‘Bozkurt' Kemal’in köprüleri…

Garip ve şaşırtıcı tuzaklar kuruluyor… Olmadık yerlere pusular atılıyor. Gerek CHP içinde, gerekse 6’lı masada ve gerekse anketler üzerinden kurulan tuzakları hepimiz görüyoruz.

Kemal Kılıçdaroğlu da herkesten iyi görüyor bence. Yıllarca birbirinden koparılan insanları yeniden birbirine bağlayacak köprüler kurarak bu tuzakların üstünden aşıyor.

Her kesimden insan da mutlulukla bu köprülerden yürüyor. Her yerde aynı sevgiyle karşılanıyor; Twitter Amca da oluyor, Bay Kemal de oluyor, Bozkurt Kemal de…

Onu sevgiyle selamlayan bütün bu insanların mesajı net: “Siyaseten ya da inanç ya da etnik kimlik üzerinden bizi artık bölemezsiniz… Biz değişim istiyoruz… Biz demokrasi istiyoruz, biz helalleşmek istiyoruz, biz toplumsal barış istiyoruz.”

Toplumun büyük çoğunluğu bunu istiyor ama bu ülkenin “derin” vesayet odakları var. Devletin içinde ve dışında işbirlikçileri olan odaklar bunlar.

Bu vesayet odaklarının tek derdi kendi iktidarlarını devam ettirmek… Bu dönem kapanırken de hep olduğu gibi “derinler” de iş birliği yapabilecekleri yeni müttefikler ve “liderler” arıyorlar.

Bu çarkın parçası olanların, hem parti içinden, hem 6’lı masa içinden, hem de anket sonuçları üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir kalkışma içine girmelerini izliyoruz.

Elbette hem parti içinde hem de 6’lı masa içinde bu kalkışmanın farkında olanlar, tercihlerini demokrasiden yana yapanlar çoğunlukta… Zaten bu en büyük şanslarımızdan biri.

Kılıçdaroğlu’na, onun temsil ettiği demokrasiye ve birlikteliğe karşı kalkışmada iki bacak üzerinden yürümek isteyenler var.

Birincisi, artık aşılmakta olduğunu gördüğümüz Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olması…

Alevilik, bu bildik, devlete kök salmış “derin” vesayet anlayışının, her seferinde zamanı geldiğinde raftan indirdiği elverişli vasıtalardan bir tanesi.

Ama Kemal Kılıçdaroğlu, “Alevi” değil “Sunni” bir lider olsa da kendini hedefe koyan anlayış değişmeyecekti.

Çünkü asıl mesele Kemal Kılıçdaroğlu’nun demokrasiyi istemesi… Toplumda, tüm bu tartışmalara, kurnazlıklara rağmen artan bir şekilde kabul görmesi ve popülaritesinin sürekli yükseliyor olması…

Kemal Kılıçdaroğlu aday olsa seçilemezmiş…O zaman neden hedefte sadece Kemal Kılıçdaroğlu var?

İyi Parti sokakta Mansur Yavaş’ı duyuyormuş… Kazanacak aday isteniyormuş…

İyi Parti’ye hatırlatmakta fayda var: Bu seçimde HDP kilit partidir, CHP’nin yokluğu ise hiçliktir. Kazanacak aday işte bu denklemden çıkacak.

Zaten bu nedenle de ikinci bacak HDP oluyor. HDP derken “Kürt” kimliği üzerinden başlatılan tartışmayı söylüyorum.

Hep “Kürt sorunu yoktur, biz kardeşiz” deniyor. Madem kardeşiz ve hep birlikte bu ağır hasarlı dönemi kapatmak istiyoruz, neden “ben aynı masada olurum, olmam” tartışmalarıyla kardeşlikten vazgeçmek istiyoruz?

Bölen kim?

Taban, Alevi Cumhurbaşkanı istemiyor, taban Kürt oylarını istemiyor… Peki taban, tam da yeni bir Susurluk dönemi yeniden hayatımıza girmişken, Susurluk sanığı olan ve hüküm de giymiş birisiyle görüşülmesini istiyor mu?

Taban, Susurluk devam etsin mi istiyor?

“İncitmek istemem” denilen Kürt vatandaşlarımız, Susurluk’u hatırlatan, mesaj dolu bu ziyaretten incinmez mi?

Toplumun yavaş ta olsa demokrasiyi keşfettiği günlerde, 6’lı masada olsun olmasın muhalefet partileri, “rejime mi muhalif” yoksa “rejimin muhalefeti mi” olacaklar? Buna karar vermeliler…

Bu rejimi sürdürmek ve bu rejim içinde muhalifcilik oynamak istiyorlarsa açıkça söylemeliler.

Madem bu seçimin varlık yokluk seçimi olduğunu kavramayanlar var, o zaman Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda her aday yarışsın. Gerçek anket sonuçlarını ilk turda alalım.

Sonrasında varlığı kilit olan HDP, yokluğu hiçlik olan CHP ve demokrasiden yana olan 6’lı masa ortakları, ikinci tur adayını güle oynaya gerçek bir kardeşlik hukukuna uygun belirlerler.

Kimin kaç bakanlık alacağı, boş laflar üzerine değil, ilk tur sonuçlarına göre kendiliğinden çözüm bulur.

Bir yokluk ya da varlık seçimine gidiyoruz.

Umudumuz o ki; ülke insanı çektiği ortak acılardan sonra “öteki” olanda kendini gördü. Bütün tuzaklara rağmen birleşiyorlar, birleşiyoruz.

Demokrasiden yana olanlar bu seçimi alacak… Demokrasiden yana olmayanlar/olamayanlar ise siyasi iktidar ile birlikte kaybolacaklar…

YORUMLAR (28)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
28 Yorum