Kevin Walsh, bu soruya ileride evleneceği kadınla tanışması ve sonrasında yaşananları anlattı.
"13 yaşında, bir yaz kampındayken, hayatımda gördüğüm en güzel kız bana doğru yürüdü ve 'siyah sana yakışıyor' dedi.
Neden bilmiyorum. Sohbet ettik ve arkadaş olduk, sosyal medya hesaplarımızı paylaştık ve bir süreliğine iletişimde kaldık.
Lisede bir süreliğine uzaklaştık, ama size şunu söyleyebilirim ki, o kızı düşünmeden bir günüm bile geçmedi.
Şimdi bile nedeninden emin değilim, o bir şekilde aklımda kalmayı sürdürdü.
Lise son sınıfta bana altımdaki zeminin kaydığını hissettiren zamanlardan geçtim ve ağır depresyona girdim.
Çareyi kendi hayatıma son vermekte buldum. Bir not yazarak, hayatıma son vereceğim yere gittim. İntihar etmeden 5-10 saniye önce telefonum çaldı.
Kimin aradığına baktım, bilmeden ölemezdim. Numarayı bilmiyordum, bu yüzden telefonu açtım ve o karşımdaydı.
Ona nasıl olduğunu sordum ve bana 'beni arama ihtiyacı duyduğunu' söyledi. Konuşmayalı bir yıl olmuştu ve tam o anda aramak zorunda hissetmişti.
Uzun lafın kısası, o kurcaladı, ben de ağzımdan baklayı kaçırdım ve bu konuda konuştuk. Bana 'Ne? Yapma bunu' dedi. Bu yetti.
Onu ertesi gün aramam için bana söz verdirdi, telefonu kapattık. O gece, on yıl sonra evlilik teklifi yaparken kullanacağım kelimeleri yazmaya başladım."
Kevin Walsh, ayrıca yaptığı açıklamada, intihar eğilimi hisseden birinin başkalarıyla konuşmasının iyi geleceğini belirtti.
"Yüksek sesle söylemenin bir gücü var. Ağzınızdan çıktığı anda aslında bunu istemediğinizi farkedebilirsiniz."