Kütahya’nın Yunus’u Vatikan’ı gölgede bıraktı

Kütahya’nın Yunus’u Vatikan’ı gölgede bıraktı

Vatikan’ın erişime açılan dijital arşivinin taranmasıyla bulunan 16’ncı yüzyıla ait Yunus Emre Divanı heyecan yaratırken, Kütahya’da 1492 tarihli divan gün yüzüne çıkarıldı. Dumlupınar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ersen Ersoy, Kütahya Vahit Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi’nin satın aldığı eserin Kahire’de yazıldığını belirtti.

SALİHA SULTAN | KARAR

Türkiye, Vatikan arşivinde bulunan 16’ncı yüzyıla ait Yunus Emre Divan’ı haberine sevinirken, Kütahya’da 15'nci yüzyılda yazılmış yeni bir divanın bulunduğu ortaya çıktı.

KARAR’ın edindiği bilgiye göre, Kütahya Vahit Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi tarafından satın alınan ve Memlûkler döneminde Kahire’de yazıldığı tespit edilen eser, Yunus Emre çalışmalarına kaynak olan Fatih, Karaman nüshaları kadar değerli.

Bugün konuştuğumuz Türkçenin Anadolu’nun resmi dili haline gelmesindeki katkısından dolayı ‘Türkçenin süt dişleri’ olarak anılan Yunus Emre’nin vefatının 700’ncü yılı hem UNESCO hem de Cumhurbaşkanlığınca kutlanıyor. Ülkemizde ilan edilen ‘Yunus Emre ve Türkçe Yılı’ kapsamında Yunus Emre’ye dair birçok yeni bilgi de gündeme geliyor.

Bunlardan biri de, önceki gün bir toplantıda konuşan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Himmet Büke’nin arşivini dijital ortama taşıyan Vatikan Kütüphanesi’nin Türk el yazmaları dijital koleksiyonunda araştırma yaparken Yunus Emre’ye ait olduğu değerlendirilen ve içinde 200’e yakın şiirin yer aldığı yeni bir divan tespit ettiğini açıklaması oldu.

Doç. Dr. Büke, 200’e yakın şiir içeren Vatikan Nüshası’nın 196 varaktan oluştuğunu, hicri 1038, miladi 1629 yılında yani günümüzden yaklaşık 400 yıl önce el yazısına aktarıldığını kaydetti. Basında yankı bulan Vatikan nüshası haberinin ardından, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Prof. Dr. Ersen Ersoy ise Türkiye’de yeni ortaya çıkan ve daha eski tarihli bir nüshayı sosyal medya hesabından "1950’lerde Rossi tarafından hazırlanan katalogda zaten tanıtılmış. Ben size daha güzel bir nüsha göstereyim. Kütahya Vahid Paşa Kütüphanesine yeni bağışlanmış nüsha. XV. asırda Kahire’de istinsah edilmiş" ifadeleriyle açıkladı. 

Paylaşımının ardından telefonla ulaştığım Prof. Dr. Ersoy, 1492 tarihli nüshanın Kütahya Vahid Paşa Yazma Eserler kütüphanesi tarafından yeni satın alındığı bilgisini vererek, şunları aktardı: "3367 sırt numarasıyla kaydedilen nüsha, Risaletü’n-Nushiyye ve Yunus Emre Divanı yazmalarında istinsah tarihi bilinen en kadim nüshalardan birisi olması hasebiyle dikkati çekiyor. El yazması eserler matbu kitaplar gibi değildir.

Elle yazılarak çoğaltıldıklarından her nüsha asıl nüshadan farklılaşır ve yazarın çıktığı ilk hale göre değişime uğrar, varyantlaşır. Yazarın ya da şairin yaşadığı döneme yakın zamanda istinsah edilen kitaplarda bu değişim daha az olur. Bu bakımdan bu yeni nüsha en kadimlerinden biri olduğu için önem arz ediyor."

kitabe2.jpg

Kütahya’daki nüshanın Yunus divanının tenkitli metninin kurulumunda işe yarayacak çok değerli verileri ihtiva ettiğini belirten Prof. Dr. Ersoy "Bundan sonra Risaletü’n-Nushiyye ve Yunus Emre Divanı ile ilgili çalışmalarda bu nüsha muhakkak göz önünde bulundurulmalı" dedi.

