Pınarlar ölmesin diye ‘İstanbul Sözleşmesi’ var

Pınarlar ölmesin diye ‘İstanbul Sözleşmesi’ var

Kadına yönelik şiddete karşı bir teminat niteliğindeki İstanbul Sözleşmesi’nin tartışıldığı dönemde peş peşe yaşanan cinayetler toplumu ayağa kaldırdı. Üniversiteli Pınar’ın erkek arkadaşı tarafından vahşice katledilmesinin ardından ‘Bu sözleşmenin önemini her cinayetle daha iyi anlıyoruz’ paylaşımları yapıldı. Kadın dernekleri ve STK’lar, caydırıcı önlemlerin hayata geçirilmesinin acil gereklilik olduğunu vurguladı.

Muğla’da beş gündür haber alınamayan Pınar Gültekin’in cansız bedeni Menteşe ilçesinde ormanlık alanda bulundu. 27 yaşındaki üniversite öğrencisinin eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı tarafından boğularak katledildiği ortaya çıktı. Muş’ta Fatma Altınmakas’ın eşi tarafından öldürülmesinin ardından yaşanan ikinci vahşet toplumda tepkileri artırdı. Kadın cinayetlerini önlemeye yönelik tedbirlerin yetersizliği eleştirildi.

ŞİDDETLE TOPYEKÜN MÜCADELE ŞART

Kadına yönelik şiddete karşı önlemlerin alınmasını taahhüt eden İstanbul Sözleşmesi de gündeme getirildi. Düzenlemeden geri adım atılmaması talebi için Cumhurbaşkanı’ndan randevu isteyen Kadın Meclisleri “Sözleşmeyi tartışmaya açanlar Pınar’ın ölümünden sorumlu” açıklaması yaptı. CHP’li Erkek “İktidar sözleşmeyle uğraşmak yerine şiddetle topyekün mücadele etmeli” dedi. Sosyal medyada çok sayıda tepki hashtagi açıldı.

Kadına şiddete karşı ‘teminat’ olarak gösterilen İstanbul Sözleşmesi’nin ‘fesihi’ tartışıldığı bugünlerde peş Kadına şiddete karşı ‘teminat’ olarak gösterilen İstanbul Sözleşmesi’nin ‘fesihi’ tartışıldığı bugünlerde peş peşe kadın cinayetleri yaşandı. Muş’ta Fatma Altınmakas’ın canice katledilmesinin şoku atlatılmadan 5 peşe kadın cinayetleri yaşandı. Muş’ta Fatma Altınmakas’ın canice katledilmesinin şoku atlatılmadan 5 gündür aranan üniversiteli Pınar Gültekin’den de acı haber geldi. Gültekin’in eski erkek arkadaşı tarafından gündür aranan üniversiteli Pınar Gültekin’den de acı haber geldi. Gültekin’in eski erkek arkadaşı tarafından önce dövüldüğü, sonra boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Gültekin’in ölümü sonrası İstanbul Sözleşmeönce dövüldüğü, sonra boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı. Gültekin’in ölümü sonrası İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasına tepki yağdı. “Bu sözleşme kadınlar öldürülmesin diye var” vurgusu yapıldı.

Kadının şiddetten korunması için ‘teminat’ olarak görülen ve İtanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin fesih veya bazı maddelerinin revize edilmesi tartışılırken peş peşe kadın cinayetleri yaşanmaya başlandı. Muşta kocasının erkek kardeşi tarafından tecavüze uğrayan ancak şikeyetçi olmasına rağmen kocası tarafından ketledilen 6 çocuk annesi Fatma Altınmakas’ın önceki gün katledilmişti. Altınmakas’ın şikayeti sonrası tecavüz şüphelisi kayınbirader S. Altınmakas gözaltına alındı. Ancak 2 gün sonra serbest bırakıldı. 6 çocuk annesinin yaşadığı dehşet göemezden gelindi ve Fatma Altınmakas kocası tarafından katledildi. 6 çocuk ise korumaya alındı. Tecavüz şüphelisi ise hale serbest. Fatma Altınmakas’ın şoku atlatılmadan 5 gündür kayıp olan üniversiteli 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in katlediliği ortaya çıktı. Canice işlenen cinayet sonrası sosyal medyadan İstanbul Sözleşmesi tartışmalarına tepki yağdı. “2011’den beri yürürlükte olan sözleşme işte bunun için var” vurgusu yapıldı.

