğu birçok engellerle, meşru zeminde olmayan seçimlerin bundan sonra da olamayacağını milletçe net olarak gördük. Bu gayrimeşru kararı elbette yargıya taşıyacağız, yargıda mücadelemizi vereceğiz ama artık hükümetin baskısı altında öyle bir yapı var ki benim doğru dürüst adil kararların çıkacağına inancım yok. Her hattı o şekilde kurgulayan bir hükümetle karşı karşıyayız. Adalet duygumuzu yerle bir ettiler. İnsanlar adalet için yaşıyor.
Allah’tan sonra inandığım tek duydum milletimizdir. Ben de buradan kendimi milletime emanet ediyorum. Ne yapacaksın diyorlar? Aslanlar gibi koşmaya devam edeceğim, asla geri durmak yok. Bundan sonra milyon koşacağım.
Cesaretimi, duruşumu, inancımı tahmin edemeyecekler. Bu ülke için nasıl koşacağımı tahmin bile edemeyecekler. Ve bu ülkenin adaletsizliğini hafızasından sileceğimiz bir sistemi bu ülkede inşa edeceğiz. Hak eden hak ettiğini kazanacak. Çalışan kazanacak. Bu yolda ben yılmam, yorulmam, koşmaya devam. Yarın Maltepe'deyim, açılışlar yapacağız. 23 Mart'ta yapacağımız seçim için 22 Mart'ta Haliç Kongre Merkezi'ndeyim. Pazar günü 23 Mart'ta da yüz binlerce insan Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyeleri gidecek oy verecek. Bu yapılanın muhatabı artık Ekrem değildir, muhatap artık milletimizdir. Kazandığınız elde ettiğiniz ne varsa tehlike altındadır. Allah bu milleti korusun. Bu milleti koruyacak muhafaza edecek sistemi kurma konusunda da var gücümüzle çalışacağız."