Fakirlik Modeli...
Ekim ayı dış ticaret rakamları açıklandı. Geçen yılın aralık ayında Üretim-Yatırım-İstihdam-İhracat odaklı olarak açıklanan ekonomi modelinin iflas ettiği artık su götürmez.
Ekim ayında ihracat sadece ve sadece %3,0 artarken ithalat %31,4 artış gösterdi. Hemen ve derhal diyeceksiniz ki, efendim bu ithalat artışı enerji faturasından geliyor.
Ben size ekonomik aktivite dışı olarak altın ve enerji hariç dış dengeyi de vereyim: Ekim ayında altın ve enerji hariç ithalat %12,2 artarken ihracat sadece %0,4 arttı.
Son 12 ayda ithalat %37,6 artarken ihracat sadece %17,6 artış gösterdi. Altın ve enerji hariç ithalat artışı %18,7 ve ihracat artışı %14,3.
Neresinden bakarsanız bakın dış açık azalmadı, tersine yeni modelle daha da artıyor.
Geçen yıl ekim ayında 12 aylık dış açık -43,5 milyar dolardı. Şimdi bu dış açık -103,1 milyar dolara çıktı.
Altın ve enerji hariç tutulduğunda da dış açık -7,2 milyar dolardan -17,2 milyar dolara yükseldi.
Geçen yıl ödemeler dengesi cari hesabı Ocak-Eylül döneminde -6,1 milyar dolar açık vermişti. Bu yıl ise cari işlemler açığı -38,0 milyar dolar.
Düzelmeyi bırakın, dış açık ve yıkım artarak devam ediyor.
***
Yeni modele geçiyoruz dediklerinde şunu söylediler: “Finansal rakamlar uğruna reel sektörü görmezden gelmeyiz; bizim için aslolan reel sektördür.” Şimdi ekonomi hakkında öncelikleri nedir diye soracak olursanız söyleyeyim: “Enflasyon ve kur”
Bunu biz söylediğimizde “hain” oluyoruz ama onlar dönüp bu aynı noktaya geldiklerinde “kahraman” oluyorlar.
Nitekim reel kesim güven endeksi olsun, İSO-PMI endeksi olsun, sanayi üretim endeksi olsun tüm reel sektör göstergeleri ekonomide durgunluğun başladığını gösteriyor.
Yakında bırakın istihdam artışının durmasını, işsizlik artışını sıkça konuşacağız. Belki de milyonları aşacak kişiler de işini kaybedip işsizlik saflarına katılacaklar.
***
İyi ama bu sürede ne oldu? Yani yeni model ile ne yapıldı?
a- MB faizi 19,0’dan 9,0’a 10 puan indirildi ve enflasyon %20’den %120’lere yükseldi (gerçek enflasyon bu seviyelerde).10 puanlık faiz indirimi için 100 puanlık enflasyon artışı yaşadık.
b- Dolar/TL kuru 8,0 liradan 18,0 liranın üzerine yükseldi. İthalat ve ona bağlı olarak yurtiçi ürün fiyatları hızla arttı. Akaryakıt fiyatları 7 liralardan 27 liralara yükseldi.
c- Dış açık rekor üstüne rekor kırıyor.
d-TL’nin tasarruf getirisi karşısında kuru fasulye bile 10 kat daha fazla kazandırdı. TL’den kaçış artarken milli paramız bile ABD dolarına endekslendi.
İyi ama kim kazandı, kim kaybetti?
Cevap basit: Zenginler kazandı, fakirler kaybetti. Yeni, model tam da buydu. Kimse Üretim-Yatırım-İstihdam-İhracat laflarına bakarak modelin bu olduğunu sanmasın. Fakirlerden zenginlere kaynak transferi modeli başarıya ulaştı.
Ücretlilerin GSYH’dan aldığı pay 10 puan düşerek yoksulluk kader oldu. 20 milyon insan yardıma muhtaç hale getirildi. Ortalama ücret bile açlık sınırına geldi. Sadece açlık için çalışmak durumunda kaldık.
Model tam da bunu başardı. Üretim, yatırım, İstihdam, İhracat süslemesi ile ülkemize fakirlik getirildi.
Rakamlar gerçeğin bu olduğunu gösteriyor. Ne üretim artışı, ne ihracat artışı ne de cari açık azalışı olmadı. Olan tek gerçek fakirlik artışıdır.
İşte buna Türkiye Modeli diyoruz.
Ve Türkiye Yüzyılını da böyle kuracağız: Fakirlik ve yıkım üzerine...