Ağaç nasıl da güzel açılıyor!
Ağacı neden ağaç kelimesi ile ifade ediyoruz? Ağaç kelimesinin kökünü yokladığımızda ilkin ağ kökü ile karşılaşırız. Ağaç bir ağdır. Kökü, gövdesi, dalları ile açılan bir ağ halindedir. Ağ kelimesinde bağ anlamı olduğunu hatırlatalım. Birbirine bağlılıktan oluşan ağımızın yani ağacımızın bir özelliği de açılan bir yapıya, açılan bir görünüme sahip olmasıdır. Ağaç derken aslında uzatılan bir a sesi ile açmak fiilini ifade etmiş oluyoruz.
Ağaç kelimesinin kökündeki ağ sesinde hangi anlamlar bulunmaktadır, bu sorunun peşine düşelim şimdi. Bunun için Yaşar Çağbayır’ın sözlüğüne bakmayı tercih edelim. Neden? Zira Türkçede sözlükler içerisinde kelimelerimizi hangi anlamlarda kullandığımızı en zengin şekilde göreceğimiz sözlük Çağbayır’ın Ötüken Türkçe Sözlük ismiyle de bilinen Orhun Yazıtlarından Günümüze Türkiye Türkçesinin Söz Varlığı isimli sözlüğüdür.
Ağlama, inleme kelimeleri ağ kökünden geliyor. Ağlarken sesimiz ağzın açıldığı yumuşak g denilen, benim boğuk ge dediğim bitmeyen bir şekilde ğğğ ve a seslerinin karışık çıkarılması ile gerçekleşirken inleme ise daha içerden bitmeyen bir nnn sesi ile gerçekleştirilir. Ağıt kelimesi de ağlamanın ağdan gelmesi gibi ağ kökünden türetilmiş bir kelimedir.
Beyaz anlamına gelen ak kelimesinin ağ/ağarmak/ağmak şeklinde kullanışlarında da bir beyazlık anlamı bulunmaktadır. Ağ ile akın farkını ifade etmeye çalışacak olursak; ak ağın daha somutluk kazanmış hali iken renk anlamı ifade eden ağ ise daha oluşum halindeki bir beyazlığın dile getirilmesidir.
Farsçadan dilimize girmiş olan merdivene Türkçede ağıngaç diyormuşuz.
Ağrı kelimesi da ağ kökünden gelen kelimelerimizden. Kelimeyi düşündüğümüzde ağrı kelimesinde sinir sistemindeki ağı fark etmemek imkansızlaşıyor. Ağır kelimesi de ağ kökünden gelen kelimelerimizden. Bir nesneyi ağırlaştıranın onu oluşturan unsurların aralarındaki ağdan kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Yine ilginç bir kelimemiz; ağız da ağ kökünden gelen kelimelerimizden. Ağzımızın ağsı bir yapısı olmasından dolayı ağız kelimesini kullanıyoruz. Ağız kelimesindeki ze sesi ise ağzın iki taraflı olduğunu ifade ediyor. İkiz kelimesindeki ze sesi gibi düşünebilirsiniz ağızdaki ze sesinin fonksiyonunu.
Ağış kelimesinde ise yükselmek anlamı var. Ağmak fiili hem yükselmek hem de aşağı inmek anlamında da kullanılıyor dilimizde. Aslında kelimedeki anlam ne yükselmek ne de aşağı inmek. Yukarıya veya aşağıya doğru hareket etmek anlamına geliyor. Mesela süt üstünde toplanan kaymağa ağantı deniliyormuş. Ağabey kelimesinde aile bağı içinde bir ağırlığı olduğunu ağabeyin ağasının ağ’ı bunu ifade edebilir.
Ağınmak kelimesini ise kaşınmak anlamında da kullanıyoruz, yükselmek anlamında da, açlıktan ölmek anlamında da kullanıyoruz. Ağu ve ağı kelimeleri ise zehir anlamına geliyor.
Ayaklarımızın parmak ile bilek arasındaki kısmına ağım, dilsiz, yaşlı ve ihtiyarlara ise ağız deniliyor. Şimdilerde kullanan kalmış mıdır, bilmiyorum ağlançı diye bir kelimemiz varmış mesela çabuk ağlayan anlamında kullanırmışız..
Ağ sesi ile başlayan ama Türkçe olmayan, dilimize başka dillerden gelen kelimelerimiz de var. Ağda mesela Arapçadan geliyor. Yine hata, yanlış anlamında kullandığımız Arapçadan aldığımız galat kelimesinin çoğulunu ağlat olarak kullanıyoruz. Beyazı siyahından daha çok olan sakala ağsem diyoruz, lakin Türkçedeki beyaz anlamına gelen seslerle yani ağ ile başlayan bu kelime Türkçe değil Arapça. Ay isimlerimizden ağustos Latince Augustus’un isminden geliyor.
Ağacın ağlarından çıkmak hemen kolay olamayacak. Haftaya devam edelim ağacın ağına...