Büyük bir kayıp

Galatasaray, yaptırım nedeniyle 20 isim bildirebilmişti UEFA’ya. Sakatlıklar ve cezalar peş peşe gelince dün sahaya çıkabilecek sayı 14’e iniverdi, talihin cilvesi olsa gerek, ‘yıldızlar’ topluluğu Galatasaray’ın kulübesinde 4 genç isme de yer açılmış oldu. A Takımla maç yüzü görmemiş, antrenmana çıkmamış U19 kadrosunun gençleri Şampiyonlar Ligi maçı gördü. Kadrodaki bu alternatif darlığı Fatih Terim’in ilk 11 içinde yer değiştirme ve sistem değişikliklerine itti.

PSG ve Real Madrid maçlarında savunmayı 5’leyen, önce gol yememe düşüncesi içinde olan Sarı- Kırmızılılar dün 4-3-3 dizilişi ile önemli bir strateji değişikliğine gittiğini gösterdi. Gerçekten de hücuma yönelik bu anlayış fark yarattı. Galatasaray özellikle ilk 25 dakika 3. bölgede çok etkili oldu ve Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk golünü de buldu. Adem Büyük’ün goldeki vuruşu usta işiydi ama organize atak da bir o kadar güzeldi. Bu 25 dakikadaki farklı Galatasaray’da seyircinin itici gücü de önemliydi, seyirci sezonun en coşkulu tribünlerinden birini oluşturmuştu.

İlk yarının son 20 dakikasında ise yorulan Galatasaray orta sahasının çözülmesi ile ortaya çıkan Brugge baskısını izledik. Galatasaray’ın oyun disiplininden kopmaması ve Muslera faktörü bu baskının gole ulaşmasını engelledi. Bu bölümde Brugge oyun planı, en zayıf halka olarak gördükleri Nagatomo’nun savunduğu sol kanadı çökertmek üzerine kuruluydu. Bu plan gelen olarak başarılı oldu, Japon bek Rits ve Bonaventure’nin baskısı karşısında yetersiz kaldı ama Belçika takımının tecrübe eksikliği Galatasaray’ın şansı oldu.
Kulübede hamle sporcusu sıkıntısı olan Galatasaray için en zor kısım ikinci yarıydı. Terim ilk değişikliği bu yüzden 80. dakikada yaptı. Buna karşın yaş ortalaması yüksek Galatasaray takımı oyun planından kopmadan oynamaya devam etti, çok az pozisyon verdi. İkinci yarının hemen başında Bonaventure’nin şutunda kalesinde yine devleşen bir Muslera vardı. Bazen de Belçika forvetinin beceriksizliği imdada yetişti. Buna karşılık Galatasaray’ın Ömer’le geliştirdiği, Adem’le gole çok yaklaştığı anlar da vardı. Muslera, Adem, Ömer, Lemina ve Donk dünkü maçta öne çıkan isimlerdi. Belhanda ve Feghouli kendi çizgilerinde ilerleme gösteren isimlerdi.

Her şeye rağmen, 90+2. dakikada kademede yapılan basit bir hatanın ardından gelen Diatta’nın golü, verilen tüm emekleri boşa çıkarttı. Galatasaray, kendi açısından sezonun en iyi futbollarından birini oynadığı gecede ilk golünü attı ancak, ilk galibiyetini son nefeste kaçırdı.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum