Gazeteci Yazar Gülay Erdemli, Dr. Emrah Gülsunar, Doç. Dr. Can Kakışım, Tıp Doktoru Kutlu Kağan Dalkılıç, KARAR TV'de Gri Koridor programında yeni seçim yasasının iktidar ve muhalefete etkilerini değerlendirdi.
KARAR TV'de yayınlanan Gri Koridor programında Gazeteci Yazar Gülay Erdemli, Dr. Emrah Gülsunar, Doç. Dr. Can Kakışım, Tıp Doktoru Kutlu Kağan Dalkılıç haftanın öne çıkan başlıklarını ele aldı. AKP ve MHP’nin ortaklaşa hazırladığı seçim yasası önerisinin değerlendirildiği programda, ciddi bir düşüşte olunduğunun bütün kamuoyunu deklarasyonu gibi olduğu belirtildi.
CİDDİ BİR DÜŞÜŞTE OLDUĞUNUN KAMUOYUNA DEKLARASYONU
Seçim kanunu yasasının iktidarın her zaman yaptığı hileyi şeriyyeyi hatırlattığını belirten Dalkılıç, ''Her şeyi demokratikleştirme görüntüsü verirken aslında antidemokratik uygulamaların bir paket halinde önümüze geldiği bir durumu hatırlatıyor. Barajın yüzde 7'ye düşürmesi bir demokratikleşme hamlesi olarak görülürken aslında küçük partilerin özerkliğini kaybetmesine sebep olacak. Muhalefetin özellikle parlamentoda vekil üstünlüğünü kazanmasına dair potansiyeli elinden alacak bir denklem yaratıyor. Dolayısıyla burada seçim kanunu meselesinde her şeyi iktidar kitabına uygun şekilde yürütmeye çalışırken aslında demokratik meşruiyeti bir anlamda alaşağı ediyor'' dedi. Dalkılıç sözlerine söyle devam etti:
''Bu durum kendi d'hondt sisteminde birinci parti olacak potansiyelini, vekile daha fazla tahvil edilmesinin önünü açıyor. Muhalefette parçalı yapı olduğu için bu parçalı yapıların gerek parlamentodaki vekil üstünlüklerini gerekse kendi içindeki krizi tetikleme anlamında bir bağlam ortaya çıkarıyor. Rekabetçi otoriter rejimle böyledir. Seçime dair süreci tüm yönleriyle kontrol altına almak isterler. Gerek medya ambargosuyla gerek seçim kanunu değişikliğiyle gerekse kamu kaynaklarının adil dağıtılmamasıyla bir dengesizlik yaratırlar ve seçmeni sadece sandıkta özgür bırakırlar. Dolayısıyla muhalefetin buna hazır olması gerekir.''
Doğrudan küçük partilerin temsiliyetine zarar verdiği ve zedelediği bir adım olduğuna vurgu yapan Kakışım, ''Baktığımızda yüzde 10'un 7'ye indirilmesine olumlu diyoruz. Aslında baraj indirilmiş değil yükseltilmiş oluyor. O seçim bölgesinde bir partinin vekil çıkarabilmesi için oyların yüzde 7 'sini kazanma şartını getiriyorsunuz. İttifak bile olsa bu şartı zorunlu kılıyorsunuz. Bu düşünüldüğünde küçük partilerin ittifak içerisinde bulunmalarının bir anlamı kalmıyor. Onların temsiliyetlerine ciddi bir zarar veriyor. DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti gibi partilerin CHP veya İYİ Parti listesinden kendi vekillerini aday olarak gösterebilir'' ifadelerini kullandı.
Kakışım sözlerine şunları ekledi:
''AK Parti ve MHP'nin temel düşüncesi, AK Parti'den kopacak insanların yani endişeli muhafazakarların DEVA ya da Gelecek Partisi'ne oy verebilirler fakat bu seçmenin Altı Ok'a mühür vurmakta çekinebilirler gibi bir kaygı da var. AK Parti'deki oyların yine AK Parti'de kalması ya da en azından sandığa gitmemesi hedefleniyor gibi görünüyor. Zaten AK Parti ve MHP'nin yaptığı seçim kanunu değişikliğinden demokratikleşme beklemek bence çok fazla iyimserlik olur. Daha az oyla daha fazla vekillik kazanırız hesabını yapmaktaydılar böyle bir formül buldurlar. MHP'nin oy oranı düşünülerek de baraj yüzde 7'ye sembolik olarak indirildi. Şunun altını çizmek isterim bu gibi adımlar, oyun başladıktan sonra oyunun kurallarını değiştirmek gibi adımlar, halk tarafından tam tersi bir etki yaratabilir. 20 yıldır iktidarda olan bir parti olarak geçmişte ihtiyaç duymadığı bazı adımları şimdi hayata geçirmesi aslında onun ciddi bir düşüşte olduğunun bütün kamuoyunu deklarasyonu gibi oluyor.''
Bu seçim değişikliğinde çok fazla gündeme gelmeyen bir yönün olduğunun altını çizen Günsunar da ''Partilerin 41 ilde eğer örgütlenmemişlerse seçime girmeleri mümkün değil. Eskiden o partinin mecliste grubu varsa eğer 41 ilde örgütlenmese dair seçime girebiliyordu. İYİ Parti bunu yaptı. Bu şimdi engelleniyor. Şuan İYİ Parti'nin, Gelecek Partisi'nin, DEVA Partisi'nin böyle bir zorluğu yok. İktidarın bu değişikliği yapmasında şüpheler şöyle yoğunlaşıyor, seçime çok az bir süre kala HDP kapatılacak, yeniden örgütlense de 41 ilde bunu yapamayacak. HDP de ya bağımsız girecekler ya da CHP listelerinden seçime girecekler. HDP bu şekilde kapatılırsa, CHP ile de girse TİP'ten de girse bağımsız da girse bu her türlü Cumhur İttifakı'nın eline bir koz olarak geçecek. Sadece bir milletvekili hesabı değil HDP meselesi üzerinden hesap yapılmış'' şeklinde konuştu.
Detaylar ve daha fazlası için videoyu izleyebilirsiniz.