DÖVDÜ, BOĞDU, YAKTI...

Muğla’nın Ula ilçesinde kayıp olan ve Pınar Gültekin’i jandarma ekipleri 5 gündür heryerde arıyordu. Jandarma ekipleri, Menteşe ilçesinin kırsal Yerkesik Mahallesi’ndeki ormanlık alanda bir bir varile konup üstüne beton dökülen kadın cesedi buldu. Toprağa gömülü cesedin günlerdir kayıp olan Pınar Gültekin’e ait olduğu tespit edildi. Soruşturmasını derinleştiren ekipler şüğpheli olarak Gültekin’in eski sevgilisi olduğu olduğu ileri sürülen Cemal Metin Avcı’yı gözaltına aldı. Sorgusunda canice işlediği cinayeti itiraf eden Avcı, Gültekin’i kızkançlık krizi sırasında önce dövdüğünü sonra da boğduğunu anlattı. Tekrar birlikte olmak istediği için Pınar’ı aradığını ve görüştürklerini söyleyen cani jandarmadaki ifadesinde cinayeti soğuk kanlılıkla şöyle itiraf etti: “Teklifimi kabul etmedi. Sonra da son bir akşam yemeği

İçin çiftliğe gidelim dedim. Gittik yemek için sonra tekrar birlikte olmak istediğimi söyledim. Reddetti. Kavga ettik. O sırada bayıldı. Onu boğarakl öldürdüm. Cesedini yok etmek istedim. Önce yakmaya çalıştım. Olmadı, başaramadım. Sonra ormanlık alanda bidona soktum, üzerine beton döktüm. Kıskançlık krizine girmiştim.”

ÖLDÜRÜLMESİNİN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ

Üniversiteli Pınar’ın canice katledilmesinden sonra AK Parti tarafından 9 yıldır yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’nin fesihi veya bazı maddelerinin revize edilmesi tartışmalarına tepki yağdı. “Yapılması gereken kadınları korumak ölümlerinin önünün açılması değil” denilerek Tweitter’den “İstanbul Sözleşmesi hayat kurtarır” paylaşımları yapıldı. Tartışmalara kadın dernekleri siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri de katıldı. Pek çok kentte Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla toplanan binlerce kadın kadına yönelik şiddeti ve üniversiteli Pınar Gültekin’in katledilmesini protesto etti.

YAŞAMI GÜVENCE ALTINA ALMAK YERİNE YASAKLAMA KONUŞULUYOR

Sosyal medyadan İstanbul Sözleşmesi tartışmlarına gösterilen tepkilerin bazıları şöyle:

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: “Pınar Gültekin’in sahipsiz kalan çığlığıyla bir kez daha yandık. Bir kadının daha hayallerini çaldılar. Bir kadının daha yüreğine evlat acısı düşürdüler. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için daha kaç kadınımızı kaybetmemiz gerekiyor?” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: “Hayatının baharında bir kardeşimiz katledildi. Söz bitiyor, kelimeler yetersiz kalıyor. Şiddeti önlemek, kadın cinayetlerinin önüne geçmek için gerekli adımlar acilen atılmalı.”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Kadına şiddetin son kurbanı genç yaşındaki Pnar Gültekin vahşice katledildi. Türkiye, kadınların özgür ve güven içinde yaşayacağı bir ülke olana dek çalışacağız.”

SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: “Gencecik bir kızımız olan ve günlerdir aranan Pınar Gültekin’in katledilerek hayatını kaybetmiş olduğunu derin bir üzüntü ile öğrendim. Pınar kızımıza Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyor, şiddetin her türlüsünü lanetliyorum.”

HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş: “Bir can daha erkek şiddetine kurban gitti. İşte bunun için İstanbul Sözleşmesi uygulansın diyoruz. İstanbul Sözleşmesinin gereğini yerine getirmeyenler, dahası sözleşmenin feshini destekleyenler kadın cinayetlerine evet demektedir.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu: “Gencecik bir kadını daha kaybettik. Kadınlara yönelik şiddete karşı daha etkin mücadele ve korumayı konuşmak yerine daha fazla kadının öldürülmesine yol açacak düzenlemeleri tartışıyoruz. Bu akıl tutulması bitmeli.”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: “Ne kadar acı verici; hayata umutla, neşeyle bakan yüzlerin aramızdan alındığını öğrenmek. Ne kadar tutarsız; özgürlüğü, yaşamı güvence altına almak yerine yasakçılığın peşinden koşmak.”

