SAHAF EMİN NEDRET İŞLİ
Kadıköy sahafları muteberanından Mehmet Alkan Hoca’nın deyimiyle ‘Anadolu Sahaflar Şeyhi’ Sahaf Müteferrika’nın sahibi dostumuz Lütfü Seymen 18 Mayıs 2025’te vefat etti. Sahaflık mesleği adına çok değerli işler yapan, 66 sayı çıkardığı ‘Müteferrika’ dergisiyle kitapseverlerin gönlünde taht kuran Lütfü Seymen, pek çok yazıda belirtildiği gibi gerçekten Kadıköy’ün kültür hafızalarından biriydi. 1980’den itibaren Kadıköy’de zuhur eden kitap, kütüphane, arşiv, antika eser ne varsa ya elinden geçmiş ya da alınıp satıldığına şahit olmuştu. Menderes sonrası kentte başlayan imar ve inşaat hareketlerinden nasibini alan Kadıköy köşk ve konaklarının son artıklarının yıkılışını ve onların içinden çıkan nadide tablo, hat, yazma ve kitabın elden geçmesini veyahut el değiştirmesini gözlemlemişti. Hatta pek çok ticari faaliyetin içinde bulunmuş, kıymetli malzemenin ehline, zevk-i selim sahiplerine ulaşmasını sağlamıştı.
1954 yılında Üsküdar’da doğan Lütfü, 1958’de ailesi ile birlikte Cide’ye göçer. Lütfü ilk ve ortaokulu bu ilçede bitirmişti. Lise eğitimine önce Bartın’da başlamış, Kastamonu Lisesi’nde tamamlamıştı. 1973 yılında yüksek tahsil için geldiği İstanbul’da müptelası olduğu kitap ve okuma merakını seyyar sahaflık yaparak gidermeye çalışan Lütfü Seymen bu tarihten hayatının son gününe kadar kitap ve sahaflıktan kopmamıştır.
İ. Lütfü Seymen’in sahaflık ve kitapçılık tarihine yaptığı en büyük hizmet ‘Müteferrika’ dergisi demiştim. Bu 66 sayılık dev dergi serisi, pek çok önemli imzaya sahiplik etmiş; çok kıymetli makalelerin yayımlandığı bir süreli yayın olmuştur.
Müteferrika dergisinin son yani 66. sayısının başına ‘Veda Değil’ diye başlık atarak kısa bir yazı kaleme alan dostum Lütfü Seymen, “Biraz yaşlılık, yorgunluk ama daha çok ekonomik sebeplerle ‘Bizden sonra ne olacak?’ sorusunun cevabını ararken emin ellerde olması gerektiğini düşündüm. O nedenle dergiyi mesleğinde kendisini ispatlamış bir kitapsever ve kitapbilir olan meslektaşım ve dostum Emin Nedret İşli’ye devretmenin uygun olacağını düşündüm. Oğlu Gökçe ile birlikte Müteferrika’yı daha uzun yıllar yaşatacaklarına inanıyorum. Bir çeşit bayrak devir teslimi yani…” diye bu satırları kaleme alana ve oğlu Ümit Gökçe İşli’ye çok büyük bir sorumluluk devrediyordu.
Sevgili Lütfü’nün bana emanet ettiği bu bayrağı sürdürmek azmi ile Sabri Koz ağabeyimizin de üstün gayretleri ile iftiharla söyleyebiliriz ki bu acı kaybın yaşandığı günlerde ‘Müteferrika’ dergisinin 67 sayısı hazırlanmış matbaa basım aşamasına geçilmişti.

Merhum sahaf Lütfü Seymen, 1993 yılından beri çıkardığı Müteferrika kitabiyat dergisinin 2024’te çıkan 66. sayısıyla jübilesini yaparak koltuğunu sahaf Emin Nedret İşli’ye devretmişti.
İstanbul sahaflık tarihi açısından önce büyük ustamız İbrahim Manav ile başlayan, bu sene Halil Bingöl ile devam eden büyük kayıpların son halkası Lütfü Seymen oldu. Her üç ustanın da gördükleri, bildikleri ve hıfzettiklerini öğrenememiş, okuyamamış oluşumuz her açıdan büyük bir kayıptır…
Ömer Ferid Kam’ın söylediği gibi:
“Sağlığında nice ehl-i hünerin
Bir tutam tuz konmaz aşına
Öldürüp evvel anı açlıktan
Sonra bir türbe dikerler başına.”
Sahaf Müteferrika’nın sahibi İ. Lütfü Seymen mesleğine, ülke kültürüne, yok olmakta olan âsârı kurtarmak adına çok büyük vazifeler ve hizmetler görmüş ama takdir ve taltif görmeden bu dünyaya veda etmiştir. Yaptığı hizmet büyük, sağlığında gördüğü iltifat hiçtir. Bu mesleğe 40 yılını vermiş kıdemli bir meslektaşı olarak yaptığı işler karşısında saygı ile eğiliyor, kendisine rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun.
‘CUMARTESİ YÂRÂNI’NDA KİTAP MÜPTELALARINI TOPLADI
Sevgili dostumuz Lütfü Seymen’in bir büyük becerisi de ‘Cumartesi Yârânı’ adını taşıyan bir topluluğa yıllarca dükkânında ev sahipliği yapmasıdır. Kitaba müptela birçok insanın toplanıp kitap sohbeti yaptığı, çok çeşitli katmanlardan ortak değeri ve derdi kitap olan pek çok insanın cumartesi günleri öğle saatlerinden itibaren akşama kadar buluşup konuştuğu bir mekânı yıllarca Lütfü kardeşimiz bizlere bahşetti. Zaman içinde değişen, kimi zaman azalan, kimi zaman çoğalan bu kadroda yıllar içinde vefatlar, eksilmeler, şehir değiştirmeler oldu. İlk önce Lütfü Seymen’in Akmar Pasajı’ndaki dükkânında başlayan bu toplantıların ilk reisi Kadıköy semtinin ilk sahafı sayılabilecek Albay Ferda Anaoğul Bey’di. Sonraları bilgin kişilikleriyle Necmettin Hilav ve Nuri Akbayar beyler ve son yıllarda ise bir İstanbul beyefendisi, kitap sevdalısı, polisiye kitaplar allamesi Erol Üyepazarcı Bey oldular. Dr. Mustafa Duman, M. Sabri Koz, Mehmet Alkan, Raşit Çavaş, Necdet Sakaoğlu bu ekibin en kıdemli ve önde gelen temsilcileriydiler. Müdavimlerden İ. Gündağ Kayaoğlu, Necmettin Hilav, Hamdi Can Tuncer, Ferda Anaoğul, Necdet Sakaoğlu ahirete göçtüler. Kansu Şarman, Ali Emre Özyıldırım, Hatice Aynur, Murat Koraltürk, Cengiz Kahraman düzenli ve toplantılara sadık katılımcılar oldular. Bütün bu isimlerin dışında toplantılara zaman zaman katılan ‘Cumartesi Yârânı’ı kütüğüne adını yazdıran E. Nedret İşli, Fahri Aral, Eray Canberk, Ahmet Salcan, Ruken Salcan, İskender Dereli, Yavuz Selim Karakışla, Turgut Kut, Aydın Oy, Orhan Koloğlu gibi şahsiyetler bulunuyorlardı. Bütün bu kişilerin ortak noktası kitap, merkezindeki hizmetkârı ise İ. Lütfü Seymen’di.
