Sanat dünyasının 2025 paradoksu: Yaşarken borç ölünce rekor

Sanat dünyasının 2025 paradoksu: Yaşarken borç ölünce rekor

2025, sanat piyasasında rekorların yılı olarak tarihe geçti. Ancak pırıltılı vitrinin arkasında başka bir gerçeklik var: Yeni bir araştırma, müze seviyesindeki ‘başarılı’ sanatçıların bile yüzde 59’unun borç içinde olduğunu kanıtladı.Rapora göre, müzayede salonlarında Gustav Klimt gibi sanatçıların 200 milyon doları aşan rekorları patlarken, atölyelerde faturalar bile ödenemiyor. Görünen o ki, sanat dünyasında ölüler milyoner, yaşayanlar hala borçlu.

Takvimler 2025’in son yapraklarını dökerken, sanat dünyası tam bir ‘rekor sarhoşluğu’ içinde veda ediyor yıla. Müzayede salonlarından gelen rakamlar, sanki dünyada enflasyon yokmuş, jeopolitik krizler başka bir gezegende yaşanıyormuş gibi yükseliyor. Daha birkaç hafta önce, Kasım ayındaki o büyük New York satışlarında piyasa adeta alev aldı. Gustav Klimt’in ‘Elisabeth Lederer’ portresi tam 236.4 milyon dolara el değiştirerek 2025’in tartışmasız şampiyonu oldu. Hemen ardından sürrealist usta René Magritte’in ‘L’empire des lumières’ tablosu 121.2 milyon dolarlık rekoruyla tarihe geçti. Hatta bu yıl bir duvara bantlanmış muzdan ibaret olan Maurizio Cattelan imzalı Comedian bile 6.2 milyon dolara alıcı bularak ‘kavramsal sanat’ tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Bu astronomik rakamları sadece birer piyasa başarısı ya da servet sınıfının yeni oyuncağı olarak görüp geçebiliriz. Ancak ben o pırıltılı sahnede parlayan ışığın değil, o ışığın gölgesinde kalan derin ekonomik eşitsizliğin ve sanatın gerçek bedelinin peşindeyim.Çünkü bu rekorların arkasında bir “şüphe bulutu” dolaşıyor. 2025 piyasası, aslında tarihin en ‘garantili’ piyasası haline geldi. Müzayede evleri, eser daha çekice çıkmadan ‘üçüncü şahıs garantileriyle’ satış fiyatını mühürlüyor. Piyasa, ‘asla değer kaybetmemesi gereken’ o dev isimleri, yani ‘mülkiyeti’ korumak için kendi oyununu kuruyor.

ÖLÜLER MİLYONER, YAŞANLAR BORÇLU

Tam da bu rekorlar havada uçuşurken, Instagram’da önüme sanat eleştirmeni Paddy Johnson’ın yürüttüğü ‘New Visions’ (Yeni Vizyonlar) araştırması düştü. Johnson’un bin sanatçıyla görüşerek hazırladığı rapordaki tablo, Klimt’in altın varakları kadar parlak değil. Araştırmaya göre; müze müze gezen, prestijli galerilerce temsil edilen ‘başarılı’ sanatçıların yüzde 59’u borç batağında!

KLIMT’İN DEĞİL ALTINI KAĞIT PARASI BİLE YOKTU

İşin en acı tarafı ise 2025’in bu rekor isimlerinin kendi sonları. Bugün 236 milyon dolar eden o ‘altın’ tabloların ressamı Gustav Klimt, 1918’de öldüğünde kirasını ödemek için koleksiyonerlerden ‘avans’ dilenen bir adamdı. Banka hesabında biriken para, bugün bir tablosunun çerçevesini bile alamazdı.

Ya o yakın zamanda 121 milyon dolar rekor kıran Rene Magritte? Bugün dünyayı hayran bırakan o zeka, savaş sonrası Brüksel’inde hayatta kalabilmek için sahte Picasso tabloları ve hatta sahte banknotlar basmak zorunda kalmıştı. 2025’in bir diğer rekoru Arshile Gorky ise (41.6 milyon dolar), intihar ettiğinde sadece yoksullukla değil, stüdyosunu kül eden yangının maddi yıkımıyla boğuşuyordu.

ORTADA DÖNEN ZOMBİ EKONOMİSİ

Burada korkunç bir paradoks var: Sanatçı yaşarken borçla boğuşuyor, öldüğünde ise eseri bir ‘borsa kağıdı’ gibi spekülatörleri zengin ediyor. Sanat piyasası adeta bir ‘zombi ekonomisi’ üzerinden dönüyor; sanatçı ne kadar ‘yoksa’, eseri o kadar ‘var’ oluyor.
Biz 2025’i rekorlarla uğurlarken, aslında o paranın sanatın kendisine değil, sadece mülkiyetine gittiğini unutuyoruz. Müzayede salonlarındaki alkış sesleri, atölyelerdeki geçim sıkıntısını bastırmaya yetmiyor.

Sanatın ‘yaşayan’ tarafı can çekişirken, ‘ölü’ tarafının bu kadar parlaması sizce de biraz ürkütücü değil mi?

‘YENİ VİZYONLAR’ ARAŞTIRMASINDAKİ ACI REÇETE

Paddy Johnson tarafından yürütülen ve binin üzerinde sanatçının katılımıyla gerçekleşen ‘New Visions’ (Yeni Vizyonlar) araştırması, sanat dünyasında yıllardır halının altına süpürülen ‘ekonomik sürdürülebilirlik’ krizini verilerle deşifre ediyor. Araştırmanın en çarpıcı yanı, borçluluk halinin kariyerin her aşamasında bir gölge gibi sanatçıyı takip etmesi.

DÜŞÜK GELİR SINIRI: Sanatçıların yüzde 75’i sanatsal üretiminden yılda 15 bin dolardan az kazanıyor.

İKİNCİ İŞ MECBURİYETİ: Her 10 sanatçıdan 6’sı hayatını devam ettirebilmek için sanat dışı işlerde (tam veya yarı zamanlı) çalışıyor.

2025 KAYIP YIL: Katılımcıların yüzde 45’i, 2025 yılında sanat çalışmalarından elde ettikleri gelirin bir önceki yıla göre daha da azaldığını söylüyor.

BAŞARI ÇELİŞKİSİ: Müze ve prestijli galerilerde temsil edilen sanatçıların borçluluk oranı (yüzde 59), genel ortalamadan daha yüksek. Bu da “başarı arttıkça finansal yükün de arttığını” kanıtlıyor.

KAYIT DIŞI VE PLANSIZLIK: Sanatçıların yüzde 91,1’i herhangi bir mülk veya miras planına sahip değil; yüzde 71’i ise profesyonel bir kayıt tutma sistemi kullanmıyor.

MEKAN VE BAĞLANTI SIKINTISI: Araştırmaya katılanlar, en büyük zorluklarının “doğru bağlantıları kuramamak” ve “görünürlük elde edememek” olduğunu belirtiyor. Kariyerinin başındakiler galerilere girmeyi hedeflerken, zirvedekiler kurumsal tanınma (müze sergileri) eksikliğinden şikayetçi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN