Milli bir edebiyat yaratabilir miyiz?

Milli bir edebiyat yaratabilir miyiz?

16 Aralık 1971’de hayatını kaybettiğinde iki sütuna haber olmuştu ancak. Oysa Nusret Safa Coşkun tıpkı bir çok benzeri yazar gibi döneminin en parlak isimlerindendi. Türk edebiyatının her döneminde böyle yazarlar oldu. Yazın dünyası onlarla canlandı, aramızdan ayrılınca da bir köşede unutuldular. Nusret Safa Coşkun’un ‘Milli Edebiyat Yaratabilir miyiz’ başlığıyla yaptığı ankete, dönemin neredeyse tüm yazarları katılmıştı. Coşkun’un eseri bugün 1930’lu yılların yazın dünyasını aydınlatan en önemli kaynak olarak ön plana çıkıyor.

Edebiyat tarihimiz, meçhul şair ve yazarlarla dolu bir mzarlık gibi. Sönmüş yıldızlarımızdan biri de Nusret Safa Coşkun. Onun 1936’da bir gazetede düzenlediği ‘millî edebiyat’ merkezli anketler ‘Milli Edebiyat Yaratabilir miyiz?’ kitabında yer alıyor. Kitap, öncelikle 1930’lu yılların edebiyat ve fikir atmosferini yansıtması bakımından önemli. 

Nisyanı ile maruf bir milletiz, unuturuz. Unuttuğumuz, vefasızlık ettiğimiz ne çok isim vardır. Edebiyat sahasında da böyle. Asırlar öncesine gitmeye gerek yok, yakın tarihimizden 30’lu 40’lı yıllardan birkaç isim zikredeyim: Burhan Sadık Yalçın, Münir Süleyman Çapanoğlu, Nizamettin Nazif, Selami İzzet Sedes, Edip Ayel, Şemsi Belli, İskender Fahrettin Sertelli, M. Turhan Tan, Nur Tahsin Salor, Ziya İlhan Zaimoğlu, Neriman Hikmet, İskender Fikret Akdora, İsmail Safa Esgin…  Bu sönmüş yıldızları bugün “kim” ve “nasıl” hatırlar? Oysaki bu ediplerin her biri; yaşadığı dönemde gazete ve dergilerde arzıendam eden, kitaplar yayımlayan, edebiyat / basın hayatımızı renklendiren isimlerdir. Fakat unutulmuşlardır. Denilebilir ki edebiyat tarihimiz, meçhul şair ve yazarlarla dolu bir mezarlıktır.  

Edebiyatımızın sönmüş yıldızlarından biri de Nusret Safa Coşkun’dur. 12 Nisan 1915’te İstanbul’da dünyaya gelen Nusret Safa, henüz 17 yaşında iken Babıâli’de soluğu almış ve matbuat âleminde çalışmaya başlamıştır. Vakit, Haber, Açıksöz, Akın, Son Telgraf, Son Posta, Yeni İstanbul gibi dönemin ünlü gazetelerinde kalem oynatan Nusret Safa, bir dönem milletvekili olarak Meclis’te görev yapmıştır. Ömrü boyunca hakkında açılan basın davaları ile uğraşmak zorunda kalan Coşkun, gazetelerde tefrika hâlinde kalan onlarca romana, röportaja, yazıya imza atar.   

