Buyur buradan yak: Sigara mı, kovid mi ?

"50 bin kişi öldü.”

Bu gerçeğin farkında mıyız?

Farkındaysak, tarihimizin en yığınsal virüs ölümlerine omuz mu silkiyoruz ya da kromozomlarımıza kadar dehşetten titriyor muyuz ?

Ölümler hala devam ediyor ve ölenlerin büyük çoğunluğu aşısı olmayanlar.

Aşı olmamak bir tercih meselesi” diyebiliriz...

Ama bu bireysel tercih, diğer insanların yaşamlarını derinden ilgilendiriyor, yaşamları ölümle tehdit ediyor..

Hepimizin hayatı söz konusu...

Öncelikle Covid-19, aşısız vücutlarla karşılaştıkça güçleniyor, yeni mutasyonlar ile de tazeleniyor. Hatta en son Mu adlı bir varyant daha çıktı.

Aşı olmamanın sağlık sorunu dışında toplumsal daha doğrusu hukuksal bir boyutu var.

Tıpkı sigarada olduğu gibi.

Sigara içme kadar içmeme özgürlüğü” de var değil mi?

Sigara içenler, içme özgürlüğünü kullanırken, sadece kendilerine değil, kapalı ortamlarda başkalarına da zarar veriyor.

Oysa hiç kimse, kendisinden kaynaklanmayan bir zarara katlanmak zorunda değil.

Bu nedenle kamusal kapalı alanlarda sigara için yasa ve yasak var ama aşı ile ilgili yasal bir düzenleme yok.

İlginç değil mi?

Her türlü kamusal kapalı alanlarda sigara içme yasak ama aşısız olanların kapalı alanlara girmesi yasak değil.

Covid-19 için sadece bir genelge ile kısmi bir düzenleme yapıldı, sayılan bazı kamusal kapalı alanlara girişte PCR testi zorunluluğu aranıyor.

Ama sigara içme özgürlüğü karşında içmeme özgürlüğünü kullananların korunduğu gibi aşı olanların yaşam güvencesini katı bir şekilde koruyan yasal düzenleme yapılmıyor.

Sigara örneğinin, covid-19 ölümleri gerçeği yanında çok hafif kaldığının farkındayım ama aşı karşıtlığı karşısında kapalı alan yasaklama zorunluluğunun ne derece hayati olduğunun anlaşılması çabasındayım.

Sigara içme yasaklarında, bireysel özgürlükten vazgeçebildiğimize göre, ölümcül covid-19 virüsünde de aşı üzerinden bireysel özgürlük çıkışlarına artık son vermek gerekir.

Sigarada olduğu gibi tüm kamusal kapalı alanlar yerine sınırlı alanlar için test zorunluluğu getirmenin, üstelik yasa yerine genelge ile yapmanın gerekçesi nedir?

Sigara içmede kural net ve kesin; her türlü kapalı alanda sigara içilmez.

İçişleri Bakanlığı aşı genelgesi ise bir o kadar belirsiz; konser, sinema, tiyatro ‘gibi’ toplu alanlar...

Yoksa sigara, Kovid'den daha fazla mı zararlı?

Ya da yığınsal ölümlere aldırmadan siyasal hesaplar mı öne çıkıyor?

Lebalep kongre yasak değil ama kongre salonunda sigara içmek yasak örneğin.

İnsan mağarada yaşamıyor, dağ başında yaşamıyor.

Mağarada ya da dağ başında tek başına yaşayan birinin, yaşamının toplumsal ve hukuksal bir yanı yok..

Topluca nefes alınıp verilen mekanlarda yaşıyoruz.

Topluca yaşamın da çatışmalara neden olmamak adına düzenlemelere ihtiyacı bulunuyor.

Bu düzenlemeler ilk önce insanların dilediğince serbest hareket etme hakkı kapsamında karşımıza çıkıyor. Tabii ki bireysel özgürlük, temel hak ve özgürlüklerimiz esas...

Ama...

Toplumun tüm bireyleri için olan düzenlemede özgürlük ve hakların çatışmaması, bir kurala bağlanması gerekiyor.

Özgürlük anlayışının en güzel tarifi, 1789 İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirisinde geçer; “hürriyet, başkasına zarar vermeyen her şeyi yapabilmektir; bundan ötürü her insan için tabii hakları kullanmasının sınırı, toplumun diğer üyelerinin de aynı haklardan faydalanabilmesini sağlayan sınırdır.”

Anayasa’nın 13. Maddesi çok açıktır; hak ve özgürlükler gene Anayasa’da gösterilen sebeplere bağlı olarak kanunla sınırlanabilir. Kişinin en temel hakkı olan yaşam hakkının korunması, Anayasa’da bireysel özgürlükleri sınırlama için gösterilen bir sebeptir.

Hatta AİHM, kapalı alanları aşı olmayanlara engellemeyi bırakın, en son Fransa Kararında kabul edildiği gibi covid-19 aşı zorunluluğunun “demokratik toplum için gerekli olduğuna” karar verdi.

Devletin, kendi sınırları içerisinde yaşayanların sağlık ve yaşamlarını koruma hususunda pozitif bir yükümlülüğü vardır.

Bu yükümlülük bir an evvel yasal bir düzenlemeyi zorunlu kılıyor.

Nasıl kapalı alanda sigara içme yasağı yasal düzenleme ile sağlanmış ise gene her türlü kamusal kapalı alanların aşısız olanlara yasaklanması kesin kuralları olan yasal düzenleme ile sağlanabilir.

Ya da Anayasa’ya da uygun olduğu üzere aşı zorunluluğunu getiren bir yasa yapılabilir.

Aşı olmayabilirsiniz ama aşı olmadan topluca bir arada olan yaşantıya katılamazsınız. Aşı olmama bir özgürlük olduğu gibi aşı olmayanın vermesi muhtemel zarara karşı aşı olanları korumak da temel bir hak, yaşamsal güvencedir...

Aşı olmayanların tercihlerine karışamayız ama aşı olanları korumak da temel görevimiz.

Hele 50 bin kişi ölmüş ve insanlarımız ölmeye de devam ediyor ise...

Ölüm sıradanlaştırmak, ölmek için sıraya girmekten farksız çünkü...

YORUMLAR (45)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
45 Yorum