Yeni geliştirilen kişiye özel kanser aşısı, böbrek kanseri hastalarında devrim niteliğinde sonuçlar verdi. 9 hastada tüm tümörler yok oldu ve hastalık geri dönmedi. İşte bilim dünyasında çığır açan bu gelişmenin detayları…
Yale Üniversitesi tarafından geliştirilen kişiye özel kanser aşısı, böbrek kanseri tedavisinde çığır açacak bir başarıya imza attı. 2019-2021 yılları arasında yapılan deneysel çalışmalar sonucunda, 9 böbrek kanseri hastasında tüm tümörlerin yok olduğu ve hastalığın geri dönmediği tespit edildi. Bu, kanser tedavisinde bir dönüm noktası olarak gösteriliyor.
KİŞİYE ÖZEL YAKLAŞIM: AŞI, HASTAYA GÖRE TASARLANDI
Kanser tedavisinde radikal bir adım atan bu yeni aşı, her hastanın biyolojik özelliklerine göre tasarlandı. Yale Kanser Merkezi ve Dana-Farber Kanser Enstitüsü iş birliğiyle geliştirilen bu aşı, kanser hücrelerinin genetik özelliklerine odaklanarak bağışıklık sistemini yalnızca tümöre özgü mutasyonlara karşı yönlendirmeyi başardı. Böylece, sağlıklı dokular zarar görmeden tümörler yok edilebiliyor.
Çalışmanın başyazarı Dr. David Braun, “Amacımız, bağışıklık sistemini doğrudan kanser hücrelerine yönlendirmekti. Her bir hastaya özel olarak hazırlanan bu aşı, bağışıklık sisteminin yalnızca tümöre özgü mutasyonları tanımasını ve yok etmesini sağladı” şeklinde açıklamalarda bulundu.
BÖBREK KANSERİNE KARŞI BÜYÜK BİR ADIM
Böbrek kanseri, özellikle berrak hücreli renal hücreli karsinom (ccRCC) türü, dünya genelinde kanserden ölüme yol açan en ölümcül kanserlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu yeni aşı, hastalığın geri dönüşünü engelleme konusunda büyük umut vadediyor.
Çalışma kapsamında aşı uygulanan 9 hastanın tamamı, cerrahi müdahale sonrası kalan kanser hücrelerine karşı bağışıklık sistemi tepki gösterdi. Üç yıl boyunca takip edilen hastalarda, kanserin geri dönmediği ve herhangi bir ciddi yan etkinin gözlemlenmediği rapor edildi. Bu süreçte yalnızca grip benzeri hafif semptomlar bildirildi.
YENİ NESİL TEDAVİ: NEOANTİJENLERLE KANSER HÜCRELERİNİ TANIMAK
Aşının tasarımında, kanser hücrelerini hedef alacak ve bağışıklık sistemini uyandıracak özel protein fragmanları kullanıldı. Bu proteinler, neoantijenler olarak bilinen ve kanser hücrelerine özgü olan moleküllerdir. Her bir hastanın tümörü genetik olarak analiz edilerek, kansere özgü proteinler belirlenmiş ve bu proteinleri tanıyacak peptitler sentezlenerek kişiye özel bir bağışıklık tepkisi oluşturulmuştur.
TÜMÖRÜ YOK EDEN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Dr. Braun, “T hücrelerinin güçlü ve uzun süreli bir bağışıklık tepkisi verdiğini görmek son derece cesaret verici. Bu, kanserle savaşta bağışıklık yanıtını kalıcı hale getirebileceğimizin bir göstergesi” dedi. Aşının bağışıklık sistemini uzun vadeli bir savunma mekanizması olarak güçlendirmesi, kanser tedavisinde devrim yaratacak bir gelişme olarak görülüyor.
AŞIYLA İLGİLİ GELECEK ÇALIŞMALAR
Çalışmanın sonuçları, bilim dünyasının en prestijli dergilerinden biri olan Nature’da yayımlandı. Ancak uzmanlar, aşının etkinliğini daha geniş çaplı testlerle doğrulamak gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, bu aşının etkisi, bağışıklık sistemini güçlendiren Keytruda (pembrolizumab) adlı ilaçla birlikte de test ediliyor. Eğer bu kombinasyon başarılı olursa, kanser tedavisinde bir devrim yaşanması bekleniyor.
KANSA KARIŞIKLIĞININ SONU MU GELİYOR?
Bu deneysel aşı, kanser tedavisinde gelecekteki gelişmelerin umut verici bir örneği olabilir. Bilim insanları, kişiye özel tedavi yöntemleriyle kanseri tamamen ortadan kaldırmanın, tedaviye yaklaşımda önemli bir dönüm noktası olabileceğini savunuyorlar. Eğer aşı daha geniş çapta başarılı olursa, kanser tedavisinin geleceği tamamen değişebilir.