Tiyatro sanatına özel bir ilgisinin olan Nusret Safa, 1936 yılında Açık Söz gazetesinde “millî edebiyat” merkezli bir anket düzenler. Bu ankete cevaplarıyla Hüseyin Cahit Yalçın, Mehmet Fuat Köprülü, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, Peyami Safa, Agâh Sırrı Levend, Burhan Cahit Morkaya, Halit Fahri Ozansoy, Osman Cemal Kaygılı, Necip Fazıl Kısakürek, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, İskender Fahrettin Sertelli, Şükûfe Nihal, Selami İzzet Sedes, Mehmet Emin Yurdakul, M. Turhan Tan, Orhan Seyfi Orhon, Kâzım Nami Duru, Vâlâ Nureddin, Sadri Ertem, Meliha Avni Sözen, Suat Derviş, Salih Zeki Akdağ, Ercüment Ekrem Talu, Yusuf Ziya Ortaç, Zeynel Besim, Sabri Esat Siyavuşgil, Fikret Âdil, Muhittin Birgen, Kemalettin Kamu, Yaşar Nabi Nayır, Behçet Kemal Çağlar, Nahit Sırrı Örik, Orhan Rahmi Gökçe, Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu, Mehmet Faruk Gürtunca, Burhan Toprak, Ahmet Emin Yalman, Esat Mahmut Karakurt, Besim Atalay, Hüseyin Avni Ozan, Mehmet Asım Us, Selahattin Kantar, Hayri Muhiddin, Elif Naci katkı sağlarlar. Yazar, bu anket serisini 1938’de (Burhanettin Basımevi, İst.) ‘Millî Bir Edebiyat Yaratabilir miyiz?’ adıyla kitap olarak neşretmiştir.  

Coşkun’un bu önemli kitabı, geçtiğimiz günlerde Çolpan Kitap etiketiyle okurla buluştu. Şaban Özdemir tarafından hazırlanan kitapta, toplam 46 edebiyatçı ile yapılmış anketler yer alıyor. Kitabın ilk baskısındaki anketlere Cumhuriyet ve Her Ay’da yayımlanan Halid Ziya Uşaklıgil ve Yunus Nadi Abalıoğlu ile yapılmış iki anket daha ilave edilmiş. Kitabın sonuna bir sözlükçe eklenmiş ve ankete katılanların kısa biyografileri konulmuş. Ankete katılan isimlerin fotoğraflarıyla bezenen kitap, kaliteli bir baskı ve şık bir tasarımla okura sunulmuş.  

Anketlerin hareket noktasını oluşturan “Millî Edebiyat”, hâlâ tanımında hemfikir olamadığımız, çerçevesini çizemediğimiz bir kavramdır. Şaban Özdemir, önsözde bu konuda şu tespiti yapıyor: “Millî edebiyatın ne olduğu ya da ne olmadığı, nerede başlayıp nerede bittiği hâlâ netleşmiş; üzerinde fikir birliği edilmiş bir mesele değildir. Nusret Safa’nın anketlerini okuyunca dönemde eser vermiş dönemde eser vermiş hattâ Millî Edebiyat’ın savunuculuğunu yapmış olanların kafasında bile Millî Edebiyat’ın ortak bir çerçevesinin şekillenmemiş olmadığı görülür. Birbirini destekler görüşler belirtildiği gibi kavrama başka bir zaviyeden bakıp millî olmayan bir edebiyatın mümkün olmayacağını savunanlar da vardır.” (s.8).    

‘Millî Bir Edebiyat Yaratabilir miyiz?’, birkaç yönden önemli bir eser. Kitap, öncelikle 30’lu yılların edebiyat ve fikir atmosferini yansıtması bakımından dikkat çekiyor. Bu kitap sayesinde o dönemde şair ve yazarlarımızın millî edebiyatla ilgili düşüncelerini bir bütün hâlinde gözlemliyoruz. Bu bağlamda günümüzde kanon-siyaset-edebiyat, yerlilik / millilik tartışmalarına farklı açılımlar getirebilecek bir çalışma. İkincisi edebiyat âlemimizin sönmüş bir yıldızını ve eserini gün yüzüne çıkarması bakımından takdire şayan bir eser… Nisyana terk ettiğimiz bir yazar ve eseri gün yüzüne çıktı, darısı edebiyatımızın diğer sönmüş yıldızlarının başına diyelim. 

NECATİ TONGA 

18-11/05/uzuzuz.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN