Gökçek görmesin bu yazıyı

Özhaseki’ye bir dokun, bin ah işit. Melih Gökçek’ten yana çok dertli.

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök’e konuşmasa haberimiz olmayacaktı.

Dedikodular doğru çıktı, eski başkan Gökçek’le aralarındaki soğukluk asılsız değilmiş.

İçini dökmese, söylentiler doğrulanmayacağı gibi, aralarının neden açıldığını da öğrenemeyecektik.

Bahsi Özhaseki açmış, “Biraz dertliyim, sizinle dertleşmek istiyorum” diye girmiş söze. Ve lafı direkt Gökçek’e getirmiş.

“Melih Bey Ankara’da uzun süre başkanlık yaptı. Hizmetleri var. Benim onunla bir meselem yok, ama derdim var” demiş, başlamış söylenmeye.

Fakat Özkök ne kaşıyor ne deşiyor, kanırtmaktan yana değil.

Yine de Özhaseki kırılan kolu yen içinde saklamamaya karar vermiş, bilinsin istiyor.

Dayanamayıp Gökçek’e telefonda sitem konusu dahi ettiğini yakınarak dillendiriyor:

“Ne söylesem üzerine alınıyor. Geçen gün telefon edip ‘Yahu Melih Bey kardeşim sen niye alınıyorsun? Ben kendimi anlatıyorum’ dedim...”

Peki Gökçek’i yerinden zıplatan, aşırı alınganlık göstermesine yol açan ne miymiş?

Tabii ki çocuklarının, akrabalarının belediyede görev alıp almayacağı kendisine sorulduğunda, Özhaseki’nin verdiği cevap...

“Benim çoluğum çocuğum, akrabam belediyenin önünden bile geçmez” demesi zoruna gidiyormuş.

Şöyle serzenişlerde bulunmasın da ne yapsın Özhaseki: “Ama bakıyorum o üzerine alınıyor. Ben 5 dönem belediye başkanlığı yaptım. Çoluğum çocuğum belediyeye girmedi. Zaten hepsinin kendine ait işleri var. Yani kendimi anlatıyorum...”

Kendisini anlattığını söylese de partidaşına dokunuyor, bozulmasına mani olamıyor.

Demek ki konu aşırı hassas, şaka kaldırır yanı yok.

‘Bana bir şey mi demek istiyor’ diye gocunmaktan asabını alıkoyamıyor Gökçek.

Ya bir de Star’dan Nuh Albayrak’a söyleseydi bunları Özhaseki!...Bırakın Gökçek’in homurdanarak sızlanmasını, kızılca kıyamet kopmaz mıydı?

Albayrak’ın salı günü çıkan “AK Parti de aynı akıbete mi ilerliyor” başlıklı yazısını görmesin bile. Hop oturup hop kalkar...

CHP’nin tek parti iktidarından bunalan halkın Menderes’le rahat nefes aldığını, ama sonra güç ve paranın DP’yi de şımartıp nasıl bozduğunu, nasıl tek adam rejiminin CHP’sine benzettiğini anlatıyor Albayrak.

Özal’ın ANAP’ına da aynı şey olmuş, yoldan çıkma ve yozlaşmadan kurtulamamış.

AK Parti aynı akıbete uğramasın diye uyardığı ANAP’laşma tehlikesinin belirtileri şunlar: Güç zehirlenmesiyle efelenmeye, kendilerini üstün görüp tepeden bakmaya, yakınlarını kayırmaya, partizan kadrolaşmaya başlamak...

İktidardaki kan kaybının nedeni buymuş, alternatifsizlik sayesinde istemeden, kerhen oy veriyormuş seçmen. Bu da iyi bir şey değilmiş. Eski sistemde olsa tek başına iktidarı kaybettirirmiş.

Sonra da, Erdoğan’ın partideki yıpranma ve metal yorgunluğunu bertaraf etme çabalarından söz ediyor.

Malum, Gökçek de o çabalar sırasında başkanlığı bırakmak zorunda kalmıştı.

Cumhur İttifakı Ankara büyükşehir adayı Özhaseki’nin dert ortağı seçimi de özenli yani, ekstra rahatsızlık vermekten kaçınmış.

Star gazetesinin yayın yönetmeni Nuh Albayrak yerine, Özkök’e dert yanıyor. O da büyütmeden, köpürtmeden yansıtıyor.

Aksi halde, sürtüşme nedenlerini iyice gözüne sokup hepten çıldırtmaz mıydı Gökçek’i?

YORUMLAR (67)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
67 Yorum