Tanita Ticaram’ın o şarkısı hâlâ kalbime dokunur

Geçmişte zaman zaman TRT2, zaman zaman da TRT3’te hazırlanıp sunulan dönemin önemli müzik programlarından Pop Saati’nde kaliteli şarkılar çalınırdı, o günlerden ilk hatırladığım jeneriği Pet Shop Boys’a ait One more Chance şarkısıydı... Bu programlardan birinde, boğuk sesiyle harika şarkılar söyleyen Tanita Ticaram’la tanışmış ve ertesi gün hiç zaman kaybetmeden kasetini almak üzere Taksim’de kasetler, plaklar satan müzik markete koşmuştum.

Hiç unutmuyorum, Tanita Tikaram’ın ‘Twist in my Sobriety’ şarkısını ilk kez dinlediğimde sanki birisi kalbimi yerinden oynatmış, bu nasıl bir ses, nasıl bir şarkı Allah’ım diye mırıldanmıştım. Galiba bu tür şarkıların doğrudan kalbe vuran etkileri, yaşımızın ve içimizde esen gençlik rüzgarlarının sonucuydu.

İşte o günlerde Tanita Ticaram’ın henüz 19 yaşındayken yazıp söylediği ve melankolinin doruklarında dolaştığı ”Twist in My Sobriety” şarkısıyla biz de kalbe dolan başka iklimlere akıyorduk. Tanita kendisiyle yapılan bir röportajda “Şimdi o şarkıyı yazamazdım, çünkü öyle bir dilim yok. Sanırım o zamanlar bana ilham veren çevremdeki dünyaydı, gençlik döneminin hassasiyetleriydi” diyor.

Bu boğuk sesli şarkıcı, 1980’li yıllarda rüyalarımızı süsleyen en güzel şarkıları söyledi ve bizi hep yeni rüyalara taşıdı. İlk gençlik yıllarının rüzgarı zaman zaman yavaş esse de, sonrasında kendine yeni kanallar bularak yoluna devam etti. Ve biz de, 2016 yılında 46 yaşında çıkardığı “Closer to the People“da yer alan “The Way You Move” parçasında esen aşkın rüzgarıyla dans etmeye devam ettik. Tanita’nın kendi ifadesiyle “İnsanları harekete geçiren aşk hakkında bir şarkı. Her halükarda içiniz kıpır kıpır eder. Gerçekten masum bir şarkı.”

Hatıralar eşliğinde “Closer to the People” albümünü dinlemeye başlıyorum. İlk parça ‘Glass Love Train’ bir anda kalbimin ritim haritasını değiştiriyor. ‘Cool Waters’ ve ‘The Way You Move’ ardı ardına öylesine güçlü bir rüzgar estiriyor ki kan dolaşımımın olması gereken seviyenin üzerine çıktığını hissediyorum. Yetmezmiş gibi hemen ‘Closer to the People’ ile caz partisyonlarının arasında kendime müstesna bir yer ediniyorum. Ve hemen ardından ‘Gris Gris Tails’ giriyor devreye. ‘Don’t Turn Your Back on Me’ ile devamını getirip New Orleans civarlarında açıyoruz gözümüzü, ‘Food on My Table’ öyle bir his veriyor sanki insana.

Bugün Tanita Ticaram’la ‘80’li yıllara doğru nostaljik bir yolculuğa çıkarken müthiş bir ruh dinliği yaşıyorum, iyi ki bu kadar harika müzikler ve şarkıcılar var, yoksa dünya ne kadar tatsız-tuzsuz bir yer olurdu... Tanita’nın Twist in my Sobriety şarkısıyla iyi pazarlar...

/Tanrı’nın tüm çocuklarının, seyahat ayakkabılarına ihtiyacı vardır,
Problemlerini buradan başka yere taşımak için.
Tüm iyi insanlar iyi kitaplar okurlar
Artık vicdanın temiz
Konuştuğunu duyuyorum kızım
Artık vicdanın temiz.

Bu sabah alnımı silerken
her şeyi silip süpürüyorum
Çok iradeli olduğumu ve senin dediklerini
asla yapmayacağımı düşünmek hoşuma gidiyor seni asla duymayacağım
ve dediklerini yapmayacağım.

Bak gözlerim sanki hologram
Bak, aşkın ellerimden kırmızı kırmızı akıyor
Ellerimden asla, aklımı karıştırmaktan daha fazla bir şey olamayacağını biliyorsun
aklımı karıştırmaktan fazla./

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum