Uluslararası Af Örgütü, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken Türkiye yetkililerine yönelik kapsamlı bir çağrı yaptı. Açıklamada, İstanbul başta olmak üzere birçok kentte bu tarihte düzenlenmesi planlanan yürüyüşlerin keyfi yasaklarla engellenmemesi gerektiği belirtildi.
Örgüt, Türkiye’nin hem Anayasası hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler doğrultusunda barışçıl toplanma hakkını korumakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Ayrıca bu kapsamda İstanbul Valiliği’ne resmi bir mektup gönderildiği ifade edildi.
“YETKİLİLER PROTESTOLARI KOLAYLAŞTIRMAKLA YÜKÜMLÜ”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener, açıklamasında devlet kurumlarının 25 Kasım protestolarını kolaylaştırması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Her yıl olduğu gibi bu sene de 25 Kasım’da binlerce kişi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı yürümek üzere bir araya gelmeye hazırlanırken, başta kolluk görevlileri olmak üzere tüm yetkilileri 25 Kasım protestolarını kolaylaştırmaya, katılan herkesin güvenliğini sağlamaya çağırıyoruz.”
Akşener, barışçıl protesto hakkının korunmasına ilişkin taleplerin İstanbul Valiliği’ne iletildiğini de hatırlattı.
“SORUŞTURMALAR VE KOVUŞTURMALAR KOŞULSUZ SONA ERMELİ”
Açıklamanın en dikkat çekici bölümü, geçmiş yıllarda 25 Kasım eylemlerine katılan protestocular hakkında açılan davalara ilişkin oldu. Af Örgütü, yalnızca protestoya katıldıkları için haklarında soruşturma açılan kadınlar ve LGBTİ+’lar için adli süreçlerin tamamen durdurulması gerektiğini vurguladı.
Akşener, şu ifadeleri kullandı:
“Geçmiş yıllarda İstanbul’da 25 Kasım’da bir araya gelmek isteyen barışçıl protestocular keyfi gözaltılar ve aşırı güç kullanımıyla karşılaştı. Geçen yılki yürüyüşte keyfi olarak gözaltına alınanların 168’i hakkında dava açıldı.
Türkiye yetkilileri, yasaklar, kısıtlamalar ve müdahaleler yerine barışçıl protesto hakkının güvence altına alınması için gerekli tüm önlemleri almalı. Yalnızca barışçıl toplanma hakkını kullandığı için hakkında dava açılan tüm kadınlara ve LGBTI+’lara yöneltilen soruşturma ve kovuşturmalara son verilmeli.”
Akşener ayrıca toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin mağduru olan kadınlar ve LGBTİ+’ların bu mücadelede en ön safta yer aldığını belirtti ve Türkiye’nin bu grupları koruma yükümlülüğünü hatırlattı:
“Türkiye yetkilileri, barışçıl protestocuları korumalı, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete son verecek somut adımlar atmalıdır. Ayrıca Türkiye 2021’de çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar imzalamalı.”
GEÇEN YILIN YÜRÜYÜŞÜ YASAKLANMIŞTI
Uluslararası Af Örgütü, açıklamasının sonunda arka plan bilgilerine de yer verdi. Buna göre:
- 2023 yılında İstanbul Valiliği, 25 Kasım kapsamında yapılmak istenen “gece yürüyüşünü” hukuka aykırı biçimde yasakladı.
- Yasaklara rağmen toplanan kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı polis güç kullandı.
- En az 169 kişi keyfi olarak gözaltına alındı.
- Bu kişilerden 168’i hakkında 11 ay sonra iddianame düzenlendi.
- Suçlamalar arasında “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama” ve bazı kişiler için “görevi yaptırmamak için direnme” suçlamaları yer aldı.
- İstenilen cezalar 3 yıldan 6 yıla kadar hapis arasında değişiyor.
Uluslararası Af Örgütü, tüm bu uygulamaların Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine aykırı olduğunu belirterek yetkilileri 25 Kasım sürecinde hak ihlallerinden kaçınmaya çağırdı.
