Güneş gözlüklerinin faydaları hakkında onlarca makale okumuş, uzman görüşleri dinlemiş olabilirsiniz. Ancak Beyin Cerrahı Dr. Jack Kruse, modern tıp dünyasında birçok kişinin bu konu hakkında yanıldığına dikkat çekti. Kruse, güneş gözlüğü takmanın sadece gereksiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlığımız için ciddi zararlar taşıdığının altını çizdi. Kruse’ye göre göre güneş gözlüğü ve lensler, vücudumuzun doğal ritimlerini altüst ederek bir dizi hastalığa zemin hazırlıyor. Fonksiyonelaile hesabında yapılan bir paylaşım bu konu hakkındaki detayları da ortaya koydu. İşte tüm detaylar…
GÜNEŞ IŞIĞI OLMAYINCA HORMONLAR SUSAR
Dr. Kruse'nin temel tezi, güneş gözlüğünün gözdeki melanin adlı pigmentin yenilenmesi için gereken ışık uyarısını engellemesi. Melanin, ışığın tüm frekanslarını emen bir pigmenttir ve dokularımızdaki yarı iletken proteinleri çalıştırmak, elektronlar oluşturmak için hayati önem taşır. Güneş gözlüğü takarak bu doğal süreci engellediğimizde, gözlerimiz ve beynimiz arasındaki iletişim bozulur.

Bu bozulma, vücudumuzdaki birçok önemli hormonun salgılanmasını olumsuz etkiler. Sabah doğal gün ışığının gözlerimize ulaşması, hipofiz bezini aktive ederek yumurta ve sperm üretimini düzenleyen folikül uyarıcı hormonu, süt salgılanmasını sağlayan prolaktini ve mutluluk hormonu serotonini tetikler. Güneş gözlüğü bu sinyalleri kesince, vücudumuzda hormon dengesizliği meydana gelir. Bu durum, sadece ruh halimizi değil, aynı zamanda üreme sağlığımızı da olumsuz etkileyebilir.
YAPAY IŞIK VE GÖZ SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR
Güneş ışığının eksikliğinde vücudumuz, telefon ve bilgisayar ekranlarından gelen yapay mavi ışığa daha fazla maruz kalır. Bu durum, retina proteinlerine kalıcı hasar vererek sarı nokta hastalığı ve hatta körlüğe kadar gidebilecek ciddi sorunlara yol açabilir. Dr. Kruse, güneş ışığı alamayan gözde oksijenin azaldığını ve bunun da katarakt riskini artırdığını belirtiyor.

MELANİN EKSİKLİĞİ VE CİLT KANSERİNİ TETİKLİYOR
Dr. Kruse, güneş gözlüğü kullanımını melanom (cilt kanseri) ve Parkinson gibi nörolojik hastalıklarla da ilişkilendiriyor. Birçok araştırmanın aksine, Kruse ve destekçileri, cilt kanserinin güneşten en az ışık alan bölgelerde daha sık görüldüğünü savunuyor. Hatta bazı çalışmalar, uzun süreli güneşe maruz kalmanın erken evre cilt kanseri hastalarında hayatta kalma oranlarını artırdığını öne sürüyor. Bu da güneşin zararlı değil, aksine koruyucu bir etkisi olabileceği tezini güçlendiriyor.

BİYOLOJİK SAATİ BOZUYOR
Dr. Kruse'a göre güneş gözlüğü takmanın en büyük zararlarından birinin, sirkadiyen ritmimizi (biyolojik saat) bozması olduğunu belirtti. Vücudumuzun uyku hormonu olan melatoninin üretimi, doğrudan güneş ışığına maruz kalmamızla ilişkilidir. Gündüz yeterli güneş ışığı alamamak, gece melatonin üretimini azaltarak uyku problemlerine yol açar. Bilimsel çalışmalar, gece vardiyasında çalışan hemşirelerde meme kanseri görülme oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum, yapay ışığa maruz kalmanın kanser gelişimini tetikleyebileceği teorisini destekliyor.
Dr. Kruse, güneş gözlüğü takmanın gözleri zayıflattığını ve bu durumun zamanla düzeltilebileceğini söylüyor. Çoğu insan, güneşin parlak ışığına karşı duyarlılığını artırarak, gözlerini yavaş yavaş eğitebilir. Ancak kar veya çöl gibi aşırı parlak ortamlarda ve bazı nörolojik rahatsızlıklarda gözlük kullanımını gerekli görüyor.
