Türk müzik endüstrisi, enerjik pop ritimleri, göz alıcı sahne şovları ve toplumsal duyarlılıkları ile öne çıkan 'Manifest' adlı yeni bir kız grubunun doğuşuna tanıklık ediyor.
Kısa sürede geniş bir hayran kitlesi edinen grup, alışılmışın dışındaki çıkış hikayesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
BİR YARIŞMAYLA DOĞAN FENOMEN: BIG5 SÜRECİ
Manifest grubunun temelleri, Youtube üzerinden yayınlanan 'Big5' adlı yetenek yarışmasıyla atıldı.
Adayların ses ve dans yeteneklerine göre üç ayrı aşamada değerlendirildiği bu zorlu maratonda, 15 yarışmacı kamp sürecine katılma hakkı kazandı.
Kamp sonunda yapılan son elemeyle Zeynep Oktay, Sueda Uluca, Lidya Pınar, Esin Bahat, Hilal Yelekçi ve Mina Solak, Türkiye'nin yeni 'girlband'i (kız grubu) Manifest'i oluşturdu.
Normalde beş kişi olarak planlanan grup, altı üyesiyle müzik yolculuğuna başladı.
K-POP'TAN İLHAM ALAN YERLİ MODEL: BİZİMKİSİ T-POP
Bianet'ten Ayşenur Geyyas'ın haberine göre, grubun oluşum süreci, Türkiye'deki önceki örneklerden ziyade, Güney Kore'den çıkarak küresel bir fenomene dönüşen K-pop endüstrisinin 'idol sistemi'ni andırıyor.
Bu sistemde, şirketler yetenekli gençleri seçerek yıllar süren bir eğitim sürecinin ardından profesyonel gruplar olarak piyasaya sürüyor.
Hypers medya ajansının kurucusu ve Big5 organizatörü Tolga Akış, grubu K-pop kalıplarına sokmak yerine, Türkiye'ye özgü bir tarzı yansıtan 'T-pop' olarak tanımlıyor.
Üyeler de en büyük hayallerinin uluslararası arenada Türkiye'yi temsil etmek olduğunu belirtiyor.
GENÇLİĞİN SESİ: SARAÇHANE'DEN KONSER SAHNELERİNE UZANAN SLOGAN
Manifest'in yükselişi, Türkiye'nin politik atmosferiyle de kesişti.
Grubun 'Manifam' olarak bilinen genç hayran kitlesi, özellikle Saraçhane eylemleri ve kayyım atamalarına karşı mücadele eden gençlerden oluşuyor.
Hayranları, grubun ikinci şarkısı olan 'Arıyo'ya, "Hak, Hukuk, Adalet" sloganlarını içeren bir remix yaptı.
Bu durumu sahiplenen Manifest, remixi konserlerinde kullanarak gençlerin sesi oldu.
RAP MÜZİĞİN HAKİMİYETİNE KARŞI YENİ POP ATEŞİ
Türkiye'de 90'lar ve 2000'lerin başındaki pop müzik rüzgarının yerini rap müziğin aldığı bir dönemde ortaya çıkan Manifest, bu akışı tersine çevirerek yeni bir pop çağının fitilini ateşledi.
Grup üyesi Zeynep Oktay, bazı rap şarkılarında kadın bedenini nesneleştiren sözleri eleştirerek, kendi şarkılarında da rap bölümleri olmasına rağmen ayrımcı ifadelere yer vermediklerini ve bu tür içerikleri sanat olarak görmediklerini vurguladı.
Bu diyet tüm ezberleri bozacak! İrem Sak, plazma diyetiyle 54 kiloya nasıl indi?
MİLYONLARA ULAŞAN BAŞARI: 'MANIFESTIVAL' ALBÜMÜ VE SOSYAL MEDYA ETKİSİ
Grup, 13 Haziran 2025'te piyasaya sürdüğü ilk albümü 'Manifestival' ile listeleri altüst etti.
Kısa sürede milyonlarca dinlenmeye ulaşan albüm, grubu 2025 yazının en çok konuşulan isimlerinden biri yaptı.
Sadece müzikleriyle değil, Youtube, Tiktok ve Instagram gibi platformlarda ürettikleri içeriklerle de milyonlarca takipçiye ulaştılar.
BAŞARININ GÖLGESİNDEKİ ELEŞTİRİ: YÜKSEK BİLET FİYATLARI
Albüm sonrası konser maratonuna başlayan Manifest, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu gibi prestijli sahnelerde performans sergiledi.
Ancak grubun başarısı, bilet fiyatları konusundaki eleştirileri de beraberinde getirdi.
Hayran kitlesinin büyük bir kısmını oluşturan öğrenciler, temel ihtiyaçlarını zor karşılarken konser biletlerinin fahiş fiyatlarda olmasından şikayetçi.
TEK TİP GÜZELLİK ALGISI: KALIPLARA HAPSEDİLEN BEDENLER
Manifest gibi küresel çapta tanınan grupların yükselişi, güzellik ve beden algısı üzerine tartışmaları da alevlendiriyor.
Grup üyelerinin yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları ve dış görünüşleri, hayranları için bir rol model oluşturuyor.
Bu durum, şirketler tarafından sıkı beslenme programları ve moda ürünleriyle kâra dönüştürülürken, hem sanatçıların hem de hayranlarının üzerinde tek tip bir beden algısına uyma baskısı yaratıyor.
Bu sistematik döngü, medya ve eğlence sektörünün karanlık yüzü olarak eleştiriliyor.
TÜRKİYE MÜZİK ENDÜSTRİSİNDE YENİ BİR PAZAR MI DOĞUYOR?
Big5 yarışmasının 2026 Eylül ayında yeni sezonuyla dönmesi planlanıyor.
Bu yıl 18-20 yaş arası gençlerin kabul edileceği yarışma, Türkiye müzik endüstrisinde K-pop benzeri bir modelin kalıcı olabileceğinin sinyallerini veriyor.
Bu yeni pazarın küresel çapta ne kadar etkili olacağını ise zaman gösterecek.
