Edebiyat dergisi ‘yerli’ olabildi mi?

Geçen hafta Edebiyat dergisi gelenek ve tarihle bağ kurdu mu, diye sormuştum. Özellikle Nuri Pakdil’in teorik yazılarından, derginin asıl çıkış amacının İslâmî bir düşünceye tâbi olarak ‘yerli’ bir sanat/edebiyat tesis etmek ve medeniyetimizden kopuşa; ‘yabancılaşma’ya tepki göstermek olduğu anlaşılıyordu. Şurası da açıktı; ‘yerli’ bir sanat/edebiyat tesis etmek için, öz medeniyetimizin kaynaklarına; geleneğe, tarihe dönmek, kopan zincire bağlanmak gerekiyordu. Pakdil de bunu söylüyordu; meselâ diyordu ki; “Yüklenmemiz gereken görev çok açık ortada. Ulusal kaynaklarımızı, sanatımızı, edebiyatımızı bilmeliyiz. İyice öğrenmeliyiz. Kendi sanatımızı, kendi edebiyatımızı iyice okumadan evrensel yapıtlar veremeyiz.” Bununla da yetinmiyor, şiirde Fuzuli, Şeyh Gâlip, Mehmet Akif, Yahya Kemal, Sezai Karakoç, düşüncede ise Mevlana ve Muhyiddin-i Arabî’yi işaret ediyor; hatta Mevlana’nın Mesnevi’sini İslam devletinin destanı olarak görüyordu… Güzel, doğru!.. Yerli edebiyat, yerli düşünce, yerli aydın deyince, mecburen önce geleneğe, tarihe, öz kaynaklara döneceğiz. Başka ne yapabiliriz ki?.. Edebiyat dergisi de bunu istiyordu. Ama açık konuşmak gerek: Edebiyat dergisinde, bunlar hep teoride kalmıştır. Esas itibariyle, istisnalar bir yana, ‘İslâmcı’ şair, yazar ve aydınların çoğu, gelenek ve tarihten yeterince beslenememiştir; çünkü bu yolda uzun soluklu, derin, hatta yorucu çalışmalara, projelere talip olmamışlardır. Aynı eksiklik maalesef tarihe bakışımızda da vardır. Bu kesimin tarihe bakışı, popüler ve sansasyonel olmaktan öte geçememiş, ‘İslâmcı aydın’lar, Necip Fazıl ve Kadir Mısırlıoğlu’nun çizgisini ileriye taşıyamamış; aksine aynı ‘söylem’i tekrar edegelmişlerdir… Geçen haftaki Ulu Hakan, Kızıl Sultan tartışmaları da bunun en bariz delilidir. Geçmişteki çalışmaların bir faydadan âri olduğunu iddia etmiyorum. Zamanında, dönemin siyasî ve sosyal şartlarında, bu söylem, bu bakış zarurî olabilir ve bu söylemin ve eserlerin Müslüman kesimde bir tarih bilinci oluşturmaya katkısı da elbette olmuştur… Yani kimse bu cümlelerden, geçmişteki çabaları küçümsediğimiz, bunları faydasız gördüğümüz anlamını çıkarmasın!.. Aksine ortaya konan bu eserleri, bu dergileri okuyarak büyüdük ve bugün bu cümleleri, onlardan yola çıkarak kuruyoruz. Oradan geliyoruz, ama bugün artık o söylemin, o eserlerin yetmediğini, bize düşenin, gelenek ve tarihle daha sağlam, daha sağlıklı bağlar kurmak olduğunu söylüyoruz.

***

Bu parantezi kapatalım. Dönelim tekrar Edebiyat dergisine… Teoride etkileyici olan ‘yerlilik’ düşüncesinin, pratikte ortaya konduğu söylenebilir mi? Bence hayır!.. Bir kere en başta Edebiyat dergisinin dil karşısındaki tavrı, savunduğu ‘yerlilik’ anlayışına uymuyordu!.. Önce şunu hatırlayalım: Edebiyat dergisi, öz medeniyetimizden, öz düşüncemizden kopuşumuza şiddetle karşıydı ve bunu ‘yabancılaşma’ olarak görüyor; hatta bu nedenle 1923 sonrası devrimleri eleştiriyordu. Kısaca bizi İslâmî düşünceden koparan ‘iktidar’a karşıydı. Ama tuhaf biçimde karşı çıktığı ‘iktidarın/devrimin dili’ni benimsemişti! Oysa dil demek, düşünce demekti ve Edebiyat dergisi karşı çıktığı iktidarın/devrimin dilini kullanarak, dolaylı biçimde, ama farkında olmadan, kendisini o iktidarın düşünce dairesine hapsediyordu. Yeri gelmişken Roland Barthes’nin o çok beğendiğim cümlesini tekrar edeyim. Barthes, iktidar karşıtı Fransız yazar ve şairlerin, karşı çıktıkları iktidarın dilini kullanmalarını eleştirerek şöyle der: “Tuhaf, hem iktidara karşılar, hem de karşı çıktıkları iktidarın dilini kullanıyorlar.” Aynı cümleyi Edebiyat dergisi için de kurabiliriz!..

Bu iş burada bitmez! Belli ki devam edeceğiz. Ve kolay kurtulamazsınız! Soru: ‘Yerlilik’ konusunda Yahya Kemal ve Tanpınar’la kendimizi kıyaslayalım: Kim daha ‘yerli’?..

Bütün çabamız sağlıklı, sağlam bir ‘yerlilik’. Başaracağız!..

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum