Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin ikinci etabı başladı. 5 Mayıs’a kadar onlarca filmin ücretsiz gösterileceği festivalin Balkan bölümünde yarışan 5 yapımı KARAR okurları için derledik. Yönetmen Ines Tanovic’in 2019’da Bosna’dan Oscar adayı gösterilen ‘The Son’, filmi ülkede yaşanan iç savaşın ardından yetişen gençliğin travmalarını gözler önüne seriyor.
SALİHA SULTAN | KARAR
Kadın Yönetmenler Derneği’nin organizasyonu ile hayata geçen 4’ncü Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali’nin ikinci etabı 22 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında çevrimiçi ve ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşuyor. ‘#sığamıyoruz’ sloganıyla düzenlenen festivalin film programı çerçevesinde uzun metraj, kısa kurmaca ve kısa belgesel ve deneysel kategorileri olmak üzere dört dalda yarışan filmlerin yanı sıra ve yarışma dışı gösterimler ulusal seçki de izlenebiliyor.
Festivalin gösterimlerin dışında, atölyelerden yönetmen söyleşilerine bütün etkinliklerin Youtube hesabı üzerinden, ‘kadinyonetmenlerfestivali.com.tr’ internet adresinden ve sosyal medya hesaplarından günlük olarak takip edebilirsiniz. Festivalde ayrıca Balkan sinemasının seçkin örneklerine de yer veriliyor. İzleyiciyi salgın günlerinde evlerinden uzağa, Balkan coğrafyasına götürecek uzun metrajda yarışan 5 yapımı KARAR okurları için derledik.
THE SON
Saraybosnalı yönetmen Ines Tanovic’in ‘The Son’ (Oğul) filmi 2019’da Bosna’dan Oscar adayı gösterildi. Film, Bosna’da hayatta kalmak için savaşırken iç gerilimler yaşayan bir aileyi konu alıyor. Arman (18) bebek olarak evlat edinilir. Kısa süre sonra, ailenin biyolojik bir oğlu olur. Geçmişiyle savaşırken aynı zamanda kardeşi Dado’yu bugünün Saraybosna’sının uyuşturucu gibi zorluklarından korumaya çalışır.
A.S. (25)
Belgradlı genç yönetmen Milena Gruji’in uzun metrajlı filmi ‘A.S. (25)’ dünya prömiyerini 2019’da Auteurs film festivalinde yaptı. Sale ve Andrej’in hikayesini anlatan film, bir soygun girişimi ters gidince, ikilinin yakındaki bir binada saklanmaya çalışmasını ve sonunda Polonyalı bir değişim öğrencisi olan Olga’yı, dairesinde rehin tutmasını konu ediniyor.
WHEN I AM AT HOME
Uluslararası festivallerde 20’den fazla ödül alan Belgradlı yönetmen Ivana Todorovi’in ‘When I Am At Home’ filmi bir kadının geçmişiyle yüzleşme hikayesi. Film, geçmişindeki tacizin yarattığı travmayla yüzleşmek için eve dönen bir kadının, onun travmasının sessiz tanıklarının hala yalanlarla yaşayışlarına verdiği tepkiye ve yaşadığı tacizle yüzleşmesine odaklanıyor.
THE TRAMPOLINE
Grand Prix ödüllü Hırvat yönetmen Katarina Zrinka Matijević’in ilk uzun metrajlı anlatı filmi ‘The Trampoline’ güçlü bir aşk hikayesini beyazperdeye aktarıyor. “Sadece bir tokattı; herkes yapar; annem bana vurdu ve bana hiçbir zarar vermedi” repliğiyle dikkati çeken film, bir anne-kızın güçlü bağının kırılma noktasına kadar gerilmesine neden olan karanlık hikaye üzerinden ilişki kurma biçimlerine dikkati çekiyor.
THEN COMES THE EVENING
Belgradlı yönetmen Maja Novakovi’in ilk uzun metrajı ‘Then Comes The Evening’, Bosna’nın kırsal kesimindeki iki kadının karmaşık olmayan yaşamlarını bir yağlı boya tablonun saygısıyla anlatıyor. Bu iki kadının her eylemi ve sözleri, doğa ve insanlığın nasıl etkileşime girdiklerine dair samimi ama destansı bir inceleme, tören ve somut olmayan kültürel mirasla izleyiciyle aktarılıyor.
