Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu düzenlediği basın toplantısında, 'yeni ekonomik' modeline yönelik eleştirilerde bulunarak "Yeni Ekonomi Modeli dediler, ekonomiyi tarihimizin en derin krizlerinden birine sürüklediler" dedi. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yolsuzluk endeksi verilerini hatırlatan Karamollaoğlu "Güçlü bir ekonomide değil, yolsuzlukta ileriye gidiyoruz" şeklinde konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin konuları konuştu. Genel Başkan Karamollaoğlu ekonomik krizin varlığına dikkati çekerek vatandaşların kısa sürede yüksek maaş aldığını sandıklarını ama ay sonunu getiremediğini belirtti. Bu durumun iktidarın umurunda olmadığının da altını çizen Karamollaoğlu, iktidar tarafından yapılan ekonomiyi iyileştirme adımlarını "20 yılın yıpranmışlığını yeni ve süslü ambalajlarla örtmeye çalışıyorlar." şeklinde ifade etti.
Yolsuzluk ve rüşvet konularını da toplantıda ele alan Genel Başkan, "Sayın Erdoğan şimdi de yolsuzluk ve rüşvetin olmadığı bir Türkiye vaat ederek bunu kendilerinin başaracaklarına inanıyor. Güler misin ağlar mısın? Türkiye 2013 Yolsuzluk Endeksi'nde en çok puan kaybeden ülke oldu. 2013 yılına göre 43 basamak daha ileriye gitti 96. sıraya yükseldi. Nerede, Yolsuzluk Endeksi'nde. İyi bir mesafede değil, güçlü bir ekonomide değil, yolsuzlukta ileriye gitti." dedi.
Temel Karamollaoğlu rakamlarla krizin etkilerini anlatarak şöyle konuştu: Sadece üç rakama dikkatinizi çekmek istiyorum: 2018 yılında dönemin ekonomi bakanı, ilk kez Yeni Ekonomi Modeli’ne geçildiğini açıkladığında; dolar 6 lira seviyesindeydi, şimdi 18’lirayı geçti. Yeni ekonomi modeli açıklandığında; Türkiye’de enflasyon %16’lardaydı, şimdi %80’i geçti. Bu yeni ekonomi modeli açıklandığında; mazot 6 lira seviyelerindeydi, şimdi 30 liraya yaklaştı. Yeni ekonomi modeline geçtikten sonra; Cumhuriyet tarihinde ilk kez, aldığımız ana paranın borcunun üzerinde faiz ödemek zorunda kaldık! (1 trilyon 675 milyar lira ana para borcuna ilaveten 2 trilyon lira faiz ödemesi yaptık. Aslında sadece faize çalışıyoruz desek, yanlış olmaz kanaatindeyim.
"EKONOMİSTİM DİYOR, O KENDİ HARCAMASINA BAKIYOR"
Faiz artırımına ilişkin de konuşan Genel Başkan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Faizle kredi çekenler kendilerini enflasyona karşı bir şekilde korumayı başarırken sistemin dışında kalanlar ve sabit gelirliler her geçen gün eziliyorlar. Bu nasıl faizle mücadele anlamak mümkün değil. Erdoğan, milleti faiz lobilerine esir etmiştir.
"Nas var ben başka türlü yapmam" diyor. Banka faizlerinde Nas yok mu? "Ben ona karışmıyorum" ne demek karışmıyorum. Merkez Bankası faizleri öbür faizi tetikliyor. Önce bu uygulamanın bütçeye yükü olmaz demişti. Sonra olacak ama sınırlı kalacak itirafında bulundu. Sonradan baktık ki atı alan Üsküdar'ı geçmiş.
Gelinen noktada yılın daha ilk 8 ayında bu senede merkezi yönetim bütçesince Kur Korumalı Mevduat için bütçeden ödenen miktar 75,6 milyar lira oldu. Önemli değil onlar için ama bu büyük bir rakam. Bu tutarın içinde daha Merkez Bankası kaynaklarından ödenenler yok. Kur Korumalı Mevduat uygulaması için getirilen vergi istisnaları nedeniyle uğranılan on milyonlarca liralık vergi kayıpları da bu rakama dahil değil. Ekonomistim diyor, o kendi harcamasına bakıyor.
"BU SEÇİM BİR REFERANDUMDUR"
2023 seçimlerinin normal bir seçim olmadığını da söyleyen Karamollaoğlu, "Bu seçim adeta bir referandumdur milletimiz için. Bu seçimin sorusu 2023 yılında kim cumhurbaşkanı olacak değil, 2023'ten sonra nasıl bir Türkiye'de yaşayacağız sorusudur. Sistem değişmezse sorunlar devam eder. Bizler bir kişiyi bir partiyi bir zümreyi iktidar yapmak için değil; israfın kalktığı, rüşvetin yenmediği, yolsuzluğun olmadığı bir Türkiye'yi kurmak için mücadele ediyoruz, edeceğiz. Biz Saadet Partisi olarak isimleri değil, sistemi değiştirmek için uğraşıyoruz. Vatandaşlarımızı da mücadelemizde destek vermeye davete ediyoruz." şeklinde konuştu.