Prof. Dr. Ersoy, Türkiye’nin İslamî yazmalar açısından dünyada ilk sırada geldiğini hatırlatarak, nüshadan haberdar oluşunu şu sözlerle aktardı: "Hem kütüphanelerimizde hem de özel koleksiyonlarda on binlerce cilt yazma eser vardır. Kütahya’da esere sahip olan aile Vahid Paşa Bölge Yazma Eserler kütüphanesine müracaat ederek satmak niyetinde olduklarını ifade etmişler.

Kütüphaneyi ziyaret ettiğim esna kütüphane müdürünün eseri göstermesiyle eserden haberdar oldum. Yazmanın dijital kopyasını alarak uzun zamandır Yunus Divanı üzerinde çalışan ve bunu neşredecek olan Prof. Dr. Hüseyin Akkaya ve Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu hocalarımızla paylaştım. Hocalarımızın çalışmaları tamamlandığında belirtilen nüshanın da tenkitli metinde kullanıldığı görülecektir."

Prof. Dr. Ersoy’un aktardıkları, Kütahya’daki yeni nüshanın, varlığından haberdar olunan nüshalar arasına gireceğini ortaya koyuyor. 14’ncü yüzyılın sonlarında yazıldığı için eski nüshalardan biri olduğu tahmin edilen el yazması, Kütahya Vahit Paşa Yazma Eserler Kütüphanesi’nde akademi dünyasının ilgisini bekliyor.   

kitabe.jpg

İSTİNSAH KAYDI 1492 YILINA AİT

Kütahya Vahid paşa Yazma Kütüphanesi’nin satın aldığı Yunus Emre yazmasını değerli kılan, eserde ne zaman çoğaltıldığını gösteren istinsah kaydının bulunması. Kayıtta, eseri yazan Şerif Hüseyin’in "Yunus Emre’nin gazelleri tamamlandı. Allah ona bol bol rahmet etsin" ifadeleriyle, Kahire’de hicri 7 Şevval 897 tarihinde (miladi Temmuz 1492) tamamlandığı belirtiliyor. Tarih, pek çok Türkçe eseri kaydeden Memlüklerin Mısır’a hakim olduğu döneme denk geliyor.

EN NADİDE YUNUS YAZMALARI 

Yunus Emre’nin bilinen en önemli nüshalarının başında Süleymaniye Kütüphanesi’nde Fatih Kitapları bölümündeki 3889’da kayıt numaralı olan, 15’nci yüzyıla tarihlendirilen ‘Fatih nüshası’ geliyor. Ardından bugün nerede olduğu maalesef bilinmeyen, elde yalnız fotoğrafları bulunan kitapçı Raif Yelkenci’ye ait olan nüsha geliyor. Birçok çalışmaya konu olan ‘Karaman nüshası’ ise Milli Kütüphane’de bulunuyor.

Gölpınarlı eseri 18’nci yüzyıl yazması olarak görürken, Mustafa Tatçı Selçuklu nesihi ile yazılı 14’ncü yüzyılın ilk yarısına ait olduğu görüşünde. 1965’te mikrofilm kataloğuna kaydedilen bu nüshada 217 şiir ve 1770’i aşkın beyit yer alıyor. Karaman Nüshası’nın 2014 yılında Karaman Belediyesi tarafından tıpkı basımı yapıldı, İdris Nebi Uysal ise 2014’te nüshayı Türkçeye aktardı. Önemli görülen bir başka nüsha olan, 16’ncı yüzyıla tarihlendirilen ‘Yahya Efendi Nüshası’ ise Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunuyor. 

‘TÜRKÇENİN SÜT DİŞLERİNE’ İLK DİKKAT ÇEKEN FUAT KÖPRÜLÜ 

Yunus Emre’ye ilim dünyasında ilk dikkati çeken Fuad Köprülü olarak biliniyor. 

Oğuz Türkçesi ile yazılı ‘Risaletü’n-Nushiyye ve Divân’ın eski yazı ilk baskısını 1933’te Burhan Toprak yapmıştır. İlk ilmî yayınlar ise 1934, 1936, 1943, 1961 ve 1965 tarihli eserleriyle Abdulbaki Gölpınarlı’ya ait.

Faruk K. Timurtaş da Yunus Emre’yi diğer Yunuslardan ayırmaya çalışarak1972’de Divân’ını ilmi bir şekilde yayımlar. Yunus Emre üzerine bilinen son ilmî yayınlar çalışmaları ilk olarak 1990’da Kültür Bakanlığı Yayınları tarafından yayımlanan Mustafa Tatçı’ya ait. 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN