Koalisyon da kurulmasın hükümet de

Ben siyasi analiz yapmayacağım

Benim işim ekonomi

07 Haziran seçim sonuçlarında Türk Halkı hiçbir partiye tek başına iktidara taşıyacak oy vermedi. Seçim sürecinde yapılan ekonomi vaatlerine baktığımda çok iyi yaptı.

Açıkçası ben bir tane ülke yararına ekonomik vaat duymadım.

Bütün partiler başta emekli ve memur vaatleri ile oy toplamak peşinde koştu. Bir de komedi gibi asgari ücret vaadi vardı.

Mevcut partiler Türkiye'nin sorununu maalesef kavrayabilmiş değiller. Parti beğenmediğimi söylemiyorum... Mevcut partiler Türkiye'yi yönetmeye hazır değiller.

Bu çok net

Biraz daha açıklayayım. Komşumuz Yunanistan 80'lerde şimdiki Avrupa Birliği'nin temelinin atıldığı AET'ye girerek üretim süreçlerini kaybetti ve bugün büyük bir ekonomik kriz içine girdi.

Alacaklılar ile varılan yeni anlaşmaya göre emeklilik sistemlerini düzenlediler. Artık emekli olmak için 65 yaşını bekleyecekler. Yok, erken emekli olmak isteyenler ise en az 40 yıl çalışacak.

Oysa bizim siyasi partiler ÇALIŞTIRMAMAK üzerine ekonomik program vaat ediyorlar. Kimse çalışmasın, herkes ya emekli olsun ya da memur.

Aklınız nerde bilmiyorum ama Türkiye felaket bir batağa doğru gidiyor.

Nisan 2015'e göre Türkiye'de;

20 milyon 240 bin kayıtlı çalışan var

11 milyon 107 bin kişi de emekli

Nüfusumuz 77 milyon 324

Doğurganlık oranı 2000 yılında 2,53 iken 2014 yılında 1,97'ye düşmüş. Yaş ortalaması yine 2000 yılında 25,8 iken 2014 yılında 30,8 olmuş. Nüfus artış hızı 14,3 den 10,9'a gerilemiş.

Veriler çok net açık diyor ki: Ey Türkiye şimdi gençsin ama yaşlanmaya başladın bile.

Genç yaştayız ama çalışanlarımızın yüzde 54'ü kadar emeklimiz var.

Bu bir felaket.

Büyük felaket.

Ama partilerimiz seçime giderken bu felaketi daha da artırmak için anlaştılar. Hepsi çalışanları nasıl daha erken emekli ederiz düşüncesine kapıldılar.

Adeta bir siyasi rüşvet çıkmazı yaşıyoruz

Kundaktaki bebeklerimizin geleceğini çalmaya göz koydular. Çocuklarımıza karanlık bir gelecek için anlaştılar.

Bir başka mesele de memur vaatleri.

10 yıl önce 2,2 milyon olan memur sayısı bugün 3,2 milyona çıktı.

Memur sayısının bu kadar artmasını gerektirecek nüfus ve ekonomik ihtiyaç nerede oluştu? Bilen varsa bana da anlatsın.

Eğitim kadrosu artırıldı mı diyeceksiniz. Kamuya çok öğretmen alındı

Sayı arttı da kalite mi arttı?

Eğitimin ekonomiye verdiği verimlilik artışını ölçüyor musunuz? Yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 3,5'dan yüzde 3,0'e düştü. Orta ve orta üstü teknolojik ürünlerin payı yüzde 34'lerden yüzde 30'un altına indi.

Zaten temel sorunu istihdam özetliyor. Eskiden 4 liralık büyüme karşısında 1 istihdam oluşurdu. Şimdi 1 liralık büyümeye 1 istihdam oluşturuyor.

Anlamı şu: Kalifiye üretim ve kalifiye elemana ihtiyaç yok. Artık garson gibi aşçı gibi sermaye gerektirmeyen hamallık işler revaçta. İstihdam için mühendis hiç gerek yok.

Okullarda boşuna eğitim yatırımı yapıp paraları savurmayalım bari. Matematik-fizik-kimya derslerine ülkemizde ihtiyaç kalmadı. Mühendis yerine garson yetiştirmek daha büyük ihtiyaç haline geldi.

Bir de asgari ücreti artıracağız vaadi vermezler mi?

Hangi katma değer artışı ile o ücretleri vaat ediyorsunuz?

Çalışmayı, üretmeyi verimliliği nasıl artıracaksınız?

1980'li yıllarda ANAP hükümeti döneminde 100 liralık gelirin sadece 14,7 lirası vergi olarak alınıyordu. O verginin de yüzde 46'sı üretimi ve refahı artırıcı yol-su-elektrik gibi kamu yatırımlarına gidiyordu.

Şimdi durum ne?

2014 yılında GSYH 1 trilyon 750 milyar TL

2014 yılında genel bütçe gelirleri 409 milyar TL

Yani devlet ekonominin yüzde 23,4 lirasını kullanıyor.

İyi de toplanan paralar yol-su-elektrik gibi özel sektörün üretimini artıracak, toplumun refahını artıracak yatırımlara mı gidiyor?

Hayır

ANAP döneminde yüzde 46 olan kamu yatırım oranı artık sadece yüzde 10

Daha çok vergi toplanıyor ama çok çok daha az yol-su-elektrik yatırımı yapılıyor.

O nedenle insanlar trafikte WC ihtiyaçları için arabalarında levazım taşıyor. O kadar fazla trafikte kalınca ve tuvalet olmayınca artık arabalarında tuvalet ihtiyaçlarını karşılıyorlar.

Rahmetli Özal ülkede 2 milyon araç varken İstanbul'a giriş ve çıkış için otoban yaptı. 13 yıl önce araç sayısı 7 milyondu. Şimdi ise 20 milyon oldu.

Hala İstanbul'a Özal'ın 2 milyon araç varken yaptığı otoban ile gidip geliyoruz. Pardon gidip gelemiyoruz. Trafik artık taaa Kocaeli'de veya Tekirdağ'da başlıyor. Bazen bir saatlik yol için 6-7 saat gerekiyor.

O kadar çok vergi alınıyor da paralar nereye gidiyor? Elbette toplanan vergiler bir yerlere harcanıyor.

Bakalım:

2014 yılında merkezi bütçe personel gideri 110 milyar TL

2014 yılı konsolide kamu personel gideri 125 milyar TL

2014 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu emekli maaş gideri 134 milyar TL

10 yıl önce GSYH'nın yüzde 6,5 civarı memurlara giderdi. Şimdi GSYH'nın yüzde 8,0'i memura gidiyor.

Sadece emekli ve memura ödenen maaşlar (toplam) 260 milyar TL. Yani bu ülkenin milli hasılasının yüzde 15,0'i emekli ve memur maaşına harcanıyor.

Bir başka sorun da maaş adaletsizliği;

Kamuda maaşlar reel olarak yüzde 40'a yakın artış sağlarken özel sektörde maaşlar yüzde 20'ye yakın reel eridi.

Şimdi hemen karşıma çıkmayın emekli ve memur düşmanı diye.

1-Kamuda sağlanan ücret artışı özel sektörde de sağlanmalı. Hatta daha fazlası. Çünkü ekonominin, büyümenin temel dinamiği özel sektör. Fabrikalar durunca herkes aç kalıyor.

2-Emekli maaşları sadece miktara göre değil yaş durumuna göre de ayarlanabilir. 45-50 yaşında emekliye bırakın zam vermeyi açıkçası maaş verilmesini bile israf ve haram görüyorum. Ama 65 yaşın üstündeki emeklilerin maaşları en az 1.500 - 2 bin lira düzeyinde olmalı.

Konuyu daha ne kadar açabilirim bilmiyorum ama 1991 seçimlerinde "kim ne verirse 5 lira fazlası benden" zihniyeti 24 yıl sonra farklı şekilde yeniden hortladı.

Çocuklarımızın geleceğini harcıyorsunuz.

Özel sektöre bir kez bile bakmıyorsunuz.

Bu anlayış ile hükümet kuracaksanız,

hiç kurmayın daha iyi.

Bakın seçimlerden sonra devlet zayıflayınca sanayide üretim patladı.

Belki de ekonominin önünde en büyük engel hükümet olmaya başladı.

Ne dersiniz?

Hükümetsizlik daha mı iyi yoksa

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum