Sarımsak yerken 1000 kez düşünün! Bir anda öldürüyor

Sarımsak yerken 1000 kez düşünün! Bir anda öldürüyor

Yapılan araştırmalar, sağlık açısından tüketilen birçok besinin uzun vadeli ve bilinçsiz tüketimde birçok kronik yan etkisi olduğunu ortaya koydu. Ayrıca bu besinler, planlı veya acil yapılması gereken ameliyatlarda da ölüm riskini artırabiliyor. İşte, uzmanların bilinçli tüketilmesine dikkat çektiği o besinler...

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Aylin Nizamoğlu, sağlıklı olduğu düşünülerek tüketilen besinlerin bilinmeyen yönlerini ele aldı.

Halk arasında faydalı olan ve genellikle yol kenarlarından toplanan kuşburnunun kış aylarında C vitamini şifası olarak sık sık tüketildiğini ancak bu besinin yüksek oranda kurşun içerdiğini ve kurşun zehirlenmesine yol açtığını belirten Nizamoğlu, bunun gibi yanlış bilinen ve tüketilen birçok besin olduğunu aktardı.

Bitkisel ürünlerin yalnızca ülkemizde değil dünya genelinde çok fazla tüketildiğini aktaran Dr. Nizamoğlu, “Genç neslin tamamı, bir şekilde daha fit görünmek istiyor. Birincil kullanım alanı zayıflama amaçlı. Diğeri ise kanserli hastalar ki bu alan biraz daha suistimale açık maalesef. Masum diye tüketilen bitkisel ürünlerin bir kısmı aslında kanser ilaçlarının etkinliğini azaltıyor ve siz, fayda görmek istiyorken tedavinizi tehlikeye atmış oluyorsunuz” dedi.

kusburnu.jpg

TROMBOSİT SAYISINI BOZMADAN DİREK FONKSİYONA ETKİ EDİYOR

Türkiye'de dikkat edilmeyen en önemli detaylardan birinin de söz konusu ürünlerin ameliyatlarda oluşturduğu yan etkiler olduğunu söyleyen Dr. Nizamoğlu, şu bilgileri verdi:

" Anestezi alacak ya da ameliyat olacak hastalarda zararı kesin olarak kanıtlanmış birkaç tane bitki var. Yeşil çay, sarımsak gibi çok sık kullanılan bitkiler. Bunlar kanama bozuklukları yapıyor. Üstelik bu, normalde her ameliyat öncesi yaptığımız rutin testlerde de kendini belli etmiyor. Bu testleri bozmayacak bir şekilde etki yaratıyor.

yesilcay.jpg

Kanamalardaki en büyük sorun pıhtılaşma molekülü olan trombosit. Biz rutinde sadece bunun kandaki sayısına bakıyoruz. Sarımsak ya da yeşil çay, trombosit sayısını bozmadan, fonksiyonunu bozuyor."

AMELİYATLARDAKİ RİSKİ ARTIRIYOR

Özellikle karışım olarak satılan yaprakgiller ailesinden bitkisel ürünlerin, sağlıklı bireylerde bile ameliyat esnasında kalbi durma derecesine getirecek kadar etkilediğini söyleyen Dr. Nizamoğlu, Zayıflama çayı diye satılan, içeriği çok da soru işareti olan birtakım karışımlar var. Onlarda çok görüyoruz bunu. Ameliyat sırasında ani ritim bozuklukları ve ani ölümler olabiliyor genç hastalarda bile. Bu ürünlerde muhtemelen bir zamanlar FDA tarafından zayıflama ilacı diye çıkarılan sibutramin maddesi, kalbe etkileri nedeniyle piyasadan çekildi. Bitkisel ürün karışımları içinde sibutramini katıştırmaya devam ediyorlar.

Bu da kalp üzerinde ciddi aritmiler yapıyor. Bize geliyor, sağlıklı, genç bir hasta, hiçbir sorun yok. Ama biz anestezi ilaçlarını normal dozlarda verdiğinizde, birdenbire ani bir şekilde ya ciddi ritim bozuklukları oluyor ya da neredeyse kalbi duruyor. Bunu düzeltmek için uyguladığımız ilaçlara da çok geç yanıt alabiliyoruz. Çok genç yaşta, hiç yoktan yere ciddi organ yetmezliklerine sebep olabiliyor." dedi.

AMELİYAT GEREKTİRECEK CİDDİ HASTALIKLAR DOĞURUYOR

Bitkisel ürünleri kullanmanın ameliyat gerektirecek kadar ciddi sorunlara neden olabildiğini aktaran Dr. Nizamoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Bildirilmiş vakalar da var, çok fazla sarımsak kullandığı için durduk yerde beyin kanaması geçiren vakalar bildirmiş literatürde. Ya da bizde de kabızlık için sıkça kullanılan ve zayıflama ürünlerinde de bulunan sinamekinin, bağırsakların kendiliğinden delinmesine yol açtığı görülmüş.

sarimsak.jpg

Sarımsak, normal yemeklerin içinde tükettiğimizde anlamlı bir tehlike oluşturmuyor. Ama faydalıdır diye günde bir baş sarımsağı tablet gibi yutanlar var. İşte o kişilerde 1 hafta 10 gün sonra trombosit fonksiyonları bozulmaya başlıyor. Yeşil çayı ise günde 2 fincandan daha fazla tüketmemek gerekiyor. Ama yanında sarımsak ya da başka ürünler kullanılıyorsa, o da işi değiştirir.

Ayrıca kronik hastalıklar için sürekli kullanılan ilaçlar da söz konusu ise, olası etkileşimler açısından hekime danışmadan bardak bardak ya da başka şekilde bir ürün kullanmamak gerekiyor."

TIBBİ OLARAK SATILMASINA ALDANMAYIN!

Yapraklı bitkilerdeki asıl sorunun, ürünün gerçekten bitki olup olmadığının tespit edilmesinin mümkün olmaması olduğunu aktaran Dr. Nizamoğlu, "Nereden alıyoruz? Gerçekten o bitkiyi mi alıyoruz? O bitkide bir katıştırma ya da bir bozulma var mı? Örneğin fitoterapinin önemli duayenlerinden Erdem Yeşilada hocamızın yaptığı bir çalışma gösterdi ki aktarlarda papatya diye satılan bitkilerin yüzde 90’dan fazlası tıbbi papatya değil. Yani toplayan da satan da o bitkiyi tanımadan satıyor. Ayrıca yapraklı bitkiler depolarda çuvallarda saklanıyor. Fare gibi zararlılardan korunmak için fare zehri atılabiliyor. O zehir de bitkilere temas edebiliyor.

papatya.jpg

Örneğin kiraz sapı çayı tüketiyorsunuz ama kanama etkisi görülüyor; bu da bitkinin kendisinden değil de, zehirden kaynaklanıyor olabilir. Bir diğer büyük sorun ise hastalar ya bu ürünleri ilaçtan saymadıkları için ya da doktorum kızar korkusuyla doktora gittiğinde, bunları kullandığını söylemiyor. Özellikle planlanmış ameliyatı olan hastaların, kullandıkları ürünleri doktorlarına mutlaka söylemesi gerekiyor." diyerek konuşmasını noktaladı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN