Juventus’un ardından Atalanta’yı da eleyen Trabzonspor U19 takımı tarihi bir başarıya imza atarak UEFA Gençlik Ligi’nde çeyrek finale ulaştı. Turnuvada tamamı yerli oyunculardan oluşan tek takım olan ve namağlup 5 takım arasında yer alan Trabzonspor U19 takımının teknik direktörü Eyüp Saka, sorularımızı yanıtlayarak tarihi başarının sırrını açıkladı. Saka, "Ne kadar büyük bir spor ve futbol şehri olduğumuzu tekrardan tüm yurda gösterdik" ifadesini kullandı.
FURKAN UZUN
Trabzonspor U19 takımı, tarihi bir başarıya imza atarak Juventus’un ardından Atalanta’yı da saf dışı bıraktı ve UEFA Gençlik Ligi’nde çeyrek final aşamasına ulaştı. Turnuvada tamamı yerli oyuncularla mücadele eden tek takım olan Trabzonspor ayrıca turnuvada hali hazırda namağlup 5 takımdan biri olarak tarihe geçen bir başarıya imza attı.
Bir Türk takımının Gençlik Ligi’nde ulaştığı en yüksek başarıya imza atan Trabzonspor’un 46 yaşındaki başarılı teknik adamı Eyüp Saka ile Karadeniz ekibinin mucizevi başarı hikayesini konuştuk.
Trabzon’un ‘spor ve futbol şehri’ olduğunu vurgulayan Saka, Trabzonspor’un sahip olduğu oyun kültürü bakımından 4’lü savunmayı tercih ettiklerini açıkladı. Ön alan baskısına önem verdiklerini vurgulayan Saka, ayrıca sistem, sabır ve düzene vurgu yaparak “Sistemli, düzenli ve sabırlı olmak zorundayız. Biz burada eksiklik yaşıyoruz. Günübirlik heyecan ve coşkular bizi daha çok mutlu ediyor.” diye konuştu.
Sözü daha fazla uzatmadan, Avrupa’nın dev takımlarını Gençlik Ligi dışına iterek tarih yazan Trabzonspor U19 teknik adamı Eyüp Saka ile yaptığımız röportaj ile sizleri baş başa bırakalım…
Trabzonspor’daki 5. yılınız, ilerde daha üst noktalarda da sizi görecek miyiz? Teknik adam olarak en büyük hayaliniz, hedefiniz nedir? İspanya Milli Takımı teknik direktörü Fuente, 19,18 ve 21 yaş takımlarını çalıştırdıktan sonra İspanya Milli Takımı’nın başına geçti 63 yaşında Avrupa Şampiyonası’nda takımı şampiyon yaptı. Sizce Türkiye’de böyle bir durum mümkün olabilir mi?
Teknik adam olarak tabi hedef hayallerim var ama bu soru tuzak bir soru (gülüyor) İnşallah süreç bizi bir yerlere taşırsa onu yaşamak isteriz.
Çok önemli bir başarı yakaladınız, çeyrek final aşamasında yer alan takımlar arasında namağlup 5 takım var ve Trabzonspor bu takımlardan biri. Trabzonspor olarak bu başarınızla Türkiye’de medyada yeterince yer bulduğunuzu düşünüyor musunuz? Yoksa biraz negatif ayrımcılığa uğradığınızı mı düşünüyorsunuz?
Bizim asıl işimiz saha. Biz sahada iyi olduğumuz sürece bize içeride ve dışarıda desteğin geleceğini biliyoruz. Dolayısıyla bizim işimiz saha. Biz, çocuklara dokunmayı ve onları Trabzonspor’a sunmayı hedefliyoruz. Biz işin bu tarafındayız. Diğer tarafı bizim ilgi alanımız değil. Biz işimizi yapmaya odaklanıyoruz.
OYUNCULARIMIZIN TAMAMININ YERLİ OLMASI BİR AVANTAJ
Turnuvadaki diğer takımların aksine tamamı yerli oyunculardan oluşan bir takımla mücadele ediyorsunuz. Elediğiniz Juventus ve Atalanta’nın kadrosunda yabancı oyuncular vardı ki şuan bu turnuvada tamamı yerli oyunculardan oluşan tek takım Trabzonspor, bu sizin için bir avantaj mı dezavantaj mı?
Kadro derinliği bakımından bir dezavantaj oluyor ama beraber ve birlikte oynama bakımından oyun felsefemizi, oyun anlayışımızı kendi taktik düzenimizi oturtmak açısından avantaj sayılabilir. Bu manada biz bu durumdan müzdarıp değiliz.
SİSTEMLİ VE SABIRLI OLMAK ZORUNDAYIZ
Alt yapılarda bu kadar başarılı olan takımlarımız, üst takımlara neden bu oyuncuları kazandıramıyor? Trabzon Lisesi daha önce liselerarası futbol turnuvasında 2 kez şampiyonluk yaşamış olmasına rağmen o takımlardan sadece Yusuf Yazıcı uluslararası seviyeye çıkabildi. Bunu nasıl açıklarsınız?
Birkaç defadır söylüyorum. Bu bence sistem, yapılanma ve planlama konusu. Doğru yapılanma ve doğru sistem üzerinde ilerlenirse ve sabır gösterilirse bu, çok kolay bir şekilde halledilebilir. Ama dediğim gibi sistemli, düzenli ve sabırlı olmak zorundayız. Biz burada eksiklik yaşıyoruz. Günübirlik heyecan ve coşkular bizi daha çok mutlu ediyor. Birtakım şeyler hemen olsun istiyoruz. Dolayısıyla orada biraz hata yapıyoruz.
TRABZONSPOR’UN OYUN KÜLTÜRÜ BAKIMINDAN 4’LÜ SAVUNMAYI TERCİH EDİYORUZ
Son karşılaştığınız rakiplerden Sarajevo hem 3’lü hem 4’lü defans oynayan bir takımdı. Juventus keza yine bu şekilde. Atalanta ise ağırlıklı olarak 3’lü oynayan bir takımdı. Yeni rakibiniz İnter ise 4’lü savunmayı tercih ediyor. Takımınızın yapı olarak hangi taktiği oynayan takımlara karşı daha başarılı olabileceğini düşünüyorsunuz? ve siz 4’lü savunma dışında hangi taktiklere çalışıyorsunuz?
Kendi alışkanlıklarımız bakımından baktığımız zaman Trabzonspor’un oyun kültürü bakımından bizde 4’lü savunmayı tercih ediyoruz ve daha çok bu sistemin üzerinde oynuyoruz. Dominant olduğumuz taraf 4’lü savunma tarzı. Ama sizin söylediğiniz gibi günümüz şartları gereği hem Juventus hem Sarajevo gibi takımların oynadığı 3’lü savunmaya da çalışıyoruz. 3’lü savunmayı nasıl savunuruz? Nasıl karşılama yaparız? Biz 3’lü ve 5’li savunmayı nasıl oynarız? Bu çalışmaları yapıyoruz. Atalanta maçında da bunu çalıştık ve biz hem 3’lü hem 4’lü savunmayı hem rakiplere hem de bize bağlı olarak oynayabiliriz.
TARZIMIZA EN UYGUN TAKTİK 4-3-3
Siz teknik adam olarak hangi taktiği daha doğru buluyorsunuz?
Net ve tek bir cevabı yok. Elinizdeki kadronun oyuncu yapısına bağlı olarak bu değişebilir. Biz bugün itibariyle kulübümüze uygunluğu ve oyuncu karakterimize bağlı olarak 4’lü savunmanın ve 4-3-3’ün bizim tarzımıza daha uygun olduğunu söyleyebilirim.
DURAN TOPLARA ÇOK ÖNEM VERİYORUZ ATALANTA MAÇINA KADAR TAMAMEN TAKTİK ÇALIŞTIK
Juventus maçında attığınız gol çalışılmış bir duran top golü gibi gözüküyordu ki bir benzer organizasyona Atalanta maçında da imza attınız. Duran toplara ne ölçüde çalışıyorsunuz ve antrenmanlarınızda takımı hangi metodlar ile hazırlıyorsunuz? Mesela Atalanta’ya hazırlanırken 1 hafta boyunca nasıl, hangi antrenman metodlarıyla hazırlandınız?
Evet biz duran toplara çalışıyoruz. Çok önem veriyoruz. Bugünün futbolunda duran toplar çok önemli. Sizin de fark ettiğiniz gibi Juventus’a attığımız gol, çalışılmış bir goldü ve sonucunu aldık. Atalanta maçında da denedik ama alamadık.
