'Türk Einstein'i olarak bilinen, moleküler biyolog ve kuantum kimyageri Oktay Sinanoğlu, 1 Nisan'dan beri beri solunum cihazına bağlı şekilde tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumdu.
Haberi Bakan Çavuşoğlu duyurdu
Oktay Sinanoğlu'nun ölüm haberini Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu duyurdu. Bakan Çavuşoğlu, resmi Twitter hesabından, 'Prof. Oktay Sinanoğlu'na Allah'tan rahmet diliyorum. Cenazesinin ülkemize nakli için Miami Başkonsolosluğumuz gereken işlemleri takip ediyor' açıklamasında bulundu.
'Birkaç gün önemli'
Oktay Sinanoğlu'nun bir süredir devam eden tedavi süreciyle ilgili olarak gelişmelerin duyurulduğu Oktay Sinanoğlu Facebook sayfasında dün yeni bir açıklama da yapılmıştı. Sinanoğlu'nun solunum cihazının çıkarıldığı ve bu bir kaç günün önemli olduğunun belirtildiği duyuruda dua temennisinde bulunuldu.
Oktay Sinanoğlu hakkında dün saat 18.00 civarında yapılan açıklamada.
Dilek Sinanoğlu 11 Nisan'da açıklamıştı
Dilek Sinanoğlu, 11 Nisan tarihinde paylaştığı bir açıklamayla, eşi Oktay Sinanoğlu'nun durumuyla ilgili önemli bilgiler vermişti. Solunum cihazının 1 Nisan'da takıldığını söyleyen Dilek Sinanoğlu, hastanın solunum cihazını en fazla 20 gün kullanabileceğini de belirtmişti.
Başarılarla dolu bir hayat
Profesör Oktay Sinanoğlu'nun başarısı, sadece kimya ve biyoloji alanında sınırlı değildi. Yale Üniversitesi'nde 'Dünyanın en genç profesörü' ünvanını 26 yaşında kazanan Sinaoğlu, Türkçe'yle ilgili yaptığı önemli bir çok çalışmayı da hayata geçiren isim oldu.
'İlk ve tek profesör' ünvanı
1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.
'En iyi bilim dili Türkçe'
Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir.
