Türkiye’de dinler tarihi alanında önemli çalışmalar yapan İlahiyatçı Prof. Dr. Harun Güngör vefat etti. Acı haberi sosyal medya hesabı üzerinden duyuran Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörü İbrahim Maraş “Gerçekten büyük bir hüzün yılı yaşıyoruz. Türk dünyası ve Türk dini tarihi konusunda dünyaca meşhur İlahiyatçılarımızdan Dinler Tarihi Profesörü Harun Güngör hocamız rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur. Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Hepimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Güngör’ün cenazesi yarın Kayseri Sarıoğlan Üzerlik köyünde öğle namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Prof. Dr. Güngör, din felsefesi, din antropolojisi, din fenomenolojisi, İslam ekonomik bilimleri gibi birçok konuda birikim sahibi bir isimdi
PROF. DR. HARUN GÜNGÖR KİMDİR?
Harun Güngör tanınmış bir dinler tarihi araştırmacısıdır. Kayseri-1949 doğumludur. 1974 yılında Kayseri Erciyes Üniversitesi Yüksek İslam Enstitüsü’nden Lisansını almış olup, "Gagauzların dini inanışları üzerine bir araştırma" başlıklı doktora tezini Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Prof. Hikmet Tanyu'nun danışmanlığında 1982 yılında tamamlamıştır. Çalışmalarının büyük bölümü Türklerin dini tarihi üzerinedir. Alanında kaleme aldığı eserlerden bazıları şunlardır:
Dünden bugüne Gagauzlar, Türk bodun bilimi araştırmaları, Başlangıçtan günümüze Türklerin dini tarihi, Laiklik din ve Türkiye.
Meslektaşları ve öğrencileri tarafından hazırlanan Harun Güngör Armağanı isimli kitapta kendisi şu sözlerle tanıtılmıştır:
Prof. Dr. Harun Güngör Türk din tarihi alanında bir ekol yaratmış olan Prof. Dr. Hikmet Tanyu’nun danışmanlığında Gagauzların dini hayatı ile ilgili hazırladığı doktora teziyle akademik hayata atılmış, otuz yıla yakın bir süreyle genelde dinler tarihi özelde eski ve çağdaş Türklerin dini inanışları üzerinde çalışmış bir bilim adamıdır. Çok okuyan verimli bir araştırmacı olması yanında iyi gözlem yapması da inanç sistemlerini doğru yorumlamasını sağlamıştır. Prof.Dr. Harun Güngör, çalışkanlığı, dürüstlüğü doğru sözlülüğü ve düşündükleriyle okuduklarını çevresiyle paylaşmasıyla dikkati çekmiş; Türk dünyasıyla yakından ilgilenmiş, her fırsatta bu coğrafyaya hizmet etmeyi İlke edinmiş, bu alanda çalışacak genç bilim adamlarına elinden gelen her türlü yardımı yapmıştır. Anadolu’nun küçük bir Türkmen köyünden çıkıp uluslararası üne sahip bir bilim adamı olma başarısı gösteren Güngör sözü dinlenir, aşı yenir, sorulduğunda cevap alınır bir insandır.
