Bir garip Gemuhluoğlu

Döne döne Fethi Gemuhluoğlu’nu düşünüyorum, anlamaya çalışıyorum. ‘Bugünün Türkiyesi’nde onun anlattıklarına her şeyden daha çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Gemuhluoğlu, insanların kalplerini birbirine açan bir dost. Ülkesinin kaderini kendi kaderiyle buluşturan bir insan.

Onu yazmak hem dostluğu, hem Türkiye’yi yazmak anlamına geliyor.

17-10/08/sablon-kopya-1507418147.jpg

***

Hiç görmedim onu ve fakat onunla birlikte, onun yolculuğuyla birlikte dünya kadar güzel insan tanıdım, dünya kadar güzel insanla yolculuğa devam ediyorum.

Fethi Gemuhluoğlu’nu okuduktan, tanıdıktan sonra bir şekilde yolunuz kesişmişse, yan yana düşmüşseniz okumamış, tanımamış gibi yapamıyorsunuz. Fethi Bey dolayısıyla insanlar birbiriyle tanışıyor, dost oluyor evet. Mesela vapurla İstanbul’da seyahat ederken birinin elinde Fethi Bey’le ilgili bir kitap görüyorsunuz, ‘Dostluk Üzerine’ kitabını görüyorsunuz. Tebessüm ederek yanına yaklaşıp “Aaa, sen de mi Fethi Bey okuyorsun, sen de mi Fethi Bey’le tanışıyorsun” diyorsunuz. Acayip havalı bir şey. Sadece Fethi Bey’i konuşmak, onunla yan yana yürümek havalı bir şey değil, Fethi Bey’i okuyan birisiyle tanışmak da insanı ayrıcalıklı yapıyor.

***

Gemuhluoğlu aşk adamı.

Aşk da bir nasiptir, tıpkı dostluk gibi.

Aşk, iman gibidir aynı zamanda.

Aşk, dostluk, iman... Kalbe düşen hassasiyet. Ne kadar tarifi yapılırsa yapısın aşkın da dostluğun da imanın da, yapılan her tarif aslında, özünde mutlaka bir eksikliği barındırır. İçimize düşürüyor Allah aşkı, dostluğu, imanı...

Fethi Bey dostluk ve iman uğruna aşkla yürüyor. Varsa onun insanlara bir daveti bu, dostluktan başka bir şey değil.

Fethi Bey kendi kaderiyle ülkesinin kaderini birbirinden ayırmaz. O kadar yazar çizer, kanaat önderi var Türkiye’de. Bir dolu siyasetçi, meşhur insanlar, şöhretliler var. “Ha Türkiye ha Kanada” diye konuşabiliyorlar ama. “İşler yolunda giderse devam ederim burada kalmaya, ticaret yapmaya, ama işler yolunda gitmezse soluğu İngiltere’de alırım” diyebiliyor insanlar, bilinçaltında böyle bir şey olabiliyor insanların.

“Şartlar ne olursa olsun burası benim ülkemdir, burada yaşarım, dünyaya buradan bakarım” diyen adam Gemuhluoğlu. Gariplere sığınak olmuş bir ülkedir Türkiye, ona göre. Gemuhluoğlu’nun Türkiye’si sığınaktır gariplere. Kıymeti, güzelliği oradan gelir.

İnsan bir kalp taşır. Tek bir kalbi vardır insanın. O kalple sever sevdiği her şeyi... Türkiye’yi de dostumuzu da annemizi de yolu da yoldaşı da tek kalple severiz, birbirinden ayırmayız. Gemuhluoğlu bize biraz da bunları öğreten insandır.

Evet yola düşüren bir dost, Gemuhluoğlu. Yola düşürmüş insanları, güzel Türkçe ile düşürmüş yola. Dilini Yunus Emre’yle bulmuş, Yunus’un yolundan yürümüş.

***

İtiraf ederim: “Aman bir kalbiniz var, ona dikkat edin.” diyen bir dostu yazmak çok tatlı. Dostluğu, Türkçeyi, Allah’ı sevdiren birini yazmak çok güzel.

Türkiye’yi, garipleri, dostluğu birbirinden ayırmıyor. Bunları ahretten ayrı görmüyor. Böyle bir insan için dua edilir, yola düşülür.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum