Faizcileri coşturan faiz düşmanları

Veriler 2005 yılından başlıyor. 680 milyar lira ülke gelirine karşılık 134 milyar lira kredi kullanılıyor. Yani kredi kullanım oranı ekonominin yaklaşık yüzde 20’sine gelmiş.

Önceki verilerden biliyorum: 2002 yılında kredi kullanım oranı yüzde 13’lerdeydi. O nedenle 2001 krizinde faizler yüzde 3000-5000’lere çıktığında bile ekonomi bu kadar sert etkilenmemişti.

Ve bugün.

6 trilyon lira kredi kullanımına karşılık yaklaşık 10 trilyon lira ülke geliri var. Kısaca kredi kullanım oranımız artık yüzde 60’lara gelmiş durumda.

Bakın burada kredideki nominal artıştan bahsetmiyorum. Ülke gelirine oranla kredi gelişmesini veriyorum: Bir bakıma KREDİ BAĞIMLILIĞI ORANINI vermiş oluyoruz.

AK Parti Türkiye’nin kredi bağımlılık oranını yüzde 13’lerden yüzde 60’lara çıkartarak bildiğimiz yakın tarihte en yüksek seviyeye yükseltmiştir.

Peki, AK Parti ne diyor: Faiz düşmanıyım diyor. O zaman neden kredi bağımlılık oranını hiç görmediğimiz kadar yükselmiştir?

***

AK Parti’nin ekonomi paketlerini hatırlayın: Esnafa kredi, KOBİ’ye kredi, konuta kredi vs vs... Dikkat ederseniz AK Parti’nin ekonomi paketlerinin nerede ise tamamı KREDİ-FAİZ üzerinedir.

Kargadan başka kuş, kredi-faizden başka çözüm bilmeyen bir partinin faiz düşmanlığı sizce ne olabilir?

Bu arada bu meseleyi bugün yazmıyorum... Bu konuyu 12-13 yıldır dile getiriyorum. Ama bugünlerde önemi daha farklı: Çünkü faiz üzerinden bir servet transferi yapılıyor ve vatandaşa tam tersi şeyler söyleniyor.

***

Dün borsaya bakıyorum: Yazıyı yazdığım sıralarda borsa endeksi yüzde 2,2 artılarda iken banka endeksi yüzde 3,5 yukarıdaydı.

NOT: Sahi dün sorduğum soruyu tekrar edeyim: Banka endeksini 2000’lerden 5000’lerin üzerine çıkartan ama şimdilerde 4000’lerde seyreden bu hareketi yapanlar neden hapiste? Borsada alım yapmak suç mu?

***

Tekrar konumuza dönelim.

Dün sorduk... yüksek faize karşı çıkanlar neden negatif büyük faizde çok ama çok büyük zarar eden tasarruf sahiplerini sahiplenmiyorlar?

Hem bütün çözümleriniz kredi-faiz üzerine olacak, hem de tasarruf ederek kredi verdirecek imkan sağlayan tasarruf sahipleri cezalandırılacak.

Ve bunu da İş Dünyası örgütlerinde alkışlatacaksınız... Bu mudur adalet? Bu mudur hakkaniyet?

Ya kredi-faiz sistemini keseceksiniz; ya da herkesin hakkını gözeteceksiniz. (Bu arada kredi faiz sistemi katılım bankalarında da aynı şekildedir. Kimse kimseyi kandırmasın.)

***

Başkanlık referandumu öncesi, yani fiili Başkanlığın başladığı 2017 öncesi iki faiz rakamı vereyim:

1-Banka karları yıllık 37 milyar liraydı; şimdi sadece 9 ayda 286 milyar lira

2- Bütçeden faize ödenen para 50 milyar liraydı, şimdi 330 milyar lira... Gelecek yıl ise 566 milyar liraya çıkacak.

Sorumuzu tekrar sorarak bitirelim: Sahi kim faize karşıymış? Faizcilerin bayram ettirildiği Ülkede faize karşıyım söylemini nereye koymalıyız?

screenshot-6.jpg

YORUMLAR (26)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
26 Yorum