Atalanta’ya karşı hazırlanırken önce rakibi analiz ettik. Hem hücum hem savunma taraflarında nelerin kuvvetli nelerin zayıf olduğunu tespit etmeye çalıştık. Hafta boyunca Atalanta savunmasına karşı nasıl hücum edebiliriz diye çalıştık. Sonrasında ise hücumuna karşı nasıl savunuruz diye planlar yaptık. Antrenmanları bunun üzerine çalıştık. Tamamen taktik üzerine ve Atalanta’ya çözüm noktaları üzerinde çalıştık. Kısmen başarılı olduk. Sonuç olarak başarılı olduk ama oyunda bazen bocaladığımız, biraz zayıf kaldığımız bölümler oldu.
Fiziksel olarak onlar son bölümde biraz ayakta kaldı gibi gözüktü ama Atalanta’nın oyuna soktuğu oyuncular, az önce sizin bahsettiğiniz gibi kadro derinliğinden dolayı hepsi hazır, yabancı- yerli oynayan oyuncular. Maçlarını takip ettiyseniz kadro derinliğinden dolayı Atalanta’nın maçlarda farklı kadrolar ile oynadığını tespit edebilirsiniz.
Bizim oyuncu kadromuz o kadar geniş değil ve sakatlıktan çıkan oyuncularımız vardı. Mevkisel olarak zaman zaman eksik kaldığımız durumlar vardı. Dolayısıyla oyuncu değişikliği hakkımızı en efektif şekilde kullanmak istedik. Maçın penaltı atışlarına gidebileceğini düşünerek penaltı kullanmasını düşündüğümüz, ayakları iyi olan oyuncuları tercih ettik. Sakatlıktan yeni çıkmış ve kadro derinliği az olan bir oyuncu grubuna sahibiz bu yüzden biraz oyundan düşmüş gibi gözüktük.
FELSEFEMİZ ÖN ALAN BASKISI
Rakipten bağımsız olarak takımınızı maçlara hangi metodlarla hazırlıyorsunuz?
Rakipten bağımsız olarak düşündüğümüzde kendi oyun yapımız, felsefemiz olarak düşündüğümüzde biz ön alan baskısıyla başlayarak oynamak istiyoruz. Rakibi önde karşılayıp önde basarak ve oyunu ön alana yıkarak oynamak istiyoruz. Bunu ligdeki maçlarımızda genelde yapıyoruz. Ama rakibe göre de oyun anlayışımız değişebiliyor.
İNTER DÜNYANIN EN İYİ TAKIMLARINDAN BİRİ
Rakibiniz İnter, sizin gibi namağlup bir takım, nasıl bir analiz yaptınız. Size göre güçlü zayıf yanları neler?
İnter’i analiz edecek seviyede seyretmedik. Rakiplerimizi izlerken baktık. Ama bugünden sonra tamamen İnter’e odaklanacağız. Dünyanın en iyi kulüplerinden ve altyapısına sahip takımlarından bir tanesi. Aldığı sonuçlardan dahi bunu görebiliyoruz. Rakibimiz kim olursa olsun biz onlara saygı duyuyoruz. Elimizden geleni en iyi şekilde sahaya yansıtarak, en iyi şekilde mücadele ederek ve karşımızdaki rakiple her türlü boy ölçüşebileceğimizi bilerek mücadele edeceğiz.
Göreve geldiğiniz ilk günden itibaren sizinle ve oyuncularınızla en çok irtibat kuran ve ilgilenen Trabzonspor teknik adamı kimdi?
Hepsi
ŞENOL GÜNEŞ’İN BİZE OLAN İLGİSİ MEMNUNİYET VERİCİ
Şenol hocayla iletişimiz nasıl? Bugün basın toplantısında Ahmet Doğan’ı, Salih Malkoçoğlu'nu ve stoperler Arda ve Taha’yı beğendiğini söylemişti. Ayrıca maçlarınızı da sıklıkla takip etti.
Şenol hocanın bize olan ilgisi bizin açımızda gayet memnuniyet verici. Maçtan önce de maçtan sonra da aradı konuştuk. Bugün de az önce antrenmanımıza geldi. Tüm takımla birlikte bizi ziyaret ve tebrik etti. Dolayısıyla biz, hocamızla bu iletişimi güçlü kurduk. Hocamız, zaman zaman bireysel ve takım olarak değerlendirmelerde bulunuyor. Zaman zaman da zaten saha içerisinde hem oyuncularımızı alarak hem de takım halinde oyun oynayarak bizi görme şansı buluyor. Bizi takip ediyor. İlişkilerimiz gayet olumlu.
