Ne bekliyoruz?
Bu günlerde çok hızlı karar almamız gerekiyor. Bazı konularda 1 günlük gecikme bile çok ağır maliyetler oluşturabiliyor.
Temmuz ayı verileri, hain terörist darbe girişiminin ekonomide bazı hasarlar oluşturduğunu gösteriyor. Konut satışları, araba satışları, perakende tüketim ve turizm ciddi yara aldı. Elbette bu sektörlere yönelik bazı önlemler de alındı ve sonuçları önümüzdeki aylarda görülecek.
Ben yine tekrar olacak ama çok önemli konuyu gündeme getirmek istiyorum.
Geçmişte iç piyasa tıkandığı zaman çok hızlı bir şekilde dış piyasaya açılarak kayıplar telafi edilirdi. Oysa bu sefer ihracatta da sıkıntı var. İç piyasadaki sıkışıklık ihracat ile aşılamıyor.
Bakınız Ocak-Temmuz dönemi ihracatı (TIM) sadece yüzde -4,9 azalışla 84.562 milyar dolardan 80.447 milyar dolara geriliyor. Oysa Temmuz ayı ihracatı yüzde -21,1 azalışla 11.129 milyar dolardan 8.779 milyar dolara düşüyor.
Yani demek istediğim şu ki, iç piyasada yaşanan tıkanıklık ihracatla da aşılamadı. Veya bir başka ifade ile ekonomide sürekli teşvik edici ve yol açıcı yeni önlemlere ihtiyaç var.
***
Eğer iç piyasada yaşanan sıkıntı, ihracat ile de aşılamıyorsa sorunu farklı boyutlarda ele almamız gerekiyor. Bu nedenle ben bıkmadan usanmadan acil önlem paketi olarak ilk adımı tekrar edeceğim. Hatta size şu özel bilgiyi de aktarmak isterim: Bu konuyu sanayinin, ihracatın ve ticaretin lider kurumlarına, başkanlarına ve üyelerine sorduğumda tek bir kişi dahi bırakın negatifi veya hafif etkiyi, hepsi “muhteşem” diye tanımlıyor. Ama kimse çıkıp bu durumu kamuoyu önünde dile getiremiyor.
Anlayacağınız mecburen görev bana düştü. Yine ben tekrar etmek zorundayım.
Türkiye, Ocak-Haziran 2016 döneminde 18 milyar 961 milyon metreküp boru hatları üzerinden doğalgaz ithal etti. (Ock-Haz 2015 ithalatı 19 milyar 934 milyon metreküp)
Türkiye, bu yıl ilk 6 ayda doğalgaz ithalatına 7 milyar 400 milyon dolar para ödedi. Geçen yıl aynı dönem doğalgaz ithalat faturası 13 milyar 004 milyon dolardı.
2014 yılı ilk 6 ayında ise 21 milyar 176 milyon metreküp doğalgaz ithalatına tam 17 milyar 306 milyon dolar para ödemiştik. Yani 2014 yılında metreküp başına 817 dolar öderken bu yıl 390 dolar ödemiş olduk. Fatura da 17 milyar dolardan 7 milyar dolara düştü.
Artan kur nedeniyle TL bazında fiyatları 6 aylık karşılaştırdığımızda ise: (metreküp fiyatı TL)
2014: 1.775 TL
2015: 1.686 TL
2016: 1.150 TL
Doğalgaz fiyatı 2014 yılına göre yüzde 35 düşerken 2015 yılına göre de yüzde 32 düşmüş görülüyor. Hele bir de 2013 yılı TL fiyatına bakarsak 2016 yılındaki ucuzlama yüzde 37’ye ulaşıyor.
Nereden bakarsanız bakın şu anda Türkiye’de sanayinin çarklarının dönmesi için dişlerin arasına ucuz enerji gerekiyor. Kan kaybeden bir hastanın acil kan ihtiyacının karşılanması gibi Türkiye’nin ucuz enerjiye ihtiyacı var. Yeniden tekrar ediyorum ama bakınız biz ülke olarak elektrik ihtiyacının da yüzde 33-36’sını doğalgaz santrallerinden karşılıyoruz ve bu ucuzlama elektrik fiyatlarını da düşürecektir.
Sanayici, ihracatçı, ticaretçi çekiniyor olabilir ama ülkem adına çok acil bu ihtiyacı yeniden gündeme taşımak zorundayım. Moody’s kredi notunu değerlendirmek için 18 Ekim’e kadar süre istedi. Eğer biz 18 Ekim’e kadar çarkları istediğimiz gibi çalıştıramazsak karşılaşacağımız tablo çok daha ağır olabilir.
Bugün çok acil ama çok acil vücudun kan ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Doğalgaz fiyatlarında düşen dünya fiyatlarının derhal iç piyasaya yansıtılması zaruridir. Hatta çok süre bile kaybettik.
Konuyu her açtığım iş adamı “muhteşem” diyor ama devamını söyleyemiyor. Kimse cesaret edemiyor... Neden bilmiyorum ama mahallenin delisi olarak, ülkesini seven bir nefer olarak rakamlar bu adımın hemen atılması gerektiğini iletmemi söylüyor.
Lütfen not falan düşmeden enerji fiyatlarını düşürelim. Ekonomiyi yüksek enerji fiyatı ile boğmayalım. Acil, hemen, hem de şimdi indirelim şu enerji fiyatlarını.