Netflix'te 1 Ağustos 2025 günü izleyiciyle buluşan ve Julia Whelan'ın aynı adlı romanından uyarlanan 'Oxford Aşkım' (My Oxford Year), hırslı bir ABD'li öğrenci olan Anna'nın Oxford Üniversitesi'ndeki yaşamının, tanıştığı karizmatik bir Britanyalı sayesinde nasıl değiştiğini konu alıyor.
Ancak filmin hikayesindeki en kritik ve tartışmalı unsur, söz konusu Britanyalı karakterin, Anna'nın üniversitedeki hocası olduğunun ortaya çıkması.
Bu durum, eğitim-öğretim ortamındaki güç dengesizliğini ve potansiyel sömürü riskini gündeme getirerek, sosyal medyada yoğun bir eleştiri dalgasına yol açtı.
Netflix izleme deneyiminiz değişmek üzere: Yeni teknoloji geliyor! Daha sinematik görüntü sunacak
AKADEMİSYENDEN RADİKAL TEPKİ: BOYKOT ÇAĞRISI
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, filmle ilgili en dikkat çekici tepkilerden biri, Oxford'da doktora yapan Kaelyn Grace Apple'dan geldi.
Sosyal medya üzerinden paylaştığı "Öğrenci-öğretim üyesi ilişkilerini romantize etmeyi bırakın" başlıklı video ile filmi neden izlemeyeceğini açıkladı.
Kendi yaşadığı cinsel taciz deneyimini paylaşan Apple, öğrenci-öğretmen ilişkilerinin bir aşk hikayesi olarak sunulmasını desteklemediğini belirtti ve izleyicilere de filmi boykot etme çağrısında bulundu.
Apple, bu tür filmlerin, öğrencilerin sömürü riski altında kalması endişesini artırdığını vurguladı.
RIZA KAVRAMI VE GÜÇ DENGESİZLİĞİ
Kaelyn Grace Apple, eleştirilerinin temelinde rıza (consent) kavramının yattığını vurguladı.
Bir öğrencinin, kendi notları ve geleceği üzerinde doğrudan etkisi olan bir hocayla ilişki yaşamasının, tam ve özgür iradeye dayalı bir rıza olamayacağını savundu.
Apple'a göre, bu tür ilişkilerde rıza, öğrencinin fikrini değiştirdiği anda geçerliliğini yitirebilir ve bu durum, öğrenciyi öğretmenin insafına bırakarak sömürüye açık hale getirebilir.
Bu derin endişeler, Apple'ı 'Oxford Aşkım' boykotuna teşvik etti.
76 ülkede Netflix'in bir numarasına yükseldi! Sürükleyici hikayesiyle büyülüyor
BAŞROL OYUNCUSUNDAN FİLME ÖVGÜ
Filmin başrol oyuncusu ve aynı zamanda yapımcılarından olan Sofia Carson, filmle ilgili eleştirilere farklı bir bakış açısı getirdi.
CBS Mornings programında yaptığı açıklamada, filmin hikayesinin 'Aşk Hikayesi' (Love Story) gibi klasiklerle kıyaslanabilecek zamansız bir aşk hikayesi sunduğunu belirtti.
Anna ve Jamie arasındaki aşkın 'çok güzel, çok etkileyici ve klasik bir havası olduğunu' ifade eden Sofia Carson, projenin bir parçası olmaktan onur duyduğunu dile getirdi.
NETFLIX'TE BÜYÜK BAŞARI ANCAK TARTIŞMALAR GÖLGESİNDE
Tüm bu tartışmalara rağmen, 'Oxford Aşkım', Netflix'te önemli bir ticari başarıya imza attı.
Film, yayınlandığı ilk haftada 24,6 milyon saat izlenerek platformun en popüler üçüncü filmi olmayı başardı ve 34 ülkede izlenme rekorları kırdı.
Bu durum, eleştiriler ve boykot çağrılarına rağmen filmin geniş bir izleyici kitlesine ulaştığını gösteriyor.
Ancak film, bu başarısını sürdürürken, arka planda yatan etik tartışmaların gölgesinde kalmaya devam ediyor.
Aile draması dediğin böyle olur: Hem güldürüyor, hem geriyor! Dedikoducu komşular, karanlık sırlar