OYUNCULARIMIZLA HEM BİREYSEL HEM GRUPLAR HALİNDE MENTAL ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ
Oyuncular bir üst seviyeye çıktıklarında, zihinsel olarak oraya ayak uydurmaları için ne gibi mental çalışmalar yapıyorsunuz. Bugün Trabzonspor A Takımı’nda Uğurcan, Hüseyin, Arif Boşluk gibi isimler altyapıdan yetişen oyuncular.
Trabzonspor Futbol Akademisi’nde bu konuyla ilgili olarak çalışanlarımız ve psikologlarımız var. PDR uzmanlarımız var. Onlar, oyuncularımızla hem bire bir hem de gruplar halinde ilgileniyor ve çalışmalar yapıyor. Günün şartlarına uygun metodları oyuncularla konuşarak, oyuncularla değerlendirme yaparak onları yönlendirmeye çalışıyoruz.
SONUÇLARA BAKILMAKSIZIN DOĞRU PLANLAMA OLMALI
Altyapıdaki başarılı oyuncuların a takıma kazandırılması için ideal süreç sizce nasıl olmalı? Genelde mecburiyetten kaynaklı olarak altyapı oyuncuları A takımlarda görev alabiliyor.
Planlama ile düzgün ve süreç içerisinde olmalı. Doğru planlamayla olmalı. Sonuçlara bakılmaksızın olması gerektiğine inanıyorum.
NE KADAR BÜYÜK BİR SPOR VE FUTBOL ŞEHRİ OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK
Çeyrek final maçına mesai saati olmasına rağmen 15 bine yakın seyirci geldi. Bu sizi ve takımı nasıl etkiledi?
Heyecan yarattığı kesin. Ama taraftarlarımızın desteği, onları görmek ve bize sağladıkları güven inanılmazdı. Onları yanımızda gördüğümüzde biz kendimizi daha güçlü hissettik. Dolayısıyla o gücü sahaya yansıtmaya çalıştık. Çocuklarımız buna çok doğru karşılık verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum. Sizin bahsettiğiniz gibi Raman ayında o stadyumu doldurmak her babayiğidin harcı değil. Ne kadar büyük bir spor ve futbol şehri olduğumuzu tekrardan tüm yurda gösterdiğimiz için onlara tekrar teşekkür ediyorum.
OYUNCULARIMIZI ÇOK YÖNLÜ OLARAK HAZIRLIYORUZ
Oyuncularınız özellikle geçen sezondan itibaren zorluk seviyesi yüksek maçlarda başarılı sonuçlar alıyor. Bu sezon derbilerde 3 galibiyet aldılar. Oyuncularınızı maçlara zihinsel olarak iyi şekilde hazırladığınızı söylemek mümkün mü?
Takdir sizin. Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çocukları çok yönlü olarak hazırlamaya çalışıyoruz. O maçların enerjisi ve motivasyonu yüksek oluyor. Biz, teknik ve taktik olarak onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Sağ olsun onlar sahada gereğini yerine getiriyorlar.
DOUBLE PASS BİZE FUTBOLU YENİDEN KEŞFETTİRMEDİ
Geçtiğimiz aylarda vazgeçilen Double Pass firmasının u19 takımının bu başarısına katkı yaptığını düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız nasıl bir katkı yaptı? Farklılıkları nelerdi?
Duble Pass bize futbolu yeniden keşfettirmedi. Biz futbol kültürü olan bir camia ve şehiriz. Duble pass firmasının bize yaklaşımı doğru organizasyonu kurmak üzerineydi. Bu manada baktığınızda evet katkı sağladığını düşünebiliriz. Ama başında da dediğim gibi bize futbolu keşfettirmediler. Biz bir futbol şehriyiz. Futbol kültürüyle yoğunlaşmışız. Ama onların katkısı, organizasyonel manada baktığımızda muhakkak olmuştur.
Double Pass firmasının ne gibi eksiklikleri ya da farklılıkları olduğunu düşünüyorsunuz?
Bence bu söylemim yeterli. Bir şirketi eleştirmek bana düşmez. Dolayısıyla ben sadece düşüncemi belirtmek istedim. Eleştirmek bana düşmez. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çalışan, baya güçlü bir organizasyon onun için ben daha fazla bir şey söylemeye gerek duymuyorum.