ABB Başkanı Mansur Yavaş: “Yüreğimiz güzel kızımız Pınar Gültekin için yandı. Zihniyeti, dili ve eylemi şiddetten arındırmak zorundayız. Kadın cinayetlerini sonlandıracak adımlar atmak hepimizin ortak sorumluluğu.”

Kadın Meclisleri: “İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açanlar, kaldıracağız diyenler, Pınar’ın ölümünden sorumludur! Pınar Gültekin’i öldüren erkek, cinayeti kıskançlık bahanesi ile işlediğini itiraf etti. Sözleşme işte bütün bu bahaneleri yasaklıyor. Sözleşme uygulansın, başka Pınar’lar olmasın.”

Muharrem İnce: “5 gündür kayıp olan Pınar’ın cansız bedeni bulunmuş. Hayatının baharında bir can gitmiş. Üzgünüm. Allah’tan rahmet diliyorum. Yüreğimizi yakan ölümler yaşanırken İstanbul Sözleşmesi’ni tartışarak, sosyal medya yasaklarını konuşarak boş işlerle uğraşıyoruz."

NİYET MEKTUBUYLA 4. MADDEYE İTİRAZ SÖZLEŞME İÇİN CUMHURBAŞKANI’NDAN RANDEVU TALEBİ

Yürürlüğe girmesinden 9 yıl sonra ‘Aile kurumuna zarar veriyor’, ‘eşcinselliği özendiriyor’ gibi çeşitli iddialarla tartışma açılan İstanbul Sözleşmesi için formül aranıyor. AK Parti de konuyu MYK gündemine taşıdı, sözleşmeyle ilgili ‘rahatsızlıkları’ giderecek bir adım atılması kararı alındı. Gazete Duvar’ın haberine göre sözleşmenin 80. maddesi fesih imkanı veriyor. Türkiye’nin “Taraflardan herhangi biri, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapacağı bir bildirimle, herhangi bir zaman bu sözleşmeyi feshedebilir” maddesine dayanarak koyduğu imzayı geri çekebileceği ifade ediliyor. Ancak AK Parti’deki formül arayışında öncelik imza çekilmesi değil. Adı İstanbul olan sözleşme için Türkiye’nin çekince ve itirazlarını ortaya koyan bir adım atılmasının daha doğru olacağı konuşuluyor. Bu noktada sözleşmeye şerh konulması ya da itirazları içeren niyet beyanı bildiriminde bulunulabileceği belirtiliyor. Sözleşmeye göre şerh konulması mümkün ancak bunun imza aşamasında yapılması gerekiyor. AK Parti’nin tartıştığı ‘toplumsal cinsiyet’ ve ‘cinsel yönelim’ ifadelerinin geçtiği 4. madde şerh konulacak maddeler arasında yer almıyor. AK Parti’ye göre bu durumda Türkiye’nin sözleşmeyle ilgili itirazlarını içeren bir “niyet mektubu” gönderilebilir. Bunun Avrupa Konseyi Sekreterliği’ne gönderilebileceği ya da sözleşmeyi izlemek ve uygulamasını denetlemek amacıyla oluşturulan GREVIO aracılığıyla iletilebileceği ifade ediliyor.

SÖZLEŞME İÇİN CUMHURBAŞKANI’NDAN RANDEVU TALEBİ

Kadın örgütleri, İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi veya şerh konulmasına karşı gerek alanlarda gerekse siyasi platformlarda mücadele edeceklerini açıkladı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere İstanbul Sözleşmesi’ni savunan AK Partili milletvekillerinden randevu talep ettiklerini belirtti. Güllü “Daha şimdiden kadınlar İstanbul Sözleşmesi de kaldırılıyor, devlet artık seni korumayacak gibi yanlış algılar ile donatılıyorlar. Eğer bu konuda diretilirse biz de eylem sürecine geçeceğiz” diye konuştu. Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’nin Anayasa gereği iç hukuktan üstün olduğuna dikkat çekerek, sözleşmenin ancak TBMM tarafından onaylanarak, yani Meclis’te 5’te 3 çoğunluğun sağlanması ile kaldırılabileceğini kaydetti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de alanlarda olacaklarına işaret ederek “Kadınların yaşam hakkını hiç kimsenin oy pazarlığı konusu ettirmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN