Sivas’ta kış hazırlıkları hız kazandı. Türkiye'nin en soğuk illerinden biri olan kentte, yün yorgan, yatak ve yastıkların geleneksel temizliği yaz bitmeden tamamlanıyor. El emeğiyle yürütülen bu işlem, bölgenin yüzyıllardır süregelen kültürel mirası arasında yer alıyor.
KIŞA HAZIRLIK YÜNLERLE BAŞLIYOR
Yaz aylarının sonuna yaklaşırken Sivaslılar, soğuk kış günlerine hazır olmak için yünlerini kılıflarından çıkararak temizlemeye başladı. Her yıl yapılan bu işlemde koyun yününden üretilen yastık ve yorganlar, özenle yıkanıyor, güneşte kurutuluyor ve ardından çırpılarak kabartılıyor.

YÜNLER GELENEKSEL YÖNTEMLERLE TEMİZLENİYOR
Teknolojinin ilerlemesine rağmen Sivas’ta hala geleneksel yöntemlerle yün temizliği yapılıyor. Yünler önce suya bastırılıyor, ardından sabunla yıkanıp güneşte kurutuluyor. Kuruyan yünler divanlarda elle çırpılarak eski kabarık formuna kavuşturuluyor. Yorgan yapılacaksa elde didikleniyor; yatak yapılacaksa bu işlem atlanıyor.
“GENÇLER ARTIK BU GELENEĞİ BİLMİYOR”
Yıllardır yünlerini kendi elleriyle yıkayıp çırptığını söyleyen Sivaslı Necmiye Aytekin, geleneğin giderek kaybolduğunu belirtiyor:
“Bu işlem babaannelerimizden, anneannelerimizden kaldı. Biz gençler olarak hala yapıyoruz ama bizden sonraki kuşak yapmaz diye düşünüyorum. Şimdi makineler var, gençler hazıra alıştığı için elle yün yıkamayı ve çırpmayı bilmiyor.”

YÜN YASTIK BİR ÖMÜR BOYU KULLANILIYOR
Necmiye Aytekin ayrıca yünün dayanıklılığına dikkat çekerek, “Bir yastık bir ömür gider. Yeter ki yün elde kalsın, her yıl yıkanıp çırpılsın. Asırlarca kullanılabilir. Bizimkiler hâlâ eskimez” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜREL MİRAS NESİLDEN NESİLE TAŞINIYOR
Sivas’ta yün çırpma ve yıkama işlemi sadece bir temizlik faaliyeti değil, aynı zamanda nesiller arası aktarılan bir kültürel miras. Kış aylarında sıcak tutmasıyla bilinen yün yorganlar, hala birçok Sivaslı evinde ilk tercih olarak kullanılıyor.

MODERN ÇÖZÜMLERE RAĞMEN GELENEKSEL YÖNTEMLER YAŞIYOR
Gelişen teknolojiyle birlikte yün temizliği için makineler üretilmiş olsa da, Sivas halkı geleneksel yöntemlere bağlı kalmayı sürdürüyor. Özellikle kırsal bölgelerde, elde yıkanan ve çırpılan yünler, hem nostalji hem de dayanıklılık açısından değerli görülüyor.
