Tiga Bilgi Teknolojileri A.Ş., son günlerde basında yer alan "e-Nabız Katar’a satıldı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek kamuoyunu yanlış yönlendiren bu haberlerin asılsız olduğunu açıkladı. Şirket, iddiaların tamamen yanlış olduğunu vurgulayarak, e-Nabız sisteminin yazılımı veya verilerinin herhangi bir ülkeye satışının söz konusu olmadığını duyurdu.
'KAMUOYUNU YANILTMAYA YÖNELİK İDDİALAR'
Tiga Bilgi Teknolojileri’nin açıklamasında, iddiaların maddi gerçeklerle bağdaşmadığı ifade edildi. 2007 yılında ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunları tarafından kurulan Tiga, hem ulusal hem de uluslararası sağlık bilişimi projelerinde başarılarıyla biliniyor. Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ali Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na ait olan e-Nabız sisteminin, tamamen Türkiye’ye özgü bir altyapı ile geliştirildiğini ve Katar’a satılmasının hukuki ve teknik olarak mümkün olmadığını ifade etti.
'KATAR’A DİJİTAL SAĞLIK DÖNÜŞÜMÜ İÇİN İHALE KAZANDIK'
Açıklamada, Tiga’nın, Katar Sağlık Bakanlığı tarafından dijital sağlık sistemi çözümü geliştirmek amacıyla açılan uluslararası ihalede lider bir konsorsiyum olarak yer aldığı belirtildi. Tiga, bu projede elektronik reçete, kronik hastalık yönetimi ve ilaç takip sistemleri gibi dijital sağlık çözümlerini sunmak üzere ihale kazandı. Şirketin bu projeyi Microsoft gibi 10’dan fazla yerli ve yabancı iş ortağı ile yürüttüğü bildirildi.
E-NABIZ’DA YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Açıklamada ayrıca, e-Nabız projesinde kısa bir süreliğine alt yüklenici olarak çalışmış olan Bilbest adlı firmanın, Sağlık Bakanlığı’na ve Tiga’ya karşı açtığı ve halen yargı süreci devam eden davadaki iddialarının kamuoyunu etkilemek amacıyla medyada gündeme getirildiği belirtildi. Şirket, bu asılsız iddialara karşı tüm hukuki haklarını sonuna kadar kullanacağını duyurdu.
'DİJİTAL SAĞLIK ALTYAPISINA KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Tiga, ulusal ve uluslararası alanda sağlık bilişimi alanında yenilikçi çözümler sunarak Türkiye’nin dijital sağlık altyapısına katkıda bulunmayı sürdüreceklerini belirtti. Şirket, asılsız iddialara karşı kanuni haklarını kullanacaklarını ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için bu açıklamayı yapma zorunluluğu doğduğunu ifade etti.
