Beyninde oluşan rahatsızlıktan dolayı yoğun bakıma alınan Oktay Sinanoğlu'nun taburcu olduktan sonra tekrar yoğun bakıma alındığı bildirildi. Sinanoğlu'nun son durumuyla ilgili olarak eşi Dilek Sinanaoğlu, Oktay Sinanoğlu adına açılmış resmi Facebook sayfasından açıklamalarda bulundu.
Dışişleri Bakanlığı telefon etti
Oktay Sinanaoğlu'nun 1 Nisan'dan neri solunum cihazına bağlı olduğunu belirten Dilek Sinanoğlu, hastanın tepki vermediğini, çok az refleks verdiğini söyledi. Oktay Sinanoğlu'nun solunum cihazının çıkarılması durumunda kendi başına ço kzor nefes alabileceğini aktaran Dilek Sinanoğlu, 'Dışişleri Bakanı sağolsunlar telefon ettiler. Duruma göre bize yardım edeceklerini söylediler. Milyonlarca seveninin duaları insallah onu rahat ettiriyordur' dedi. Dilek Sinanoğlu'nun paylaştığı mesajın tamamı şöyle:
Oktay Sinanoğlu kimdir?
Okotay Sinanoğlu burslu olarak okuduğu TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'nden sonra, okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu.
1960-1961 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir. 1973'de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu.
İlk ve tek profesör
1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.
Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir.
