Dünya genelinde halk sağlığını tehdit eden obezite sorunu, Türkiye’de kritik bir eşiğe ulaştı. WorldObesity tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye'deki yetişkin nüfusun yüzde 34,4’ü obezite sınıfında yer alıyor. Bu oran, Türkiye'yi ABD, Şili ve Meksika gibi obezite yaygınlığının en yüksek olduğu ülkelerle aynı risk grubuna konumlandırıyor ve ülkenin bir halk sağlığı kriziyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
KÜRESEL RİSK HARİTASINDA TÜRKİYE'NİN YÜKSEK KONUMU
Türkiye, %42,7 ile listenin başında yer alan ABD’nin ve %39,7 ile Şili’nin hemen ardından, %36,9’luk Meksika ile birlikte yüksek obezite oranlarına sahip ülkeler arasında bulunuyor. Bu yüksek prevalans, kalp hastalıkları, diyabet ve çeşitli kronik sağlık sorunlarının görülme sıklığını ciddi ölçüde artırıyor.
Özellikle İtalya (%17,8) ve Fransa (%10,0) gibi Akdeniz coğrafyasındaki komşulara kıyasla Türkiye'nin obezite oranları arasındaki uçurum dikkat çekerken, Japonya (%5,6) ve Güney Kore (%7,2) gibi sağlıklı yaşam tarzı modelleriyle öne çıkan ülkelerle aradaki fark, Türkiye'de yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarında köklü değişiklik ihtiyacını ortaya koyuyor.
UZMANLARDAN KRİTİK ÇAĞRI: YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ŞART
Halk sağlığı uzmanları, bu alarm veren tabloya karşı tek çözümün, obeziteyle mücadelede sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştırılması ve düzenli fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin bu yüksek oranlarla mücadele edebilmesi için, bireysel farkındalığın artırılması ve obeziteyi önleyici kamu politikalarının güçlendirilmesi kritik önem taşıyor.
